8.Bölüm - O Kadın!

17.2K 627 47
                                    

Yorum yapar, profilimi takip ederseniz sevinirim... İyi geceler...





O sabah uyandığımda kocam yanımda yoktu. Köy işleri fırtınadan dolayı daha bir çoğalmıştı. Gündüz hava dinginken, nasılsa evde bir şey yapmıyorum diye anamdan izin alıp neneme geçtim. Kahyaya beni bırakırken geç gelmesini söyledim. Ben bilsem ki kocam erken gelecek, hiç evden çıkmazdım.

Evin temizleyip pakladım bütün gün. Bir de onun havadislerini dinleyip durdum. Nasıl da konuşacak kimsesi yoktu zavallının. Beni bulunca da kâh güldü, kâh ağladı. En son evin çatısına çıkmış akıtan yeri tamir ediyordum. Evin içinde kova vardı, az buz da akmıyordu yani.

"Senin ne işin var orada?" diyerek yeri göğü inleten ses kocamın sesiydi. Duyar duymaz elim ayağım boşandı. Şaşkın şaşkın bakakaldım. Evin önüne inen hafif bayırın ortasındaydı. Aynı hizadaydık o orada dururken.

"İn çabuk" deyince keseri aşağıya atıp şalvarımı toplayarak tahta merdivenden aşağıya inmeye başladım. Az bir şey bacağım açıldı, yazmam da düşer gibi oldu. Köpürdü, dellendi iyice. Merdivene tekme atarak yere savurduğunda kolumu tuttu.

"Ne dellendin oğul" dedi nenem. Onu hiç duymadı bile. Eve gidiyorduk. Bir yandan yazmamı düzeltiyordum. On yedi yaşındaydım ya, küçücüğüm daha. Anlamıyordum, anlasam konuşamıyordum.

Eve gelince, odamıza girince kıyamet koptu sanki.

"Sen nerdesin?"

"Nenemi görmeye gittim."

"Kime sordun?"

Anama söyledim demedim. O da anası odaya girmesin diye kapıyı kilitledi.

"Gitmeyeyim mi?"

"Gitme! Ne işin var senin orada? Sen oradan çıktın."

Böyleydi işte. Oradan çıkınca, orayla işin bitiyordu.

"Özledim."

"Beni delirtmeye mi Yazgı? Senin çatıda ne işin var? Millete şov mu yapıyorsun? Sen beni alemin diline mi düşüreceksin? Bana sormadan hiçbir yere gitmeyeceksin. Kocan eve geldi eve. Senin ne işin var dışarıda."

Tavrını aşırı buluyor yine de ses etmiyordum. Sanki her gün erken geliyordu. Dışarıda neler yaptığını bilmiyordum. Zaten cevap vermiyordu canımı yakıyordu. Onu düşünmekten delirecek olan bendim ama bir gün beni evde görmeyince deliren o oldu.

" Çatısı akıyordu. Yaşlı başlı kadın!"

"Sana ne ya? Sana mı kaldı? Bu s*ktiğimin memleketinde adam mı yok? Bir daha böyle bir şey görürsem yakarım orayı."

Üzülüyordum. Bağırması için mi vardım ben? Neden beni sadece hesap soracağı, ya da canı isteyince üstüne çıkacağı biri gibi görüyordu.

"Bir daha olmaz" diyerek eğdim başımı. Ne diyebilirdim ki? Kocam o benim, bende gözü açılmamış bir yetimim.

"Olmayacak tabi. Bir daha gitmeyeceksin oraya."

"Ama -"

"Aması maması yok."

"Ne yapıyorsun Mahir, nenem o benim."

"Bana ne."

"Çok acımasızsın" diye söylerken sesim yükseldi. Sinirlenmiştim.

"Ne acımasızlığımı gördün nankör" diyerek sokuldu. Saman alevi gibiydi siniri. Ya da benim bazı hallerim onun hoşuna gidiyordu. "Kocaya bağırılır mı terbiyesiz?" Üstümü çekiştirirken cilve eder gibi kendimi çektim.

"Yapma."

"Darılırım ama."

"Bana ne darılırsan darıl. Senin yapmaya hakkın var da benim yok mu?"

"Laflara bak laflara. Kimden öğreniyorsun böyle konuşmayı? Nenen mi soktu kafana bunları?"

"Benim aklım yok mu?"

"Bilmem, var mı?"

"Dokunma" deyip kendimi naza çektim. Güldü halime. Eğleniyordu benimle koskoca adam.

"Sinirlendim."

"Anladım onu."

"Bu siniri atmam lazım."

"Bana ne."

"Kız beni alevlendirme. Çıkar şunu."

Üstümü çıkarmak istiyordu ama engelliyordum.

"Nerdeydin günlerdir?"

"Çalışıyoruz herhalde. Çıkarsana Yazgı, bak kızıyom ha."

"Ne çalışıyon mesela?" dediğimde ellerini durdurdu, çünkü baktı ki ellerini itiyorum bıraktı uğraşmayı.

"Sen beni mi özlüyon doğru söyle" dediğinde kollarımı bağladım.

"Evet" dedim birden. Dudakları iki yana kıvrıldı iyice. Gözlerimin içine daha bir alıcı baktı.

"Köy işleri işte. Oraya buraya gidip duruyom. Yollar kötü, yapılacak gibi de değil. Mühendisleyim her gün."

Ve benden o vurucu soru.

"O kadın mı mühendis?"





*

Bölüm sonu....

Yorum yaparsanız çok sevinirim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim...



KüçücüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin