Jale
Saçları özenle taranmış. Üzerindeki gömleği ve altındaki pantolonu uyumlu ve ütülü. Yüzünü inceledim uzunca. Yıllar sonra ona yeniden aşık oldum. Yolculuk boyunca sessizlikte hayran bakışlarla izledim onu. Yüzüme bakmadı hiç. Ona baktığımın farkında olduğunu biliyorum ama gözlerini yoldan ayırmadı. Ona çok şey sormak istiyorum. Geçen beş yılı sormak istiyorum. Bir tarafım sadece onun yanında kalmak istiyor. Sadece onunla olayım. Konuşmasak da olur.
Araba durduğunda başımı çevirdim. Müstakil, bahçeli şirin bir ev gördüm.
"Jale... Sana anlatmak istediklerim var." dedi tok sesle. Yanıma döndüm. Varlığı beni heyecanlandırmaya yetiyor.
"Kartal ben seni çok özledim. Geçmişte dediğin gibi, evlenelim ve birlikte yaşayalım. Daha sonra uzun uzun konuşuruz. Yanımda olmanı istiyorum."
Sarılmak için yaklaştığımda kendini geri çekti. Korkuyorum.
"Jale ben de seni çok özledim." dediğinde kaşlarımı çattım. Dudaklarımı aralayacağım vakit konuşmayı devraldı. Bana özlemle bakarken sarılmak istememesi beni tedirgin ediyor.
"Her gün seni aradım. Sen gittiğin gün ablam kaza geçirdi ve-"
Sustu. Tüylerim diken diken oldu, nefes alamadım. Kan çanağına dönen gözleriyle devam etti konuşmasına. O öncesinden daha güçlü duruyordu karşımda.
"Hayatta kimsem kalmadı. Seni bulma umuduyla yaşamaya çalıştım. Çalıştığım yer vardı ya, taşıma işi yapıyordum. İşi veren hayırsever bir amcaydı. Allah razı olsun, çok yardımı dokundu bana. Hayata döndürdü beni. Elimden tuttu. Güzel yaşamayı onda, onun ailesinde gördüm. Dedim kendi kendime, bunlar yaşıyorsa ben ne yapıyorum diye. Hayatım anlamlaştı... Çalıştım, çok çalıştım. Kazandım. Kazandıklarımla yeni hayat kurdum kendime. Ama hep sen vardın aklımda. Yaptığım her iyi işte hayallere kapıldım. Seninle yapmak istedim. Senin de o huzuru hissetmeni... Birlikte güzel işler yapmayı..."
Dolan gözlerimle burnumu çektim. Heyecanla anlatıyordu her şeyi. Ben de anlattım. Mezun olduğumu da söyledim. Yaşadıklarımı... Gözlerindeki ışıltı geçmişe götürüyordu beni. Sanki beni her an kolları arasına alıp düştüğüm karanlıktan çıkaracak gibi. Öyle güven duyuyordum ki ona. Bana mesafeli davranışı canımı çok acıtmıyordu. Yıllar sonra buluşmamız tam zamanı gibiydi. Sanki o kurduğumuz güzel hayallerimiz için geleceğe ışınlanmış gibiydik. Yaralı olsak da beraberdik.
"Seninle evlenip güzel yuvamız olsun istiyorum, Jale. Sana mesafeli oluşum Allah rızasını istediğimden. Seninle evlenmeden senin bir tek saç teline dokunamam. Öyle özelsin ki. Ancak benim özelim olduğunda sana yakın olabilirim."
Başımı salladım sadece. "Sana güveniyorum, Kartal." dedim kabul ederek. Saniyelik gülümsedi bana. Kalbim tekledi. Önüne döndü sonra.
Dini nikah ve resmi nikahtan bahsetti bana. Nikah dairesine gittik. Resmi nikahımız kıyıldı. Sonra büyük bir caminin önünde durdu, Kartal. Dini nikah için abdest almamız gerektiğini söyledi ve aldık. Cami imamı nikah kıyacaktı. Allah katında evli sayılmaktan bahsetti bana. Camide bir teyze yardımcı oldu. Saçlarımı örttü. Uzun kıyafetler verdi. Yurtta bazı kızlar kandilde falan namaz kılıyorlardı, onlarda görüyordum. Cami imamı dualar okudu. Mehirden bahsettiler. Ne olduğunu bilmediğim için afalladım. Anladığım kadarıyla Kartal'dan bana hediye oluyor. Altından bahsetti çünkü. İmam, Allah'ın kadına tanıdığı hak demişti. Kendimi iyi hissettim o an. Camideydim hem. Bana ne zarar dokunabilir ki?
Kartal ile evlenmeyi kabul ettim.
Camiden çıktığımızda arabaya geçtik. Camide bana yardımcı olan teyze, taktığım başörtüyü hediye etti bana. Bugün çok hediye aldım. Kartal bana altın hediye etti. Teyze de başörtü. Ve ben Kartal ile evliyim.
Arabayı çalıştırmadan bana döndü. Kendimi huzurlu hissediyorum. Dudaklarında beliren gülümseme ile kollarını belime sarıp kendine çekti beni. Başımı boynuna gömüp yerime sindim. Derin derin nefes alıyordu. Gözlerim dolmak için yer ararken sesini duydum.
"Şükürler olsun."
Yavaşça benden ayrıldığında gözlerimi yüzüne çevirdim. Dudaklarını alnıma bastırdı. Özlem ve tutkuyla öpüyordu beni.
Bir eli saçlarımı okşarken yavaşça ayrıldı benden. Gözlerimi gözlerine çevirdim. Güzel bakışlarına dayanamayıp minik bir öpücük bıraktım dudaklarına. Tepkisini merak ederken beni göğsüne çekip güldü. Kalbi çok hızlı atıyordu. Bırakmak istemiyor gibi sarılıyordu bana. Gülümsüyorum.
"Eve geçmeden önce alışverişe gidelim. Buzdolabında pek bir şey yoktu. Senin de ihtiyaçlarını alalım. Eksiğin kalmasın."
Saçlarımda gezinen parmakları beni bebek gibi hissettirirken belindeki kollarımı sıklaştırdım. Gülüşünü dinledim. Kartal'ım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kartal
Spiritual"Meyveli pasta çok güzeldi-" "Meyveler kendinden geçmişti, ne güzeli. Haram zıkkım olsun verdiğim para." Düşünceli hâlde önüne döndü. Keyif kaçırmaya gerek yok. Kolumu omzuna atıp kendime çektim onu. Başını bana çevirdiğinde gülümsedim. "Sen nasıl b...