Dün Yediğin Hurmalar... (Bölüm 29)

1.8K 102 42
                                    

Ferit'den:

Seyran'ı, Pelin ile aynı masada görmem ile Seyran'ın adını haykırıp hızla yanlarına gitmem bir oldu. Ne yapıyordu bunlar burada!? Seyran telaş ile ayağa kalkıp bana baktı

S: 'Ferit!?'

F: 'Seyran senin burda ne işin var? Ha? Ben sana ben gelene kadar çıkma demedim mi!?'

S: 'Ferit tamam abartma ne olacak sanki!?'

F: 'Ne mi olacak!? Ne mi olacak Seyran!? Tabii senin canına kast etmeye çalışacak kadar gözü dönmüş bir insan ile aynı masaya oturmandan hiçbir şey olmaz! Ne olacak ki!'

Seyran şaşkınlıkla bana bakarken Suna'nın bağırmasını duydum

Su: 'Ne!?'

Seyran'ın beni dinlemeyip odadan çıkması bir yana Pelin'in burada karım ile aynı ortamda olması beni daha çok öfkelendirmişti öyle ki şuan masadaki bardakları alıp fırlatmamak için kendimi zor tutuyordum. Seyran gözlerini kısıp bana anlamayarak bakarken sabır ile derin bir nefes verdim. Pelin'in karşısına geçip elimi yumruk yaptım ve tam önünde yumruğumu masaya sertçe geçirdim Pelin dahil masadaki herkes çıkan ses ile irkilmişti.

F: "Senin bu kadar mı gözün karardı yaaa!? Hadi bizi ayırmak için bana iftira attın peki Seyran'ın canını almayı nasıl düşündün Pelin!?"

Öyle bir bağırmıştım ki sesimin yüksekliği beni dahi rahatsız etmişti. Pelin tam birşey söyleyecekken araya Seyran girdi

S: "Ne? Beni buzhaneye kapatan sen miydin Pelin!?"
M: "Yok artık hayır burda bir yanlışlık olmalı... Evet belki kuzenim sizin o dediğiniz herşeyi yapmış olabilir ama bir insanın canını almayı düşünecek kadar cani birisi değil." Diyerek Pelin'e baktı. Pelin'den kendisini onaylamasını beklediği çok açıktı ama Pelin inkar edebilecek durumda bile değildi. Ağlayarak başını önüne eğdi. Bir saniye... Az önce kuzenim mi demişti o!?
M: "Cevap versene!"
F: "Kuzenim derken?"
S: "Murat, Pelin'in kuzeniymiş Ferit. Bizde az önce öğrendik. Pelin sırf ailemize, sana yakın olabilmek için kuzenini benim ablama yamamaya çalışmış."

Sinirden gülmeye başladım Pelin'in tam bir şeytan olduğu artık benim için kesinleşmişti. İçimden çok küfür saldırdım ama bunları söylemeye bile değer bulamayıp sadece gülmeye devam ettim. Seyran bana sanki deliymişim gibi bakıyordu. Kahakalarımı bölen Suna'nın birden ayaklanması oldu ve onun yüzüne şuan bakan herkes gözünün döndüğünü anlardı.

Su: "Benim kardeşim senin yüzünden ölümden döndü!" Diyip saçından tutarak Pelin'i oturduğu sandalyeden ayağa kaldırdı. Murat ise bu sırada duyduklarının şokundan olsa gerek hiç müdahale etmeyip oturmaya devam etmişti benim ise canıma minnet! Kollarımı birbirine bağlayıp Suna'nın Pelin'e tokat atışını izledim. Pelin bu tokadı çoktan hak etmişti. Pelin yediği tokadın etkisi ile geriye doğru savrulurken aynı zamanda elini, kızaran yanağına götürdü. Suna ise tekrar Pelin'in saçlarına yapıştı. Gözüm yanımda duran Seyran'a kaydı onlara doğru müdahale etmek için yaklaştığında elimi önüne koyarak engel oldum.

F: "Bırak Seyran!"
S: "Ferit saçmalama!" Diyip elimi itti ve Suna'nın yanına gidip belinden tutup kendisine doğru çekerek Pelin'i kurtardı.

Su: "Seyran bırak!"
S: "Abla hayır... Lütfen bak herkes bize bakıyor nolur."
Su: "Bakarlarsa baksınlar!"
S: "Rezil oluyoruz abla lütfen?"
Su: "Biz mi rezil oluyoruz Seyran!? Rezil olması gereken biri varsa o da bu orospu!"
S: "Tamam haklısın... Ama lütfen oturalım yoksa Vallahi birazdan bizi burdan atacaklar herkese rahatsızlık verdik zaten!"
F: "Haklısın bence onlar bizi atmadan biz gidelim. Seyran, hadi yürü şikayetçi olmaya gidiyorsun."
M: "Ne!?"

Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin