Didem
Eren sinirli bir şekilde birliğe geldiği zaman nereden geldiğini anlamak pek de zor olmuyordu. Yine yeniden her zaman ki gibi o adamın yanından geliyordu ve ben bu işten fazlasıyla sıkılmıştım.
Onları ne kadar ayırmaya uğraşsam da yine her zaman bir araya geliyorlardı ve bu oldukça sinir bozucuydu.
Çoğu insanın gözünde ya da dışarıdan göründüğü kada yakın arkadaş olabilirlerdi ama ben pek öyle olduğunu sanmıyordum bana o hissi ne yazık ki ikisi de vermiyorlardı ve aralarına girmek için dediğim gibi her yolu denemiştim ve sanırım sonunda da başarılı da olmuştum.
Eren ile bizim bir bebeğimiz olacaktı, Eren o doktor bozuntusu ile fazla görüşemeyecekti. Buraya kadar her şey gayet iyi gidiyordu ama yine de birbirlerini her zaman göreceklerdi çünkü Gazel, askeriyenin hemen yanı başındaki hastanede çalışıyordu...
Burada bir şey olsa hemen koşup o geliyordu ve doğal haliyle de sık sık karşılaşıyorduk.
Tam da istemediğin ot, burnunun dibinde biter misaliydi ve bu söz kesin olarak Gazel için söylenmişti. Kendisine resmen cuk oturuyordu.
-Sevgilim, bir sorun mu var?
Eren'in yanına gidip ellerimi omuzlarına koyduğum zaman bana bakmasını sağlamıştım, gözleri her zamanki gibi ateş gibi çakmak çakmak bakıyordu ve sinirlendiğini çok net bir şekilde görebiliyordum.
-Yok bir şey Didem, senin burada ne işin var? Kendi birliğinde neden değilsin? Biz seninle daha kaç kere konuşacağız buraya istediğin gibi kafanı estiği zaman kalkıp gelemezsin.
Sen istediğin zaman o adamın yanına gidiyorsun demek istesem de kendimi son anda tutmuş ve yalandan gülümsemiştim. Onu daha şimdiden kaçırmak istemiyordum.
Bana sinirle tıslar gibi konuştuğu zaman kaşlarımı düz tutup daha çok gülümsemeye çalıştım şu an sakin olmalıydım ve Eren'i kendi tarafıma daha çok çekmeliydim.
Amacım onu kendime bağlamaktı, kendimden soğutmak değildi o yüzden onu tam anlamı ile elde edene kadar bütün kelimelerini alttan almam gerekiyordu...
Eren'i koltuğa doğru yavaş bir şekilde ittirip kucağına oturmuştum, beni iteklememişti ve sanırım doğru yoldaydım.
-Sevgilimm seni çok özledim, biliyorsun günlerimiz yoğun geçiyor ve seni çok özlüyoruz.
Bebeğin varlığını da baskı yapar gibi söylediğim zaman gözlerimin içine bakıp iç çekmişti.
Ah zavallım...
Bu daha iyi günlerindi.
kafamı eğip dudaklarını dudaklarına bastırıp öpmeye başladığım zaman karşılık vermemişti ama beni ittirmemişti bu da benim için yeterdi ve onu avcumun içine almam için bu şeyler de iş görürdü.
Kucağında daha rahat oturmak için hareket ettiğim zaman belimden tutup beni kendine bastırmıştı.
Eh sanırım gece uzun olacaktı.
*********
Eren Teğmene sövmek isteyenler say baştan sxlşamsaiöşxsömlds
1
