Kartal
"Kartal kapı çalıyor."
Ellerimi yüzüme sürüp dizlerimin üzerinde yükselerek ayağa kalktım. Elim seccadeye uzanırken yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirdim. Jale tedirgin hâlde bana bakıyordu. Korkmuş. Kaşlarımı çattım.
Seccadeyi elime alıp yerimde doğruldum. Yanına yaklaştım. Kolunu boynuma sarıp sokuldu bana. Ellerim havada asılı kaldı. Ve sesler duymaya başladım. Ne oluyor lan?
"Açın! Polis! Zorluk çıkarmayın!"
"Buldular beni." dedi ürkekçe. Elimi saçlarına getirip okşamaya başladım.
"Hiçbir şey yapamazlar, Jale. Sen benim karımsın. Bırakmam seni. Kimse alamaz seni benden."
Kolu gevşedi. Başını kaldırdığında yüz yüze bakıyorduk. Rahatlaması için yaklaşıp öptüm şefkatle. Yavaşça ondan ayrıldığımda mavi gözlerini araladı. "Sana güveniyorum." dediğinde dudaklarında beliren gülümsemeye takılı kaldım. Gözlerimi gözlerine çevirdim sonra. Gülümsedim.
"Evlilik cüzdanımızı getirir misin odamızdan karıcığım? Keyfimiz kaçmasın daha fazla." deyip iç çektim. Bedenini benden ayırıp koşar adım odamıza doğru gitti. Güldüm bu hâline. Hatunum benim.
Elimdeki seccadeyi koltuğun üzerine bırakıp salondan çıktım. Kapının önüne geldiğimde yüzümdeki sırıtışı atıp ciddiyete büründüm. Jale'nin yanında kendimi kaybediyorum.
Kapıyı araladığımda düşündüğüm gibi Jale'nin sözde anne ve babası başta olmak üzere polisler vardı. Anne ve babası tantana yaptılar. Umursamadım. Polis memuru konuştu nihayet.
"Hakkınızda şikayet var. İki gün önce kızları kaybolmuş. Mezuniyet sonrası... Jale Dağoğlu. Yanınızda mı?"
"Bu kaçırdı kızımı! Saplantılıydı. Kızımın yakasını bırakmıyor." diye atıldı kadın. Damarlarım kasılıyor. Burnuma dolan kokuyla Jale'nin geldiğini anladım. Arkamda duruyordu. Elinden evlilik cüzdanını aldım.
"Kızım! Jale'm gel! Evimize gidelim-"
"İstemiyorum sizi. Gidin! Siz benim bir şeyim değilsiniz!"
Sesler yükseldi. Polise döndüm.
"Jale benim karım. Kaçırma durumu yok. Biz evliyiz."
Evlilik cüzdanını uzattım. Polis elimden aldı. İnceledi ve bize döndü. Geri verdi bana en son. Jale'ye baktığımda tedirgin bakışlarını bana çevirdi. Evlilik cüzdanını uzattığımda gülümsedim. Elimden alırken gülümseme oluştu güzel yüzünde. Tipini yediğim.
"Kusura bakmayın. Rahatsızlık verdik. İyi günler."
"İyi günler size de." dedim memnun hâlde. Kapıyı kapattım. Polis laf anlatmaya çalışıyordu ama anlamıyorlar. Umursamadım.
"İyi ki hemen evlenmişiz." dedi sevinerek. Sırıttım. Evlilik cüzdanını yüzüne getirip güldü. Bu hâli beni keyiflendirirken kucağıma aldım karımı. Cilveyle güldü. Kollarını boynuma sardığında yüzünü görebildim.
"Sana olgunluk gelmiş ama bakışların hiç değişmemiş." dediğinde etkileyici bakışlarımdan attım ona. O da altta kalmıyordu. Ayarlarımla oynuyor lan.
"Dün gece ismimi sayıklıyordun." deyip göz kırptım. Kurumuş dudaklarımı ıslattım. Gözleri dudaklarıma kayarken devam ettim. Odamıza geçtik. "Rüyanda ne görüyordun? Rüyalarını dinlemeyi özledim."
Güldü. Giysi dolabının önüne indirdim karımı ayakları yere değdiğinde yerimde doğruldum. Bedenlerimiz ayrılmadı birbirinden. Mavi gözlerini ayırmıyordu benden. Benim de ondan ayrılmaya niyetim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kartal
Spiritual"Meyveli pasta çok güzeldi-" "Meyveler kendinden geçmişti, ne güzeli. Haram zıkkım olsun verdiğim para." Düşünceli hâlde önüne döndü. Keyif kaçırmaya gerek yok. Kolumu omzuna atıp kendime çektim onu. Başını bana çevirdiğinde gülümsedim. "Sen nasıl b...