sıçtım kesin sıçtım, annem beni kesin öldürecek, kesin bittim düşüncesiyle tırnaklarımı avucuma bastırıyordum. korkmuştum eğer mark anneme gem'in arkasından gittiğimi söylerse annem durmazdı ve gem'i bulur sonrada onu benden uzaklaştırırdı, annemi çok iyi biliyordum öğrenirse yapardı. terlediğimi hissedebiliyordum, ne yapabilirdim ki? ne söyleyecektim? gem'in "fourth bişey mi oldu?" demesiyle irkilerek kendime geldim. winny ve satang da bana bakıyordu. "gem benim gitmem lazım" aceleyle ayağa kalktım ama gem kolumu tutuyordu "fourth önce tırnaklarını avuç içine bastırmayı kes! ne bu acele bişey mi oldu güzelim benimle konuşabilirsin" *gem şuanda hiç sırası değil annem beni gebertecek gerçekten bittim ben* "akşam görüşelim gem!" dememle satang atılıp "harbi! akşama dans etkinliği var hep birlikte gidelim" dedi *HAS SİKTİR O BU AKŞAM MI* "tamam orda görüşürüz!" dememle kolumu gem'den kurtarıp kaldığımız odaya doğru koşturmaya başladım.
kapıyı açtığımda annem beni bekliyordu "nerdeydin!" diye söylenmeye başlamasıyla bende "mark'laydım" deyiverdim *umarım o moruk beni satmaz* "yakınlaşmanız iyi, şimdi hazırlan akşam dans etkinliği var! güzel olman gerekiyor" gem böyle demezdi, güzel olman gerek demezdi onun gözünde ben güzeldim ve bu bana yeterde artardı bile. yatağımda biraz oyalandıktan sonra saatin öğleden sonra 5'e yaklaştığını görünce hazırlanmaya başladım. açık renk giyinmem gerekti, altıma beyaz kotumu geçirdikten sonra üstümede beyaz bir gömlek ve beyaz bir ceket giymiştim annemin demesiyle melek gibi olmam lazımmış. ayakkabılarımı giyip, parfümümü sıktıktan sonra annemlerin yanına geçtim, beni baştan aşağı süzdükten sonra "olmuş" dedi. annem ayakkabılarını giydi ve etkinlik olacak alana doğru yürümeye başladık.
bende kim eksik diyorum geldi işte yaşlı moruk mark, mavi bir takım giymiş aslında kötü gözükmüyordu ama benlik değildi. yine koluna girmemi ister gibi kolunu bana uzattı iğrenerek koluma girdim ve kapıdan içeriye girdik. oturduğumuz yerden etrafa bakıyordum ama gem'i hiçbir yerde görmedim, bu çocuk nerdeydi ki? derken şarkı çalmaya başladı. al işte mark ile dansa kalkarsam ve gem görürse pek hoşuna gideceğini sanmıyorum. mark gelip beni dansa kaldırmak istedi o an ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, sağıma soluma bakarken gem'in uzaktan bana baktığını gördüm...
gem'in gözünden
etkinlik olacak alana varmıştık ve fourth'unda kocası denen şerefsizle kapıdan girdiğini gördüm, sinir olmuştum. fourth benimdi, sadece ve sadece benim güzelimdi. o şerefsizle güzelimi paylaşma fikri beni çok sinir ediyordu. fourthumu dansa kaldırmaya çalıştığını görünce kanın beynime sıçradığını hissettim ama yapabilecek bişeyim yoktu. asıl beni deliye çeviren şeyde yapabilecek bişeyimin olmamasıydı.satang'ın gözünden
bir adam fourth'un kalçalarını kavrayıp kendine doğru çekiyordu. dudaklarını öpüp kulağına bişeyler fısıldıyordu. gem sinirden ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu çok belliydi ama adamın fourth'u öpmesi bardağı taşıran som damlaydı, gem arkasını dönüp koşturmaya başladı. tam arkasından gidecektim ki winny kolumu tuttu "fourth arkasından gidiyor zaten, görmüş olsa gerek bırak kendileri çözsün" haklıydı fourth o adamı bırakıp gem'in peşinden gitmişti. "gel bizde dans edelim bebeğim ha? ha??" winny benimle uğraşmayı severdi "bebeğimmiş kıçım!"gem'in peşinden koşturuyordum ama o tam olarak koşturmuyordu daha çok bir yere kadar koşturup yere çöktü ve ağlamaya başladı.*mark niye beni öptü ki normalde böyle bişey yapmaz, ağh kahretsin!* yanında durup " gem! ağlama nolursun özür dilerim, seni üzmek bu hayatta isteyeceğim en son şey" şuan canının yanmaması için herşeyimi vermeye hazırdım. çok kötü ağlıyordu, kalbim parçalanıyor gibi hissedince yanına doğru çöküp dizlerine gömdüğü yüzünü yüzüme doğru çevirip bana bakmasını sağladım. gözleri kızarmıştı onu öpüp sakinleştirmeyi denediğim sırada beni ittirdi, "hayır beni öpme fourth senin dudakların bir başkasının dudaklarına değdi!" o benden iğrenmiş miydi? yavaşça ayağa kalkıp yürümeye başladı bende onu takip ettim odasına girdi ve kapıyı kapattı. odalarda kilit olmadığı için arkasından odasına girdim, yatağın yanına çöküp ağlamaya devam ediyordu. tuvalete doğru yürüdüm, suyu açtım ve elime köpük sıktım. dudaklarımı yıkamaya başladım bir defa iki defa ve üç defa ta ki ağladığımı fark edene kadar, kendimden çok iğreniyordum çünkü benden iğrenmeyen tek insanıda kendimden iğrendirtmiştim. yere doğru çöküp ağlamaya başladım, dudaklarım çok bastırarak yıkamış olmamdan dolayı acıyordu ama kalbimin acısından kötü olamazdı. gem'i tuvalet kapısının önünde ağlamaktan kırmızı olmuş gözleriyle görünce daha çok ağlamaya başladım. "lütfen, l-lütfen benden iğrenme gem, b-benden iğrenmeyen tek kişi sensin" konuşamıyordum, gem'i net göremediğim için göz yaşlarımı siliyordum ama tekrar bulanıklaşıyordu. gem'in ağlaması durmuş gibiydi, gelip yanıma oturdu ve gözlerimi öptü. "özür dilerim bebeğim seni üzdüm" hayır özür dilemesi gereken benim gem seni yine ve yine kötü hissettirdim diye düşünürken gem'in dudaklarını dudaklarımda hissettim dudaklarımın her bir yanını emiyordu ve ısırıyordu. "senin dudakların bana ait başka birinin onlara sahip olmasına izin verme! olur mu bebeğim?"
bugün çok zorttirik bir gündü ama yinede bölüm yazdım ve atmaya geldim💪💪💪 yarın çok yoğun bir gün beni bekliyor😫😫😫😭😭😭
neyse bebom fot post atmışşş 🥳🥳🥳🥳bere çok yakışmış maşallah bebeğime😍😍😍