prison diaries |taekook|

11'elveda?

evlere şenlik yeni bölümüz oldu ama sevinir misiniz bilemedim🙂
neyssseeee hadi oy verin bakayım
ve yorum pleaseee
bekliyorum bakın

1 nisan 2023

Yanağında ki, gözünde ki, burnunun ucunda ki benleri; biri çift, biri tek olan göz kapakları; biçimli dudakları Kim Taehyung'ı güzel yapıyordu. Karşım da kaşları çatık uyuyan adam çok güzeldi. Tanrı bu güzellik karşılığında ona o kadar çok şey yaşatmıştı ki, ondan vazgeçmesine sebep olmuştu. Daha küçücük bir çocukken başlamıştı onun hikayesi, sokaklar onun evi olmuş. O hep güçlü olmuş, sonradan tatmamıştı bu gücü. Ona acıyan herkese bağırıp çağırmak istiyordum, o çok güçlü, çok güzel acımayın ona. Asıl size acınılmalı asla, Kim Taehyung gibi olamayacaksınız, ona sahip olamayacaksınız demek istiyordum. Ama şimdilik içimde ki sesleri susturup, karşımda uyuyan bedeni izlemek istiyordum.

Konuşmasını bitirince, boynumda hissettiğim ıslaklık ile kafasını iyice kendime çekmiş, saklamak istemiştim. Kim Taehyung'ı herkesten, dünyadan koruyup saklamak istemiştim. Sakinleştiği ana elinden tutup kaldırmış, koğuşuna getirmiştim. Amacım uyuması için onu bırakmaktı ama "Benimle uyur musun?" Demesiyle her şeyi boş verip, bende uzandığı yatakta değmeyerek karşısına uzandım. Her ne kadar uzanırken temas etmemeye çalışsam da uyandığım da resmen iç içe geçmiştik. Kafamı boynuna gömmüş, elimi beline sarmıştım. Benden farkı olmayan Taehyung, bir eli belime sımsıkı sarılmış, yüzünü saçlarıma gömmüştü. Yaklaşık bir saattir onu izliyor, ve ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum. Gözünün altın da ki dövmesi, dövmelerle kaplı olan kolunun tam aksine tertemiz olan kolu. Eğer yapabilseydim o koluna ben dövme yapmak isterdim. Ve yumuşak, dalgalı saçları. Sanırım onları okşamak yeni hobim.

...

Resmen herkes bugünü bekliyormuş. Bir nisan. İki gündür her şey o kadar güzelken aptal şakalar çıkmıştı ortaya. Taehyung'ı izlerken tekrar uyuya kalmıştım, bu sefer ben uyurken o beni sevmişti, biliyordum çünkü uyandığım da yüzümde ki elini çekmemiş sevmeye devam etmişti. Çok huzurluydum o an ta ki kedi kılıklı herif gelene kadar. Bütün ortamı bozmuştu herif, yarım saat boyunca kafamı şişirmişti. En sonunda taehyung onu kovmuş tekrar eski yerimize geçmiştik. O gün o koğuşta uyumuştum, sabah uyandığımda ikili tarafından sorguya çekilmiş, başımın eti yenilmişti. Taehyung sayesinde onları da atlatmıştım. Ve iki gündür her şey çok güzeldi, taehyung çok farlıydı, ben farklıydım. Biz çok farklıydık, bizim gibisi yoktu. Ve bence başka şeyler vardı. Tam olarak nasıl söylenir bilmiyorum ama aramız da ki şey çok farklıydı. Beraber uyuduğumuz günden beri her şey değişmişti. Bazen arkamdan gelip sarılırdı, elleri sürekli saçlarımı ya da yüzümü severdi ve en heyecanlısı da öpücükleriydi. Kim taehyung beni öpüyordu, saçlarımı, alnımı, yanaklarımı.

Ne zaman öpse öleceğimi düşünüyordum ama ölmüyordum. Ne zaman baş başa kalsak öpücüklerimi alırdım. Gözleri öyle güzel bakıyordu ki, içim gidiyordu. Sanki içimde bir yerlerde kıyamet kopuyordu ama bir çift göz bana cenneti veriyordu. Ve o cennet fazlasıyla günahkardı. Ama yaşamımın geri kalanını sürdürebileceğim kadar da davetkardı. Sanırım bu daveti kabul edecektim.

Etrafta ki mahkumların bazıları ıslak, bazıları yumurtalı, bazılarının da vücudun çeşitli yerlerinde boyalar vardı. Bir nisandan nefret ediyordum, şaka adı altında birbirlerine yapmadıkları kalmamıştı. Her şeyi abarttıkları gibi bunu da abartıyorlardı. Geldiğim ilk yıl Baek ve hyungun yaptığı şakadan dolayı bir daha bana şaka yapmamışlardı. Koğuşa girdiğimde deli gibi kavga ediyorlardı, başta aralarına girmek istememiştim ama asla sakinleşmedikleri için girmek zorunda kalmıştım. Ben araya girince Baek "Her şey senin yüzünden, sevgilim de gözün var" Diye bir güzel bağırmıştı. Tabi ben onları o şekil görmenin şoku ile bir nisanı falan unuttuğum için şaka olduğu aklımın ucundan dahi geçmemişti. Baek, o kadar ciddi konuşuyordu ki inanmıştım. Tabi çok sürmeden ağlamıştım, benim ağladığı görünce her şeyi bozmuşlardı. Bir türlü ağlamam dinmediği için benimle uyumuştu Baek. Berbat bir şakaydı gerçekten. O gün ne kadar ağladıysam uzun bir süre bir daha ağlayamadım.