8. BÖLÜM

472 9 0
                                    


Yağız öylece yüzüme bakıyordu, bir şey söylesin istiyordum. Duygularım dile gelmişti ben bile fark etmemiştim böylesine tutulduğumu. "Esin kafan karışmış senin, sen benden nefret ediyordun" kafamı iki yana salladım, "bilmiyorum Yağız beni ne kadar korkutsan da ... ah gerçekten bilmiyorum" Yağız beni kucağından indirdi ve volta atmaya başladı. "Esin artık gidebilirsin" ne yani onu sevmemi sağlayıp şimdi git mi diyordu ? "n-ne?" merdivenlere yöneldi. "duydun işte gidebilirsin, topla eşyalarını adamlar seni istediğin yere bırakacak. O gün gördüklerini de söylemeyeceğini ikimiz de biliyoruz" yerimden kalktım "hayvan herif verdiği tepkiye bak seni seven aklıma..." sayıp sövdüm kendi kendime en son odama girdim yatağımın üzerindeki telefonu gördüm sadece telefonumu alıp çıktım buradaki hiçbir şey bana ait değildi nasıl olsa.

Yola çıkmıştık üniversite arkadaşımın yanına gidiyordum. Telefonumu kurcaladığımda benim adıma herkesle mesajlaştıklarını gördüm, arkadaşlarım ailemin yanında olarak biliyordu ailem ise okulda yoğun olduğumu. Kapıyı çarpıp indim arabadan, kapıyı gülümseyen yüzüyle Ece açtı bana . Ece'yi çok seviyordum en yakın arkadaşımdı zaten en çok o yazmış bana ailemin yanında olduğum içinde rahatsız edip aramak istememiş, yalanı bozmamak zorundaydım. 

Oturup sohbet ediyorduk ki canımın sıkkın olduğunu hemen anladı bende aşık olduğumu ama karşılık alamadığımı daha fazla anlatmak istemediğimi söyledim. Ne kadar ısrar da etse anlatmadım, "o zaman beybi gidiyoruz eğlendiriciğim senii" diye şebeklikler yapmaya başladı. "hem bizim ekibe de yazdım geliyorlar hadi kalk" kafamın dağılması bana iyi gelecekti.

Hazırlanmıştık bizimkilerin gelip almasını bekliyorduk. Siyah dar mini yırtmacında taşları olan elbisemi altına da siyah bağlamalı topuklularımı giydim, saçlarımı açık bırakıp dalgalar verdim. hafifçe bir kırmızı ruj sadece eyeliner çektim. Gayet güzel görünüyordum, Ece'de siyah benimkinden daha mini bir elbise ve biraz daha ağır bir makyaj yapmıştı. "fıstık oldun fıstık" dedim onu süzerken "asıl sen kendine bak bu ne afetüldevan mısın nesin?" gülüştük ve dışarıya çıktık bizimkilerde hemen geldi zaten.

Arabada başladı eğlence şarkı açtık bağıra bağıra söyledik, işte benim terapi ortamımda bu, Ufuk, Ece, Cemre, Anıl. Ece ile Ufuk 2 yıldır sevgiliydiler aralarını yapana kadar canımız çıkmıştı, çok tatlı bir çift oldular şimdi de. 

Mekana girdiğimizde ışıklar gözümü almıştı, yavaş yavaş ortama alışıp içkilerimizi almıştık. Sağlam bir içici değildim ama içerdim, kızlar içkilerden sonra kendilerini piste attılar en son bende aralarında buldum kendimi. Yavaş yavaş salınıyordum kalçalarımı oynatıyordum cidden özlemişim hiç bir şey düşünmeden sadece eğlenmeyi. Kendimizi iyice kaptırmıştık hatta arkamdaki çocuğu bile yeni fark etmiştim, çok sırnaşmasına izin vermeden önüme döndüm ve çocukla dans etmeye başladım. Baya uzun bir çocuktu, kirli sakalları vardı, ellerini belime koymaya çalışıyor her seferinde istemediğimi belli ediyordum. Gözüm bir ara bara kaydığında sanki Yağız'ı görür gibi oldum bu adamı unutmalıydım , beni resmen duygularım yüzünden serbest bıraktı. Çocuk tekrar belimden tutup kendine çekince "eeh yeter be" dedim ittirip bara doğru ilerledim, bir iki derken epey içmiştim. Sırıtmaya da başladığıma göre artık sarhoşum. Yanıma bir tane adam oturdu, "tek misin?" biri gidiyor biri geliyor. "Hayır tek değilim ve buradan kalkmazsan görürsün kimlerle geldiğimi" elini bacağıma koyup "sakin ol yavrum, sadece sohbet edeceğiz biraz eğlenmiş oluruz fena mı?" elini ittirip "Fena ulan rahat bırak beni" Adam ayağa kalkıp dibime kadar girmişti ki arkamda gözü takılı kaldı ve yavaşça uzaklaştı bir an Anıl geldi sanıp rahatlamıştım, ne yazık ki Anıl değilmiş.

 "ne işin var burada senin Yağız ne oldu polislere mi ötüyorum diye kulübe mi geldin? Aaa buldum sen beni özledin ay canım ya" dedim alaycı bir tavırla ve önüme döndüm tam içkimden bir yudum daha alacaktım ki bardağımı tutup çekti "Bana  bak gece gece bir keyfim var kaçırma onu da Yağız herifi" kelimeleri yuvarlayarak söylüyordum, "Sen her zaman böyle başını belaya mı sokacaksın küçüğüm?" sinirlendim kaşlarımı çatarak " ben senin küçüğün değilim tamam mı bana öyle seslenme git kaç hemen ben seni seviyorum derim bak buradan kovamazsın da mecbur sen kaçarsın"

 Sırıttı. "öyle mi küçüğüm" bak hÂla " sen sorunlu musun ? bak söylüyorum sihirli sözcüğü kaçmaya başla" parmağımı havaya kaldırdım "1...2...3... seniiii seviiyoorummm" diye bağırdım. gülüyordu "kaçsana be" kolumdan tutup dışarıya çekiştirirken bizimkiler geldi Anıl belimden tutup çekti "hayırdır birader ne ayaksın?" Anıl umarım seni dövmez bu adam biraz deli de, "sorun yok Anıl" ben sakinleştirmek istedim ama kızlar ortalığı körükledi "sen bizim arkadaşımızı nereye sürüklüyorsun dağ ayısı" bende başımla onayladım "evet biraz ayı" Yağız sinirlenmişti "arkadaşınız tanır beni, şimdi kızı bırak canını yakmayayım genç adam" Anıl beni arkasına aldı "Sen Esin'i hiç bir yere götüremezsin" ben omuzuna dokundum "Anıl döv onu beni üzüyor" dedim. Anıl'ın dövmesi pek mümkün görünmese de gaza gelmiştim "Ya da dur Anıl ben dövücem" dedim ve Yağız doğru atıldım Anıl belimden tutup çekiyordu yumruklarım hava da kalıyordu Yağız sırıtıyordu " gülme lan gülme dövücem seni ayı dağ ayısı" 

Uzun uğraşlar sonu bizimkiler beni ikna etti bende onları ettim şu an Yağız'ın arabasındaydım beni eve bırakıyordu. "niye geldin" Yağız ceketini üzerime örttü "daha kısa giyseydin yok muydu?" sırıtıp döndüm "olsa giyerdim en kısası bu kusura bakma niye geldin onu söyle" eliyle direksiyonu sıktı " bilmiyorum" ne demek bilmiyorum öküz." ben mi bileceğim" arabayı yolun kenarına çekti. Bana döndü hafifçe üzerime eğildi, dudaklarıma kapandı hızlıca. Alkolün verdiği rahatlıkla karşılık verdim, yo yo olmamalı ittirdim "öpme beni" yüzümü inceledi "özledim seni Esin" özleyemez hakkı yok sevmiyor beni kovdu beni "sus yalancı sen çok güzelsin de diyordun bana her şey istediğin olana kadar" oturduğum yerde dikleştim "hemen beni evime bırak ya da taksiyle giderim bir daha gelme görmek istemiyorum seni" 

Eve bırakmıştı, hızlıca odama çıktım canım acıyordu, gözlerimden yaşlar düşüyordu yatağımın üzerinde uyuya kaldım bir süre sonra...


Görüşleriniz benim için önemli lütfen oy ve yorumlamada bulunun ballarım...

SENİN ELİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin