🥀 12 🌹

48 7 0
                                    

YAZILMA TARİHİ: 06.10.2024

"Sen niye öğretmen olmadın ya?"
"Muallim olmaya niyetli değil."
"Muallim olmaya niyetli değilim."diye cevapladı Gülizar Alpay'ı Hamza ile aynı anda aynı kelamlarla.

"Yaaaa! Çok tatlı!"
"Vaaaay! Yakışır!"
"Oooo! Helal! Öyleli?"dedi Alpay, kardeşlerinin ardından.

Söylenen sözlerin ve verilen tepkilerin nedeni Gülizar ile Hamza'nın aynı anda aynı kelamlarla cümle kurmaları, Hamza'nın Gülizar adına konuşması, Gülizar ile Hamza'nın birbirlerine olan yer yer kısa yer yer uzun yer yer tek taraflı yer yer karşılıklı bakışmalarıydı..

Bunlar kardeşleri etkilemiş, mutlu etmiş, umutlandırmıştı. İlk defa bir evlilik vakası veya evlilik adayları ile karşılaşmıyorlardı. Abileri de dahil daha önce pek çok kez görmüş konuşmuş duymuş, yakinen yaşayıp şahit olmuşlardı.

Fakat bu farklıydı. Çünkü Gülizar başkaydı, bu defa abileri başkaydı, ikisi bambaşkaydı. Birlikte olunca, bir olunca daha daha başka olacak başkalaşıp aşkla aşılanıp bir yuva kuracaklardı.

Şimdiden bunu görüyorlardı. Annelerinden de duymuş şahit olmadıklarını öğrenmişlerdi. Şimdi üstüne teyit edip delillendirerek hem kesinleştiriyor hem de onaylıyorlardı.

"O zaman biz çok durmayalım. Daha fazla tutmayalım sizi."
"Tabi tabi! Zaten benim ocakta çamaşırım var."dedi Altay bir anda atlayarak.

Onun bu ani heyecanlı karıştırarak söylediği cümleler, yüz ifadesi, hali ve davranışları herkesi güldürmüştü.

Gülizar, cümleleri duyar duymaz ağzından kaçan gülüşünü son anda tutabilse de diğerleri onun aksine açık açık gülmüştü.

"Senin çamaşırların ocakta mı abi?"
"Evet ne var olamaz mı?"
"Olur tabi ikizim neden olmasın? Hastaların da makinededir hatta. Ya da daha iyisi tencerede."dedi Alpay cümlelerinin sonunda kahkaha atarak.

Onun kahkahası diğer kardeşlere ön açarken kardeşler kahkahaya boğulmuş, Gülizar ise ayıp olmasın diye kendini tutmuştu. Sonrasında yalnız kalınca hatırlayıp rahatça gülecekti.

"Ayıp ayıp yazık yazık! Ben burada ailemizin geleceğini neslimizin devamlılığını düşünüp-"
"Defolun!"dedi Hamza kardeşinin sözünü keserek.

Gülenler onun ciddiyetiyle gülmeyi kesmiş ona odaklanıp bu sefer Altay dahil kardeşler Hamza'nın emrine ve emrin altında yatanlara gizli gizli gülmeye başlamışlardı.

"Sen değil."dedi Hamza, kardeşlerini takmadan Gülizar'a.

Gülizar idrak etme, anlama, cevap verme aşamalarını tamamlayıp cevap vermeyi icraata dökecekti ki uzaktan gelip bulunduğu sokakta yankılanan tanıdık sesi duydu.

"Maalesef. Benim de kapatmam gerekiyor. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Konuşmak görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin. Allah'a emanet olun."dedi Gülizar.

Gözü önden sesini gönderen gelecek kişiler için sokağın başında, kulağı duyduğu seslerdeydi. Cümlelerini de alışkanlıkla hızlıca neredeyse öylesine kurup aramayı kapatmıştı.

Ayıp olur  muydu veya yanlış anlaşılır mıydı bilmiyordu ama gerçekten kapatması ve gelen kişilerle ilgilenmesi gerekiyordu. Zira biraz daha gecikirse ya cinayet işlenecek ya da karakolluk olacaklardı.

Önden seslerini gönderip ardından kendileri gelen kişiler Gülizar'ın çocukluk en yakın dost arkadaşı Betül ve onu kız kardeşi, Gülizar'ın çocukluğu Büşraydı.

HAM-..🖤 [Yeniden Yazılıyor!!]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin