5.

212 13 6
                                    

( Lena ve Klaus)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Lena ve Klaus)



Sabah alarmın sesi ile uyanmıştım. Termosun içindeki ılık suya limon ve nane atıp kapağını sıkıca kapattım ve üstümü değiştirmek için hızlı adımlar ile odama çıktım.

Beyaz spor ayakkabılarımı da giydikten sonra saçımı dağınık bir topuz yapıp odadan çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz spor ayakkabılarımı da giydikten sonra saçımı dağınık bir topuz yapıp odadan çıktım. Termosu ve çantamı alıp evden çıktım ve arabaya binip elimdekileri yan koltuğa bıraktım. Arabayı normal bir hızda sürmeye başladım sokaklar boştu. Tam bu sırada önümden hızlıca geçen siyah bir süliet ile ani fren yaptım.

Bir süre etrafı incelemeye başladım ama etraf bomboştu. Titreyen ellerim ile hemen emniyet kemerini çözüp arabadan indim.

"KİMSE VAR MI!?" sesim yankılanarak tekrar bana ulaşınca ürperti hissettim. Üstümü kalın olmasına rağmen tir tir titriyordum. Kollarımı etrafıma sardım ve arabaya bindim. Arabanın kapısını hızlıca kapatıp kilitledim.

İzleniyormuş gibi hissederek son kez etrafıma baktım ama yine kimse yoktu.

En son aklıma arkama hiç bakmadığım gelince derince yutkundum ve dikiz aynasını arkayı göreceğim hizada ayarladım.

Siyah kapşonlu bir adam vardı. Yüzü gözükmüyordu yahut yüzü yoktu!

Hemen gaza basıp hızımı arttırdım. Son kez arkama bakınca olduğu yerde olmadığını gördüm. Gaza biraz daha yüklenip hastahanenin yolunu tuttum.

Bu olanları Abime anlatırsam delirdiğimi düşünebilirdi. Başka anlatacak kimsem yoktu. Arkadaşlarım vardı fakat onların da beni ciddiye alacağını pek sanmıyordum. Arabayı otaparka park ettikten sonra çantaları alıp aşağı indim.

Hastane  her zamankine göre daha kalabalıktı. Titreyen ellerimi pantolonumun cebine soktum ve derin nefesler almaya başladım. Bunu yaparken etrafımı kontrol etmeyi de ihmal etmiyordum.

"Lena Hanım günaydın, hastalarınız-"

"Tamam Sara." diyerek sekreterimin lafını böldüm. Bölmemin amacı kesinlikle nefes almaktan zorlandığım içindi. Değil birini dinlemek konuşacak gücüm dahi yoktu şuan.

MİKELSON'LAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin