SENİ KALBİMDE SAKLADIM// YARI TEXTİNG

3.4

Altta ki küçük yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın 💗

Keyifli okumalarr 🩵
     

🩺

O adam da şaşkınlık ile ''Arlas?'' dediğin de birbirlerini tanıdıklarını anladım. Bakışlarım kadına kaydı. O da kaşlarını çatmış bir şekilde olayı anlamaya çalışıyordu sanırsam.

Arlas ve o adam birbirlerine sarıldılar ve hal hatır sordular.

Biz ise pür dikkat onları izliyorduk.

Arlas gülerek ''evlenmişsin kardeşim hayırlı olsun. Gelemedim kusura bakma, o ara Fransadaydım" dediğin de hızla o kadının karnına baktım.

Karnı şiş değildi demek ki hamile de değildi.

Belki daha 2 haftalık hamile? Belki çocukları çoktan doğdu?

Hee öyle de olabilir.

O adam bir şeyler dedikten sonra Arlas o kadına dönerek elini uzattı. Kadın da küçük bir tebessüm ederek ayağa kalktı ve Arlas'ın ona uzattığı eli tutarak ''merhaba'' dedi.

Çok naif bir kadına benziyordu.

''Merhaba yenge, gelemedim düğününüze kusura bakma'' dedi Arlas. Kadın ise sorun yok dermişçesine başını salladı.

Arlas elini kadından çekerek bana döndü ve ''Afra, gelsene güzelim'' dedi. Çekingenlik ile ayağa kalkarak Arlas'ın yanına geçtim.

Arlas bana bakarak ''Güzelim Ege ile bir ara aynı hastanede çalışmıştık oradan arkadaşım. Yanında ki kadın ise eşi Maral'' dediğin de nezaketen tebessüm ettim ve başımı salladım.

Şu an aşırı ama aşırı bir utangaçlık vardı üstümde. Kendimi 10 yaşında ki küçük bir kız çocuğu gibi hissediyordum!

''Abi bize katılsanıza yabancı yok zaten'' dedi Arlas ciddi bir yüz ifadesine bürünerek.

Ege ilk önce yanında ki eşine baktı eşi de ona bakınca aralarında gözleri ile küçük bir konuşma geçmiş gibi oldu ve ardından bizlere döndüler.

Ege denilen adam başını sallayarak ''olur'' dediğin de eşi masada ki eşyalarını aldı ve bizim masaya ilerlemeye başladı.

Benden kısaydı büyük ihtimal, çünkü ayağında ki topuklular ile aramızda pek mesafe kalmıyor gibi görünüyordu.

Ege de yemek tabaklarını alarak bizim masada ki boş yere koydu ve boş sandalyelere oturdular. Biz de Arlas ile yerimize geçtiğimiz de Ege masadakiler ile kısaca selamlaştı.

Eşi ise sessizce oturarak yemeğini yemeye devam etti. Bizim yemeklerimiz gelince masada güzel bir sohbet dönmeye başladı ama ben burada olmaktan rahatsız olduğum için yemeğimi rahatça yiyemiyordum.

Arlas bunu fark ederek bana bir kaç kez bakış atmıştı ama etkili olmamıştı. Bir de sıkılmıştım galiba.

Bakışlarımı Maral'a çevirdiğim de onunda yüz ifadesinden sıkıldığını anladım. Biz Maral ile yan yana oturuyorduk. Arlas ve Ege ise yanlarımızda, yani mantıken biz de onların arasında oturmuş oluyorduk.

Arlas tekrardan bana döndüğünde parça pinçik ettiğim tabağımda ki yemeğime baktı ve derin bir içi çekti.

Ardından çatalımı elimden alarak balıktan küçük bir parça aldı ve çatalı ağızıma doğru uzattı. Allahım kendimi cidden 10 yaşında ki küçük bir kız çocuğu gibi hissediyordum.