11.bölüm~deniz çok güzel aynı senin gibi

97 11 10
                                    

gözlerimi açtığımda gem'i göremedim, sağıma soluma baktım. winny ve satang dün geceki gibi sarılmış bir şekilde uyuyordular ama gem'i göremiyordum, paniklemiştim daha doğrusu annemin gem'e bişey yapmış olabilmesinden korkmuştum. winny ve satang uyanana kadar onları yatakta beklemeye karar verdim, titrediğimi hissedebiliyordum. sanırsam bu benim huyumdu herhangi bişeyden korktuğumda olabilecek en kötü senaryoyu düşünür ve titremeye başlardım. yorganı üstüme doğru çektim ve gözlerimi yumdum, gözlerimi açtığımda gem'in yanımda olmasını diledim. biraz zaman geçtikten sonra bir ses duydum "güzelim! niye titriyorsun? hasta mı oldun?" oydu, evet gerçekten oydu burdaydı. gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum "fourth! bana cevap ver" diye baba hafif sesini yükselttiğinde gözlerimi açmadan ona sarılmıştım. kokusundan o olduğu belliydi, ona sımsıkı sarılıyordum. korktuğumu anlamıştı çünkü o da bana sımsıkı sarılıyordu, bir süre öyle kaldıktan sonra yavaşça yüzümü avuç içine aldı ve "güzelim gözlerini aç ve bana bak! iyi misin?" gözlerimi açtım ve ona baktım, endişelenmiş gözlerle bana bakıyordu. "sen nerdeydin? ben annem sana zarar verdi sandım" deyiverdim, gözlerim dolmuştu gem'inde bunu fark ettiğini biliyordum,
"tuvalete girmiştim bebeğim" demesiyle, nE? tuvalete mi? *Aİ FOTTT SEN TAM BİR APTALSIN! BUNU NASIL DÜŞÜNEMEDİN Kİ?!" düşüncelerinin aklımdan geçmesi bir oldu. "ben özür dilerim bebeğim bundan sonra sana
haber veririm, özür dilerim bu kadar kötü hissedeceğini bilsem sana kesin haber verirdim" gem şimdi niye özür diliyordu ki? onun bir suçu yoktu, gerçekten çok salağım! gem'in yüzüme baktığını görebiliyordum, uyukulu gözleri onu sexy göstermeye yetip artıyordu bile, ne yapacağımı bilemeyip afalladım.gem yüzüme bakmaya devam ettikçe kendi yüzümü onunkine daha çok yaklaştırıyordum ve sonunda dudaklarımız buluştu, ilk başta onu sadece öpmüştüm ama gem nerde olduğumuzu unutup öpücüğü öpüşmeye çevirdi. beni yavaşça belimden çekti ve kucağına doğru aldı, bir süre dudaklarımı emdi daha sonra yavaşça yanağıma bir öpücük kondurdu ve dudaklarını yavaş yavaş boynuma doğru indirdi. ben *BU ÇOCUĞUN BU BOYUN MERAĞI NE YA?* diye düşünürken o resmen boynumu emmeye başladı ta ki satang'ın "oiiii winny ayağını üstümden çek belim kırıldı galiba" diye bağırmasıyla, gem beni kucağından yanına doğru attı ve ikimizde uyuyormuş taklidi yapmaya başladık. "satang! saat daha erken uyumaya devam et!" diye bağıran winny'nin sesinden sonra ses kesilmişti. kafamı yavaş yavaş gem'e doğru çevirdim ve beni izlediğini fark ettim "gem bişey mi oldu neye bakıyorsun?" dediğimde boynuma baktığını fark ettim "sanırsam iz kalmış" neyin izi kalmıştı? yastığın mı? diye düşünürken aklıma satang uyanmadan gem'in boynumu emdiği geldi. *Oİİ SHIA! İZ Mİ KALMIŞ?!* "gem telefonunun sarjı var mı?" dediğimde evet dermişcesine salladı, "iki saniye kullanabilir miyim peki?" deyincede telefonunu alıp bana verdi. telefonun ekranını açtığımda duvar kağıdına beni koyduğunu gördüm.

(gem'in duvar kağıdı)beni ne zaman fotoğraf çekmişti ki? her neyse boynuma bakmam lazım diye düşünüp hemen kamerayı açtım ve evet iz kalmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




(gem'in duvar kağıdı)
beni ne zaman fotoğraf çekmişti ki? her neyse boynuma bakmam lazım diye düşünüp hemen kamerayı açtım ve evet iz kalmıştı. "gem! insanlara ne diycem? cidden iz kalmış!" dediğimde "böcek ısırdı de inanırlar bence" demişti. başka seçeneğim yoktu derken saatin öğlen 12'yi geçtiğini fark edip gem ile fok balıklarını uyandırdık. "satang, winny hadi uyanın öğle yemeği vakti geldi!" diye bağıran gem'e karşılık olarak "hadi fok balıkları!" dedim satang'ın bir gözünün açıldığını gördüm ve hemen doğrulup gözlerini ovuşturmaya başladı, arkasına winny'de uyanmıştı ve gidip dişlerini fırçaladılar. dişlerini fırçalarken bile atışıyordular, kıyafetlerini giydikten sonra satang bana dönüp "fourth boynuna noldu? kızarmış sanki?" dedi. *al işte şimdi sıçtık gem* diye düşünerek "böcek ısırdı ya bişey yok" deyiverdim. winny'nin gem'e bakıp "1.82 boyunda böcek mi görülmüş fourth!" dedi kıkırdayarak ve satang'a baktı, eminim ki satang'da anlamıştı. gem "saçmalamayınca yemeğe gidelim" deyince satang "tamam ısıran böcek" dedi.

yemek standının orda ekmek görüp almıştım, bu yemekler benlik değildi ve belli ki bu yemek gem'e görede değildi. ikimizde elimizde ekmek ve süt ile geminin yukarısına doğru çıkmıştık biraz oturduktan sonra havanın karardığını görebiliyorduk. kafam gem'in boynundaydı ve öylece denizi izliyorduk "deniz çok güzel aynı senin gibi" gem'in bu cümlesini anlamam biraz zamanımı almıştı, anlayıncada yavaşça gem'in yanağına dudaklarımı bastırıp ona bir öpücük verdim. şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu ki gürültülü bir ses ve sarsılmayla gem'in kollarını kafamda hissettim. etrafımıza baktığımızda arkamızda kalan bir buz dağının gemiyle iç içe yani gemiyle çarpıştığını fark ettik...

bu bölümü yazarken gerçekten çok sıkıldım, okurken sizde sıkılmazsınız umarım sizi seviyorum🫶🫶🫶

bu bölümü yazarken gerçekten çok sıkıldım, okurken sizde sıkılmazsınız umarım sizi seviyorum🫶🫶🫶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ABİ BUGÜN LOL ÇOK İYİYDİ😳😳😳

hayir olamaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin