İsmini söyleyince kafasını kaldırdı.
" Asil senin burada ne işin var? Nereden buldun bizi? "
" Seninle konuşmam lazım Ada! "
" Ne hakkında? Konu ne? "
" Ablan hakkında. "
" Ablam? "
Kafasını yukarı aşağı salladı ve elini uzattı ama ben tutmak istemedim. Yanından geçip önden yürümeye başladım.
Elini indirdi ve arkamdan gelmeye başladı. Sonra azıcık yavaşladım çünkü nereye gideceğimizi bilmiyordum. Buse olduğu yerde kaldı, orada beni bekliyordu.
Arkamı döndüm Buseye bakmak için sonra Asil'e baktım, kafamı eğildim, önüme doğru çevirdim, kafamı kaldırdım ve Asil'e bakmamak için kendimi zor tutarcasına sıkıyordum.
Asil bana hiç gözünü kırpmadan bakıyordu ve bu durum beni hem mutlu ediyordu hemde sinirlendiriyordu. O ne öyle alıcıymış gibi gözünü benden ayırmamak? Bu çocuk kafayı yemiş olmalı.
" Ne mırıldanıyorsun? Söyle bizde bilelim hakim kadın. "
" Hakim kadın? "
" Evet, sevmedin mi? "
" ( Güldüm ) Sence? "
" Sevdiririz merak etme sen. "
" ( Kaşlarımı kaldırdım ve gülümsedim ) Hadi bakalım. "
Hala bana bakıyordu ve dayanamadım ona döndüm.
" Lütfen bana böyle bakmayı kes! "
" Bakmak suç mu? "
" Rahatsız oluyorum anlamıyor musun be adam! "
" Tamam sakin ol ya iki baktık diye sinirlenme hemen! "
" Sana mı soracağım sinirlenip sinirlenmeyeceğimi?! "
" Tamam özür dilerim oldu mu? "
Önümü döndüm, kollarımı bağladım ve boş boş önüme bakıyordum. Kendisi sol tarafımda duruyordu. Cevap vermeyeceğimi anladı ve konuşmaya devam etti.
" ( İlk önce aşağı baktı sonra bana baktı tekrardan ) Bu gece yemeğe gidelim mi? "
" ( Kafamı ona doğru çevirdim ) Ne yemeğinden bahsediyorsun sen ya! ( bağırdım ) "
" ( Ellerini sakin ol dermişcesine ellerimi tuttu, gözlerimin içine baktı, gülümsedi ve konuşmaya devam etti ince ton sesiyle. ) Normal yemek. Lütfen sakin ol, tamam mı. Sakinleş."
" ( Ellerimi tuttuğu ellerini hızlıca çektim) Sakinim zaten! ( Kafamı öne çevirdim tekrardan ve ellerimi kilitledim ) "
" Tamam sakinsin. Ada ben sana birşey dicem. "
" He söyle? ( Ona bakmadan konuşuyordum. ) "
" Akşama benimle yemeğe gelir misin? ( Gözlerime melül melül bakıyordu ) "
Kafamı ona çevirdim, o bakışlar beni benden aldı. Çok güzel bakıyordu. Uzun bir süre bakıştık, öyle kaldık. Ben resmen kendimden geçmişçesine hâlâ hiç durmadan, kırpmadan ona bakmaya çalışıyordum.
Sonra ellerinle yüzümü avuçladı ve bakmaya devam etti. Öptü ve karşılık verdim. Çok zaman geçmeden çekildim ve Buse'nin yanına doğru yürümeye başladım o sırada da ağlıyordum.
İçimde bir his hâlâ ya ablamı Asil öldürdüyse deyip duruyordu çünkü.
