Yalı Çapkını

Pişman Ederim (Bölüm 1)

Ferit, pelini yalıya kadar getirmiş hatta odaya kadar sokmuştu sonrasında ise Kazım ile Ferit vurulduğu için ve Ferit, Seyran'a iyi bir şekilde yaklaştığı için Seyran, Ferit'in üstüne gitmemeye karar vermişti. Sonuçta bu olanlar herkese zarar vermişti ve Ferit'in bu yüzden hatasını anlayıp birşeyleri düzeltmeye çalışacağını düşünüyordu. Şimdi ise Ferit ve Seyran, Kazım ağanın evindeydi. Efe bey geçmiş olsuna geldiği için Ferit, Seyran'ı darlıyordu ve Seyran sonunda bu durumdan sıkılmıştı

S: "Neyse ne ya tamam çok uzattın Ferit"

F: Ne uzatması be? Bu konuyu evde konuşacağız. Geliyorsun değil mi? Dedem herkesi masada görmek istiyor bu akşam ona göre."

S: "O herkesin içinde pelin de var mı?"

Bunu derin bir nefes alarak sormuştu.
Ferit'e umutlu gözlerle bakıyordu.

F: "Seyran.." dedi kısık sesle.

S: "Ne Seyran ya? Ne Seyran!? Var mı yok mu çok basit bir soru sordum"

Seyran sinirlenmeye başlıyordu.

F: "Evet var. Hala bir ev tutamadık ona biliyorsun. Ev işleri halolana kadar bizimle"

Seyran'ın gözleri dolmuştu ama bunu Ferit'den sakladı ve yüzüne sahte bir gülümseme ekleyerek konuştu.

S: "Öyle olsun..."

F: "Aslan karım benim"

Ferit odanın kapısına yöneldi. Kapıdan çıkmadan son bir kez Seyran'a baktı ve teğit aldı

F: 'Geliyosun değil mi?'

S: "Geliyorum"

Ferit, gülümseyerek odadan çıktı Ferit, odadan çıkınca Seyran kendi kendine mırıldandı

S: 'Geliyorum ama eşyalarımı toplamaya...'

**********

Seyran'ın gözünden;

Yalının bahçesine gelmiş arabadan inmiştik. Arabanın kapısını kapatırken gözüm terasa takıldı pelin terastan yalının sahibi gibi bizi izliyordu.

İfakat: "Bu kız ne yapıyor orda?"

F: "Yenge tamam."

Sinirlerim gitgide bozulmaya başlıyordu derin bir nefes alıp sakinleşmek için kafamı gökyüzüne kaldırdım.

F: "Karıcım iyi misin sen?"

Birde utanmadan karıcım diyebiliyor. Ben, onun bu durumu düzeltmesini beklerken o göz yumuyor ve hiçbir şey olmamış gibi bana karıcım diyor. Gözlerimi doğruca Ferit'in gözlerine dikip konuşmaya başladım.

S: "İyiyim, dahada iyi olacağım." Diyip hızlı hızlı yürümeye başladım.

Ferit,ifakat ve ablam arkamdan gelmeye başladı.

F: "Daha da iyi olacağım derken..? O ne demek?"

Ne kadar telaşlı olduğunu sesinden anlayabildim ve bu bana keyif verdi.

İ: "Ferit, karın saçma sapan birşey yapacak galiba engel ol."

F: "Kolaysa gel sen engelle yenge."

Suna: "Seyran ne yapacaksın?"

Hiçkimseyle konuşmadan yalının merdivenlerini çıktım ve odaya girdim Pelin terasın kapısının orda durmuş bana bakıyordu hemen arkamdan ise Ferit girip kapıyı kapattı. Pelin, Ferit'i görünce terastan içeri geldi. Yavaş ve ağır adımlarla peline yaklaşmaya başladım ve dibine kadar girdim.

F: "Seyran sakin ol."

P: "Noluyor ya? Ne yapmaya çalışıyorsun?" Diyerek yutkundu korkmuş gibiydi.

Hiçbir şey yapmayıp gözlerini gözlerime diktim ve geri çekildim ikiside şaşkın gözlerle bana baktı. Aniden kıyafetlerime doğru yöneldim ve kıyafetlerin altında duran büyük çantayi alıp içine sadece Antepden getirdiğim elbiselerimi yerleştirmeye başladım. Ne onlara ait nede bu yalıya ait tek bir çöp götürmek istemiyordum yanımda.

F: "Seyran ne yapıyorsun saçmalama!?"

Diye telaşlı bir sesle bağırdı. Ferit'e cevap vermeyip içine elbiselerim ile doldurduğum çantamın fermuarini çektim Ferit yanıma gelip aniden çantayı elimden aldı

S: "Ver şunu."

Ferit bana aldırmayıp çantanın fermuarini açtı ve içindeki elbiseleri yere döktü. Gerçekten sinirlenmeye başlamıştım.

P: "Tamam artık yeter bu kadar ben dayanamicam gidiyorum.'

F: "Hayır pelin! Kimse bir yere gitmiyor!"

Ferit'e şaşkın gözlerle baktım. Ne şiş yansın ne kebap diyor resmen.

F: "Bak Seyran o adamların ne kadar tehlikeli olduğuna sende şahit oldun değil mi? Neden böyle yapıyorsun? Hem şimdi gidersen neler olabileceğini farkında değil misin? Baban herşeyi öğrenir herşey biter lütfen yapma. "

S: " Bitsin! Bu saatten sonra bağlasan durmam burda! Rezilsiniz, iğrençsiniz!"

Aslında söyleyecek çok lafım vardı ama kendimi yormadım yere döktüğü elbiselerimi tek hamlede alıp çantama resmen tıktım. Çantamı alıp koşarak yanından geçerek kapının kulbuna uzandım ancak ben daha kapıyı açmadan Ferit kolumdan tutup buna engel oldu.

F: "Seyran lütfen diyorum! Biraz dişini sık yakında gidecek zaten."

S: "Bırak!" Dedim Ferit'in yüzüne bile bakmadan ve kolumu çektim.

F: "Seyran! Sen bana şantaj yapamazsın! Resmen ya o gidecek ya ben gideceğim diyerek istediğini yaptırmaya çalışıyorsun bana! Tehdit ediyorsun!" Diyerek dişlerinin arasından konuştu.

S: "Ben sana şantaj yapmak,tehdit etmek isteseydim eğer dedene baştan sona herşeyi anlatırdım Ferit! Saçma düşüncelerini kendine sakla. Okeyyy!?"

  Hışımla kapıyı açtım ve elimde büyük çantayla odadan çıktım hemen arkamdan Ferit söylene söylene geliyordu.

F: "Bak Seyran! Sonradan çok pişman olursun yapma dur."

Yalıdaki herkes (Yardımcılarda dahil) bize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Gülgün anne söze başladi

G: "Seyran bak kızım neden gittiğini çok iyi anlıyorum ama bunu çözebiliriz gel konuşalım."

S: "Oğlunuz konuşacak hiçbir şey bırakmadı."

F: "Hadi ya? Öyle mi yapmışım?" Diyerek alaycı bir şekilde konuştu. Ve lafa devam etti.

F: "Durumları bildiğin halde sırf kendi gururun için bunu yapıyorsun Seyran! Eğer bu kapıdan çıkıp gidersen Peşinden gelmeyeceğim bunu bil."

G: "Ferit!"

S: "Gelmeni isteyen kim!? Senin yüzünü görmek istemediğim için gidiyorum zaten ben!" diye son ses bağırmıştım.

F: "Çok pişman olacaksın Seyran"

S: "Ben pişman olmam Ferit. Pişman ederim." Diye kendimden emin yüz ifademle konuştum o sırada Halis ağanın sesi arkadan yankılandı.

Halis ağa: "Ne oluyor burada!?"

.
.
.
.
.
.
.
.

(Evettt umarım seversiniz hikayenin başında dediğim gibi 19. Bölümden sonrasını ele aldım.İlerleyen bölümlerde hikayede dizi ile benzer şeyler olabilir ama emin olun tamamen farklı ilerleyecek ve bölümlere kısa kısa da olsa yorum yaparsanız sevinirim sizin düşünceleriniz daha iyisini yapmam için bana yardımcı olabilir ❤️)