14'itiraf

19 5 9
                                    

alın size normalden daha uzun bir bölüm
oy ve yorum derim takip derim
isterim de isterim








"Woo seok bıçaklanmış."


Söylenen üç kelime herkesi ayağa kaldırmıştı. Berberinde biz de ayaklanmıştık, sevdiğimizden değil durumun ciddiliğindendi. Buraya geldiğimden beri öğrendiğim bir diğer şey ise cezalardı, bunu kim yapmıştı bilmiyordum ama onun kadar biz de cezalandırılacaktık. Bunun nedeni ise ders olması ve bir daha böyle bir şeye girişilmesindi. Geldiğimden beri bu tarz şeyler hiç yaşanmamıştı, insanlar ciddi anlamda korkuyordu cezalardan. İşlenen suça göre ceza verilirdi, o yüzden asla tam olarak ne geleceğini bilemezsiniz. "Kim yapmış?" Yoonginin konuşması ile tüm gözler bize dönerken kimseden cevap gelmemişti. Bu daha kötüydü işte. Eğer yapan kişi bulunmazsa herkes onun adına olan cezayı çekecekti.


Herkes birbirine bakıyor bir cevap bekliyordu, anlaşılan kimse bilmiyordu ya da işine gelmiyordu. "Bilmiyoruz, tuvalette bulmuşlar" Kalabalıktan birinin konuşmasından sonra uğultular tekrar yükselmişti. İçeri giren gardiyanlar, bağırmaya başlamış mahkumlar koyun sürüsü gibi odadan çıkarmaya başlamıştı. En son arkalarından bizim çıkmamızla, arkamızda ki gardiyan kapıyı kapatmış kilitlemişti. Gittikçe kalabalıklaşana koridora dışardakiler katılıyordu. Etrafıma baktığım da herkesin korktuğunu görüyordum. Yoongi, Jimin'i kendine çekerek elini beline yerleştirmiş arkamdan geliyorlardı. Önümde de ayni şekilde Baekhyun ve Chanyeol hyung vardı, aralarında olmanın rahatlığı ile çok fazla sıkışmadan yürüyordum.


Tüm mahkumları yemekhaneye getiriyorlardı, girmeden önce de üstlerini arıyorlardı. En arkada olduğumuz için içeri girmemiz uzun sürmüştü. Yemekhane her mahkumun oturabileceği kadar sandalyeye sahip olmadığı için bizimle mahkumların beraber neredeyse yarısı ayaktaydı. "Kargaşa istemiyorum! Gürültü istemiyorum! Koğuşların araması bitene kadar kimse çıkmayacak!" Her ne kadar bağırmasa da ses tonunun sertliği herkesi korkutmuştu. Jackson'a buraya bakmasını söyleyerek çıkmıştı müdür, normalde sakin bir insandır zaten burası da çok sorun çıkan bir hapishane değil. Onu ilk defa böyle görmek benimle beraber diğerlerini de germiş, korkutmuştu.


Yarım saattir ayakta olmanın ve gün sonu olmasının etkisiyle çok yorulmuştum. Ayakta durmakta zorlanıyordum artık, elimi farkında olmadan yanımda ki Yoonginin omzuna atmış sıkmıştım. ayakta durmak için artık dayanağa ihtiyacım vardı. Çok fazla koğuş olması nedeniyle arama işi uzun sürecekti ama ben daha fazla durabileceğimi sanmıyordum. Yoongi beni fark edince yan tarafımızda ki masada oturanları kaldırmış, beni masaya götürmüştü. Baekhyun endişeyle yanıma gelmiş, elini bir anlıma bir yanağıma yaslıyordu, ondan farkı olmayan Jimin diğer tarafıma oturmuş ellerimi tutuyordu. Hassas bir insan değildim ama uzun süre ayakta öylece duramıyordum, başım dönüyor, gözüm kararıyordu.


Kapağı açılmış suyu uzatan hyunga kısaca teşekkür ettikten sonra bir yudum almıştım, şu an bile kendime gelmiştim. Daha fazla endişelenmemeleri için iyi olduğumu söyleyerek , Jacksonla konuşan Yoongi'yi izlemeye başladım. Çok da uzun sürmeyen konuşmalarından suratı asık gelmişti. "Herif neredeyse kan kaybından ölüyormuş, tahminlerine göre neredeyse bir saattir ordaymış" Bir saat öncesi akşam yemeği sonuna geliyordu. Kim yapmışsa planlı yapmıştı. Yemekten sonra herkes işini gördükten sonra ya dışarı çıkardı ya da ortak alana gelirdi. Koğuşa geçene kadar çok az insan tuvalete giderdi. Hem yakalanmamak için hem öldürebilmek için iyi bir plandı. Sıkıntı şu artık bu cezayı herkes çekecekti eğer bulunamazsa. Bu yüzden direkt arama yapılıyordu, çünkü o saatlerde herkes girip çıkıyordu tuvalete, sadece şüpheli olurlardı. O yüzden direkt suç aletini arıyorlardı. İçeri giren müdür herkesin odağı olmuştu, elinde kilitli bir poşette kanlı bir bıçak vardı anlaşılan bulunmuştu.

prison diaries |taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin