SENİN ELİNDE

12.BÖLÜM

Yağız kapımı açtı ve elini uzattı bu tür centilmenlikler hiç ona göre değildi, elinden tutup arabadan indim. Restoran çok şık ve parlaktı içeri girdik, kimse yoktu." hoş geldiniz Yağız bey, buyurun bu taraftan" garson bize masamızı gösterip gitti Yağız yine beni şaşırtıp sandalyemi çekti bana bakıp oturmamı bekledi bende teşekkür edip oturdum. Garson yanımıza geldi ve menüleri önümüze koydu, istediklerimizi söyledikten sonra gitti.

"nasıl beğendin mi ?" gayet şık ve sessizdi "evet gayet şık ve güzelmiş" Yağız sürekli bana bakıp duruyordu " neden sürekli bana bakıyorsun" yağız doğrulup cevap verdi "çok güzelsin gözlerimi üzerinden alamıyorum" bu cevabına biraz utanmıştım.
 
Yemeklerimiz gelince yağız şarapları kadehlere kendi doldurdu, "Bu gece uzun olacak Esin" umarım bu hallerin hep devam eder Yağız. Karşıma oturdu "seninle bu akşam konuşmak istiyorum, kafanı rahatlatmak" bakışlarımı tabağımdan ona kaydırdım "dinliyorum".

"Esin o gün seni evden göndermemeliydim, haklısın" yüz ifadesi sertleşti, "beni az çok tanıdın, ben normal hayatı olan, iyi bir adam değilim" ah ne yazık ki." Senin beni sevmen bence dünyanın en saçma olayı" şaşkın ifadem ile onu izledim " Çünkü bu yanlış sen , belki klişe gelecek ama daha iyilerine layıksın. Ben seni alıkoydum, kötü davrandım" gözlerim dolmuştu, "Hayır ağlama, bunları iyice düşünmen için anlatıyorum, benim sana karşı olan hırçınlığım tamamen senin yörüngene girdiğimi hissettiğimdendi yani sana karşı içimde bir şeyler olmamalıydı" benden hoşlanıyordu , " zamanla iş çığrından çıktı , seni öptüğün sana dokunduğum zaman senden kopamayacağımı hissettim" yine sertleşti yüzü " yani anlayacağın iyice düşün zaman ver ne yapmak istediğine karar ver evet dediğin zaman seni asla bırakmayacağım çünkü, 1 haftan var"

Ne demem gerekiyordu bilmiyordum, yemeğine geri dönmüştü sanki az önce öyle güzel konuşan o değildi de bendim. " Düşüneceğim" dedim. Yemeklerimiz bitince sıra tatlıdaydı , Yağız yerinden kalkıp bana doğru gelirken müzik çalmaya başladı, elini bana doğru uzattı ve gözlerime baktı elini tutup kalktım.

Belimi kavradı ve dans etmeye başladık, sadece gözlerimize bakıyorduk. Bakışları dudaklarıma kayıyordu. Anlınlarımızı birbirine yasladı, derin bir nefes çekti. Bu an gerçek miydi? Mutluluktan ağlayabilirdim, geri çekilip beni uzaklaştırdı kolunun içine dolandım , bacağımdan tutup yatırdı. Yaklaştı ve dudaklarıma yöneldi öpücüğü çok sakindi. Yavaş ve sakince öpüyordu beni, sonra doğruldum. Ellerimi boynuna doladım, ve geri çekildim. " ah Esin başımı döndürüyorsun" gülümsedim.

Tatlıları yerken " Anlat Esin ne seversin" seni, şaka" ben fotoğrafçılık yapıyordum işte senle karşılaşana kadar, çokta seviyorum. Dans etmeyi de severim" yine sinsi bir gülümseme yerleşti suratına "benim için de dans eder misin?" Yok artık, "nasıl bir dans?" Masaya doğru eğildi "sıcak, samimi bir dans" gözlerimi kıstım bende masaya eğildim "biraz daha aç" düşünür gibi yaptı " kucak gibi" bu adam dansı bile buralara nasıl çekiyor ya.

Arabaya geçmiştik, evin yolundan gitmiyorduk ama " nereye gidiyoruz?" Elini bacağıma koydu " kafamızı dinlemeye" bacağımda ki eline bakıyordum. Yavaşça okşadı bacağımı, dokunuşu bile beni benden alıyordu. Yavaşça yukarı çıkardı elini, bakışlarım ona kaydı, dudaklarına... "Ah Esin bakma bana öyle " dudaklarımı ısırdım, "yapmamalıydın" arabayı hızla kenara çekti, kemeri çözüp belimden kucağına çekti. "Ben de ısırıcam" dudaklarıma kapandı, sert ve hızlıydık. Elleri kalçalarımdaydı, sıkıyordu. Bende kalçalarımı hareket ettiriyordum, ellerini elbisemin yanlarından sokup elbisemi sıyırdı yukarıya. Yine kalçalarımdaydı elleri, sıcaktı. Nefes nefese kalıp ayrıldım, zor duruyor gibiydi. " Durmalıyız burada olmaz" başıyla onaylayıp beni koltuğa oturttu. Gaza yüklendi " o zaman hızlı olalım" ...