Korkuyla tırmanmaya devam ettim o sırada belimden çekildiğimi hissetim. Yağız beni belimden tutup yere fırlattı, dizlerimin üzerine düştüm, acıyla inledim. Yağız dibimde dikilip " sana fazla yüz verdim! iyi niyet sana yaramıyor bu saatten sonra eski beni mumla ararsın" kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Bense çırpınıyordum, dizlerim çok acıyordu. Beni daha önce gitmediğim evin alt katına doğru sürükledi, mahzen gibi bir odaya geldik. Oda karanlık ve şişelerle doluydu, köşede bir tane koltuk vardı, beni koltuğa oturttu ve ellerimi ayaklarımı bir iple bağladı. "sana söyledim rahat dur dedim. şimdi istediğin gibi gör asıl YAĞIZ'ı" cidden bu sinirli hali beni çok ürkütüyordu. Gözlerim dolmuştu, " beni burada bırakamazsın" sırıttı" görürüz" arkasını dönüp gidecekken bağırdım "yapma lütfen Yağız beni burada bırakma kalamam ben burada" kapıyı açıp çıkıp gitti.
Küçüklüğümden beri en korktuğum şey karanlık ve şu an ne kadar kalacağımı bile bilmiyorum. Nefes nefese kaldım, başım dönmeye başladı ve karanlık gözlerime de çöktü.
Odaya yemek bırakmaya gelen koruma Esin'i baygın halde bulur, patronunu arar. "patron kız baygın yüzü de kireç gibi ne yapalım" Yağız yaptığından pişmanlık duymasa da kızı bu kadar hırpalamak istememişti. İçinde anlamsız bir merhamet vardı kıza karşı, "benim odama çıkarın doktor çağırın bende geliyorum" yarım saat içinde doktor da Yağız'da gelmişti.
Gözlerimi açtığımda karşımda Yağız vardı, uyuyordu. Onu görmek bile beni sinirlendiriyordu beni hem öpüp hem de nasıl böyle davranabiliyordu? Yatakta doğruldum ve Yağız'ın karşısına dikildim. Gözlerini açtı ve bana baktı "iyi görünüyorsun" dedi. "iyi geri götür o zaman aşağıya seninle kalmaktan daha iyi bir seçenek" sinirlerime hakim olamıyordum. "sakin ol bu kadar etkileneceğini düşünmemiştim, ama hak etmedin de değil dimi Esin " ne saçmalıyor bu herif. "Bana bak beni derhal serbest bırakacaksın! kendimi öldürürüm yine de burada seninle aynı havayı solumam" bileklerimden tutup kucağına çekti. "bu sinirli hallerin beni keyiflendiriyor" ne diyor bu adam "sen keyiflen diye sinirlenmiyorum indir beni kucağından" çırpınmaya başladım. bacaklarımda tutup kavradı havalandık. Yatağa oturup beni de kucağına oturttu, ellerini bacaklarımın iki yanına koydu. "n-ne yapıyorsun?" dudaklarıma dokunup "şş sakin" dedi. Dudaklarımı okşadı ve ben ne olduğunu anlamadan beni altına aldı . Öpüşüyorduk, neden durduramıyorum kendimi ona karşı, ellerimi ensesine koyup tırnaklarımı geçirdim. O bu hareketimle dudaklarımı ısırdı.
geri çekilip gömleğini çıkarttı, bunu ne kadar yapmak istemesem de ağzımdan kelimeler çıkmıyor vücudum benim istediklerimin tam tersini yapıyordu. yağız üstündeki her şeyi çıkartıp bana baktı ve "soyun" dedi, yapamazdım yapmak istemiyordum "sen soyunmazsan ben soyarım" bileğimden tutup sert bir şekilde beni kaldırdı ve üstümdeki her şeyi çıkartı, tekrar beni yatağa itip üzerime çıktı ve boynuma eğilip öpmeye başladı inliyordum inlemem onu daha da tahrik ederken beni daha da inletmek istiyordu, biraz daha aşağıya inip göğüs uçlarımı yalayıp ısırdı. Başından tutup çektim " yapamayız" gözlerime baktı "neden? bu kadar gelmişken mi" doğruldum ve odadan çıktım. Kendi odama geçip oturdum, devam etmek istiyordum ama beni sevmeyen bir adamla anlık zevkler için yapmazdım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN ELİNDE
Roman d'amour"Bunu yapamazsın..." "Yerinde olsam bu kadar emin konuşmazdım" dedi. sinirli hali her ne kadar beni korkutsa da şu an belli edemezdim. "saçmalık" dedim ve arkamı dönüp kapıya yöneldim, kolumdan tutup duvarla arasına aldı. Nefesim hızlanmıştı " be...