satang'ın gözünden
dudaklarımı winny'ninkilere bastırdığımda kalbim çok hızlı atıyordu, sanki yerinden çıkacakmış gibi. yavaşça dudaklarımı onunkilerden çektiğimde bundan nefret etmesinden korkmuştum bu yüzden ellerimle kulaklarımı kapattım ve gözlerimi yumdum ama çok geçmeden dudaklarımda winny'nin dudaklarını tekrardan hissettim. şoka uğramıştım, ona izin verdiğimi anlayınca yavaşça kulaklarımda olan ellerimi tuttu ve kendi boynuna götürdü bunları yaparken kendi ellerinide benim belime götürdü. ikimizde nefessiz kalana kadar birbirimizi öptük ama sadece öptük, öpüşmedik. sanki birbirimize onca yıl hasret kalmış gibi, dudaklarımızı ayırdığımızda göz göze gelmiştik. utancımdan yüzümü winny'nin omzuna gömdüm ve kısık bir sesle "ben seni lise birinci sınıftan beri seviyorum winny" deyiverdim. duyduğundan bile emin değildim ama o "bende seni seviyorum, gerçekten seni seviyorum satang! has siktir" klasik winny işte yine küfür ediyordu. "o zaman benimle çıkıcak musun?" dediğinde şaşırmıştım *bu çocuk harbi salaktı* diye aklımdan geçirerek "yok winny seni seviyorum ama fourth'la çıkıcam" diyerek hafifçe sırıttım. yüzü düşmüştü "tamam o zaman size başarılar" deyip ayağa kalkmaya çalıştığında "winny sen salak mısın? fourth gem'in sevgilisi" bu çocuğu bazen anlayamıyorum, herşeyi ciddiye alıyor. ayağa kalkıp ona sarıldım ve "evet seninle çıkacağım" dedim...fourth'un gözünden
gem'e attığım bakıştan pek anlam çıkaramamış olsa gerek, annem "bu kim? fourth senin kocan var oğlum! ben seni elalemin oğluyla öpüş diye yetiştirmedim" dediğinde anlamış olsa gerek, o da benim kadar korkmuşa benziyordu. bana gelen bir cesaretle "anne bu gem, yani gemini. ben gem'le evlenmek istiyorum o kokuşmuş moruk mark'la değil!" dediğimde annemin sinirlendiğini hissedebiliyordum. "oğlum ne demek kokuşmuş moruk falan düzgün konuş o senin kocan!" annemin bu sözlerine karşılık kafamı gem'e doğru çevirdiğimde annemin onu istemediğini anlamış olsa gerek gözleri dolmuştu. "anne ben o adamla evlenmeyeceğim, gem dışında biriyle evlenmem!" dediğimde yavaşça annem fark etmeden gem'in elini tutmuştum. ağlamasını görmek istemiyordum, annem " o zaman kimseyle evlenmezsin babanla benle evde oturur kocarsın" dediğinde beni kolumdan çekip sürüklemeye çalışıyordu. gem'in şuan nasıl hayal kırıklığına uğradığını tahmin edebiliyordum, ağlıyordum. annem beni çekerken kafamı çevirip gem'e baktığımda o da ağlıyordu...odaya vardığımızda annem beni içeriye doğru ittirip " o pis varoş sevgilinle bir daha görüşmeyeceksin!" diye bağırmıştı. buna karşılık ağlama şiddetim artmıştı , gem'i görmeme, ondan uzak kalma fikri ölmekle aynı şeydi. bir plan bulmak zorundaydım ne olursa olsun gem'i bırakamazdım, *17 senelik hayatım boyunca sevip sevebileceğim tek kişi oydu. daha tanışalı çok olmamış olabilir ama hayatım boyunca kimseyi sevmedim ve sevdiğim kişiyide elimden almalarına izin vermeyeceğin* aklımda dönen bu düşüncelere karşılık olarak, anneme dönüp "O PİS MORUKLADA EVLENMEYECEĞİM! GEM DIŞINDA KİMSEYLE EVLENMEYECEĞİM! ANLADIN MI?!" bu sözler ağzımdan çıktıktan sonra karşımda duran annemi ittirip odadan dışarıya çıktım ve evet sevgilimin yanına gidiyordum...
ağladığı için odaya gitmeyeceğini biliyordum, çünkü odaya giderse winny ve satang ne olduğunu defalarca sorardı. geminin üst tarafındada kalmayacağına göre tek bir seçenek vardı, onu ilk defa öptüğünü tuvaletler... gem'in canı yanıyordu biliyordum daha doğrusu hissedebiliyordum, bilmiyorum belkide aramanızda bir bağ oluşmuştu ama canının yandığını hissedebiliyordum. tuvalete vardığımda yavaşça kapıyı açtım ve bir kabinin kapalı olduğunu gördüm, buradaydı biliyordum. "gem! benim fourth" demiştim sırf orada yanında olduğumu bilsin diye, yavaşça kabinin kapısının açıldığını duydum ve yavaşça içeriye girdim. karşımdaydı, ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana bakıyordu, ona doğru yaklaştığımda kremalı ekmek kokusunu alabiliyordum. elimi korkarak saçına koydum ve "geçti sevgilim hmm, seni bir daha üzmesine izin vermeyeceğim! bana güven olur mu?" diye fısıldadım. yüzünde hem mutlu olmuş tebessümü ama bir o kadarda birşeyden korkuyormuş gibi bir ifade vardı, beni belimden tutup kendine doğru çekti ve bana sımsıkı sarıldı, kısık bir sesle "seni benden ayırmasına izin verme güzelim, annenin o cümlelerini duyduktan sonra aklıma sensiz yaşama fikirleri geldi ve ölüm gibi hissettirdi, kalbimi çok acıttı bu yüzden" parmağımı sessiz olması için dudaklarına koydum ve cümlesini bitirmesine izin vermeyerek "şşş! öyle birşey olmayacak, sonsuza dek senin olacağım sevgilim"deyiverdim. aslında utanıyordum bu kelimeleri kullanmak ve böyle cümleler kurmak hiç benlik değildi, bir süre daha sarıldık ve bir anda gem kafasını kaldırdı ve kulağıma "annen bizi yakalamadan önce yarım kalan işimizi tamamlayalım mı güzelim? hmm?" diye sordu. *BU ÇOCUK BENİ BİR GÜN SİKECEKDE NE GÜN BİLMİYORUM* düşünceleri aklımdan geçiyordu "gem!" diye ona kızarak cevap vermiştim ama o yerinde durmuyordu. kafasını boynuma doğru gömüp öpücükler bırakmaya başlamıştı, hoşuma gitmediğinden değil tabiki ama ilkimin gemi tuvaletinde olmasını istemiyordum. kim isterdi ki? gem'i ittirip "ilkimin gemi tuvaletinde olmasını istemiyorum gem!" dedim, umarım yanlış anlamazdı. yüzüme uzun uzun baktıktan sonra "sen ne anladın ki? sadece seninle uğraşıyordum" *NEEE?? TAM BİR APTALSIN FOT! GEM ŞİMDİ BENİ AZGIN BİR PİÇ SANICAK, SHIA" diye düşünüyordum ki gem'in sırıttığını gördüm ve sırıtarak bana "hadi güzelim gel geç oldu, yatağımıza gidip uyuyalım" dedi bende sadece anladığıma dair kafa sallamıştım çünkü utanıyordum. elimi tuttu ve odaya kadar yürüdük, odaya vardığımızda sessizce kapıyı açtık. winny ve satang sarılarak uyuyorlardı, demek ki barışmışlar diye düşünürken gem'in yatağa uzandığını gördüm. yanına doğru yatıp sevgilime sarıldım ve o da bana sarıldı. yine sarılarak uyuyakalmıştık ve bu beni çok mutlu ediyordu çünkü her şeye rağmen ben onundum o da benimdi...
selam bebolarr👋🌟valla şanslısınız sabah antremana ve işe gidemedim ondan yeni bölüm attım🥳🥳🥳🌟🌟🌟 yarın akşam yeni bölüm atarım büyük ihtimalle😤😤🤟🤟
ortalığı yaktın kavurdun be aşkım❤️🔥❤️🔥❤️🔥