Kartal

214 18 20
                                    

Kartal

Sesi kulaklarımda çınlıyor. Jale...

Duvara tekme atıp yere oturdum. Araya polisleri sokarak aldı Jale'yi elimden. Neden lan neden?

Hiç mutlu olamayacak mıyım ben?

Büyük eve gittiğimde kimse yoktu. Gittiler, dedi kapıdaki görevli. Zorla içeri girip her yeri kontrol ettim. Yoktu. Jale yok!

O gün eve döndüğümde ilk önce odama girdim. Bizim için hazırlamıştım odayı. Ablam bile yardım etmişti bana. Ona söyledim. Evleneceğim, dedim. Mutlu olacağım, dedim. Bana çok sevinmişti. Jale'nin fotoğrafını gösterdim ona. Jale'yi alıp gelecektim. Kasvetli odam onunla güzelleşecekti. Her sabah onunla uyanacaktım. Beni öperek uyandıracaktı.

Yatağın üzerindeki kırmızı elbiseyi elime aldım. Ona hediye almıştım. Eve gelince görüp sevinecek, giyecekti üzerine. Kırmızıyı çok sever, çok yakışır ona. Ben onu çok özledim.

Zonklayan başımla odadan çıktım. Ablamın odasına geçtiğimde ablam yoktu. Tedirgin oldum. Diğer odalara baktım, her yere baktım. Yok!

Dışarı attım kendimi. Yoldan geçenlere sorarak aradım ablamı. Yolda etrafıma bakarak koşarken bir kalabalıkla karşılaştım. Kalabalığı yarıp baktığımda gördüğüm kişiyle nefesim kesildi. Yerde kanlar içinde yatıyordu. Yere oturdum. Abla...

"Ölmüş kız. Araba çarpmış. Vah vah. Sağlıkçılar öyle dedi."

Ablamı almak istediklerinde engel oldum onlara. Ağlıyorum.

"Abla... Bırakmam seni, kalk! Evlenmedim ben daha. Jale bize güzel yemekler yapacak, kalk!"

Ablamı alıp beni tuttuklarında bağırdım.

"Abla! Kimsesiz bırakma beni!"

5 YIL SONRA

Jale

"Mezuniyet için hangi kıyafeti giyeceksin?"

Ellerimi saçlarıma daldırıp sıkıntılı nefes verdim. Başımı kaldırdığımda kızlar beklentiyle bana bakıyordu. Yataktan kalktım.

"Yeter! Çıkın dışarı! İstemiyorum sizi! Bir daha da gelmeyin! Arkadaşım falan değilsiniz benim."

"Kanka ne oluyor-"

Kollarından tutup odadan dışarı çıkardım onları. Salak kadın içeceklerle bize doğru gelirken odaya girip kapıyı suratına kapattım. Kapıyı kilitledim hemen. Kimse umrumda değil.

Yatağın içine girip telefonu aldım elime. O gün, beni Kartal'dan ayırdıkları gün başka yere götürdüler beni. Kartal'a ulaşmayım diye hattımı bile kırdılar. Telefon numarasının ezberimde olmaması bardağı taşıran son damla olmuştu benim için. Birkaç ay psikoloğa götürdüler beni. Üniversiteyi bitirdim.

Dolan gözlerimle başımı yastığa gömdüm. Kartal'ı çok özledim. Biz güzel bir aile olacaktık. Galeriden fotoğrafları açıp Kartal'ı buldum. İzledim onu uzunca. Keşke şimdi yanımda olsan.

******

Mezuniyet saçmalığından sonra fotoğraflar çekiliyordu. Kafamı dinlemek istiyorum. Bir bahane bulup atlatmam lazım.

Kızların yanına gittim. "Sinemaya gidelim mi?" deyip yalancı bir gülümseme yerleştirdim dudaklarıma. Şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. "Yemek ısmarlarım size. Biliyorsunuz bütler canımı çok sıktı. Ondan çıkıştım size." dediğimde yumuşadılar. Kıçımdan ayrılmayan kadın ve adamdan izin aldım. Başta istemeseler de kızların ısrarıyla kabul ettiler.

Kızlardan birinin arabasına bindik. Camı açtım hemen. Gözden kaybolana kadar sabretmem lazım.

Araba hareketlendiğinde bir araba durdu yanımızda. Okuduğum bölümden bir erkek grubu.

"Kızlar bir yere oturup bir şeyler içelim mi? Jale ne dersin?" deyip göz kırptı arabayı kullanan. Geri zekalı.

"Uzayın hadi. Kalabalık yapma."

Gözlerini benden ayırmadı. Kaşlarımı çattığımda gülerek önüne döndü. Gaza bastı.

"Çok yakışıklı çocuk, Batu. Neden reddettin?"

"Çok yakışıklıysa al başına çal." dedim sinirle. Araba hareketlendi. Kızlar gülüştüler.

"Teklifimi kabul etseydi, şimdiye burda olmazdım." dedi arsızca. Kızlar ıslık çaldı. Topu mal bunların.

Başımı çevirdiğimde gördüğüm kişiyle kalbim tekledi. Göz göze geldik. Beni fark etti. Rüya mı görüyorum ben?

Hızla arkama döndüğümde bir arabaya bindi. Heyecanım tüm vücudumu sardı. Önüme döndüm hızla.

"Biri bizi takip ediyor." dedi arabayı kullanan kız. Atıldım.

"Durdur arabayı!"

Devam etti sürmeye. Bağırdım.

"Durdur dedim sana!"

Araba yavaşladığında önümüzü bir araba kesti. Arabadan çıkan kişiye baktığımda elim kalbime gitti. Kartal...

Benden tarafa kapıyı açtığında göz göze geldik. Gözlerim doldu, hareket edemedim. Sonra bir anda elimden tutup beni kendine çekti. Boynuna sarıldım sıkıca. Kokusunu içime çektim. Elini saçlarıma daldırdı. Rüya olmasından çok korkuyorum.

Kollarını yavaşça benden ayırıp elimi tuttu sıkıca. İndiği arabaya bindirdi beni. Yanıma geçtiğinde yüzüme bakmadan gaza bastı. Şaşkınlığımın arasında ağlıyorum. Ağlayışım iç çekişlere dönerken durdu araba. Yanıma döndüm.

"Kartal..." dedim titreyen sesimle. Beni kendine çekip tutkuyla öpmeye başladı beni. Dünyadan soyutlanmış gibiyim. Kalbim çok sert çarpıyordu. Birbirimizden ayrıldığımızda göz göze geldik. Öyle güzel bakıyordu ki bana.

"Bugün benim için bayram." deyip kollarını sıklaştırdı. Onu öpmek için yaklaştığımda başını çevirdi. Duraksadım. Ne olduğuna anlam veremezken kollarını ayırdı benden. Gözlerimi özlem duyduğum yüzüne çevirdim. Terliyordu, elini ensesine attı.

"Kartal ne oluyor?"

Gözlerini gözlerime çevirdi.

"Ben seni görünce... Kendimi kaybettim."

Önüne dönüp kendi tarafındaki camı açtı. Korkuyorum.

"Kartal ben hep bugünü bekledim-"

"Evlen benimle." dedi birden. Kafam karışık hâlde ona bakarken devam eden sözleriyle sertçe yutkundum. "Sana yakın olmak istiyorum."

******

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. En güzele emanetsiniz ❤️

KartalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin