"Kartal... Sınava girmeden önce sesini duymak istedim."
Hüzünlü gelen sesiyle iç çektim. Burnu donmuştur şimdi. Bu soğuk yine kıçımı dondurdu.
"Sınav yerinde misin?"
"Evet. İçeri almıyorlar. Bir banktayım." dedi tedirgince etrafına bakarak. Gözleri beni arıyordu. Dudaklarımda beliren gülümseme ile arkasından yaklaştım ona.
"İyi. Allah zihin açıklığı versin."
"Amin." dedi homurdanarak. "Senin önemli işlerin vardır. Kapatıyorum."
O kapatmadan ben kapattım telefonu. Yerinden kalkıp aheste aheste yürümeye başladı. Elimi banka getirdiğimde buz gibiydi. Kıçı donmuştur kesin. Adımlarımı hızlandırıp kolundan yakaladım onu. Kolumu beline sardım sabırsızca. İrileşen mavi gözleriyle bana bakıyordu. Yanağına uzanıp öptüm büyükçe. Kollarını boynuma sarıp iyice sokuldu bana. Gözlerimi kapattım. Sıcak nefesleri boynuma değiyor.
"Tuhaf adamsın." dedi nazlı nazlı. Boynuma minik bir öpücük bıraktığında sırıttım. Burnumu saçına daldırıp kokusunu içime çekerek öptüm.
"Mal öğretmenler motivasyon diye tutturuyorlardı derslerde. Bir b*k anlamadığım derslerde bi onu anlamışım. Motivasyon olsun diye geldim yanına."
B*k motivasyon. Gece uyuyamadım doğru düzgün.
Cilveli gülüşü doldu kulaklarıma. Yerimde kıpırdandığımda kollarını gevşetti. Derin bakışları beni altüst ediyor. Masum çocuk gibi gözlerini kırpıştırdı. Cilvesi kimi zaman masum geliyordu gözlerime. Onu çözdükçe biraz daha bağlanıyorum sanki. Dibine girip öptüm narince. Yavaşça ondan ayrıldığımda gözlerini araladı. Omuzlarımda olan ellerini boynuma sarıp sokuldu bana. Bakışlarıyla büyüleniyorum.
"Sınava girecek öğrencilerimizi alalım."
B*k var.
İyice sokulup minicik öptü. Mavi gözlerini gözlerime çevirdi. Dudaklarında beliren gülümseme ile gülümsedim.
"Hadi gidelim." dedi beklentili bakışlarıyla. Gözlerimi devirip gitmeden son kez öptüm onu. Kolumu belinden ayırdım.
"Hadi git. Dua edeceğim sana."
Dudaklarını büzdü. Bana yaklaştığında bir adım geriledim.
"Yapma böyle. Sınav giriş belgem bile yok zaten. Almazlar kızım beni."
Sırtındaki çantayı çıkartıp bir kağıt aldı içinden. Kaşlarımı çattım. Kağıdın iki yanından tutarak sağa sola salladı. Gözlerimi devirip güldüm. Bunda da cilve yapmazsın.
"Hadi git." dedim sırıtarak. "Seni öpmemek için zor duruyorum. İçeri almayacaklar kızım seni."
Kağıdı gözümün önünde tutup güldü. Gördüğümle kaşlarımı çattım. Kartal Gezgin. Sınav giriş belgesi.
Dudaklarımı aralayacağım vakit hızla beni öpüp elimden tuttu. Öpücüğün tesirinde kalırken arkasından sürükledi beni. İçeriye girdik. Lan ne yapıyorsun bana.
******
"Nasıl geçti sınav?"
Kafamda trampetler çalıyor.
"B*k gibi."
Gülerek banka doğru ilerledi. Kaşlarımı çattım.
"Lan oturma oraya. Kıçın donacak."
İnadına oturdu banka. Dibine kadar gelip elinden tuttum.
"Kalk çabuk. Karnın falan ağrır. Başım şişti zaten. İkinci sınava falan girmem ben. Bu yeter."
Güldü. Kaşlarımı çatıp kollarından tutarak kaldırdım onu. Bu anı beklemiş gibi kollarını boynuma doladı hemen. Sırıttım. Şimdi istediğim kadar öpebilirim.
Yaklaştım iyice. Tepkilerine baktığımda yüzünü buruşturdu. Ne oluyor lan.
"Kıçım ıslandı." diye cırladı. Gözlerim banka kaydığında ıslak olduğunu fark ettim. Huzursuzca yerinde kıpırdandığında kolumu sıklaştırdım. Öptüm önce.
"Söz dinlemiyorsun ki." dedim sırıtarak. Yumruk yaptığı elini omzuma geçirdi. Dünden beri sızlayan koluma vurdu tam da. Yüzümü buruşturdum.
"Kartal?" dedi telaşla. Başımı boynuna gömdüm. Nasıl göründüğümü bilmiyorum.
"Kokuna bayılıyorum." dedim mayışmış hâlde. İyice sokuldu bana.
"Bana oyun mu yaptın?" dedi cilveli sesiyle. Güldüm. Şimdi daha iyi kolum.
Aklıma gelenle duraksadım. Kıçı donuyor kızın. Boynuna öpücük bırakıp ayrıldım ondan. Gözleri bendeydi. Üzerimdeki montu çıkarttım. Neyseki içime kazak giydim. Yaramı fark etmez. Sorgu dinleyemem.
Montu omuzlarına bıraktığımda kıçını rahatlıkla kapatıyordu. "Giy." dedim gözlerimi gözlerine kilitleyerek. Üzerine tuttuğum montu çekiştirdi.
"Hayır, üşürsün. Altımdaki pantolon siyah-"
"Yorma kızım beni. Şu durumda ne düşünüyorsun? Senin yerine benim kıçım dondu."
Montu kendi ellerimle giydirdim. Beni altüst eden bakışlar atıyordu bana. Bu kızla ne yapacağım ben?
Sağlam kolumu omzuna atıp kendime çektim. Belimi sıkı sıkıya kavradı. Yürümeye başladık.
"Sanki benden bir şey saklıyorsun." dedi mayışan sesiyle. Konuşmadım. Yoruyor beni.
Gözlerimi yoldan ayırmazken gördüğüm kişiyle Jale'yi yüzüme doğru çevirip başına montun şapkasını geçirdim. Gözükmesin diye iyice sokuldum ona. Yurdun mal öğretmenleri bize doğru geliyordu. Yolun ortasında öpüşmüş gibi yapıyoruz.
"Yurdun mal öğretmenleri geliyor." dedim fısıltıyla. Mümkünü varmış gibi biraz daha yaklaştı bana. Yakınlığı fırsat bilip öpmeye başladım. O da bana uydu. Kendimi kaybetmiş hâlde öpüyorum.
"Sokak ortasında..." diye iğrenir gibi biri konuştuğunda kendime gelebildim. Yavaşça ondan ayrıldığımda gözlerini araladı. Gülmemek için dudaklarını sıkı sıkıya kapatıyordu. Göz kırpıp öpücük attım. Beni taklit ederek öpücük attı. Deli oluyorum bu hâllerine.
Göz ucuyla yanıma baktığımda öğretmenler yanımızdan geçip gitti. Sırıtıyorum.
"Atlattık." dedi gülerek. Gözlerimi gözlerine çevirdim. Çocuk gibi seviniyordu. Kızarmış burnuna öpücük bırakıp kollarımın arasına aldım onu. İyice sokuldu bana.
"Seni yurda bırakıyım hadi. Yoksa ayrılamayacağım senden."
Yerinde kıpırdandığında başımı kaldırdım. Masum çocuk gibi gözlerimin içine bakıyordu. Elimi saçına daldırıp iç çektim. Okşuyorum saçlarını narince. Keşke zengin olup yanıma alabilsem seni. Ablamı da sultanlar gibi yaşatırım. Kocaman evde geçiniriz. Herkes bize hizmet eder.
"Ne düşünüyorsun?" dedi gözlerini kısarak. Alnına yaklaşıp öptüm uzunca. Kollarını boynuma sardı. Burnumu saçına daldırıp kokusunu çektim içime.
"Keşke hep yanında olabilsem." dedi mayışan sesiyle. Gözlerimi araladım. Başını boynuma gömdü. Dudaklarımda beliren gülümseme ile gözlerim yola daldı. Birisi garip hareketlerle koşarak bu tarafa doğru geliyordu. Gördüğüm kişiyle küfür savurdum. Ablamın dışarda ne işi var?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kartal
Spiritual"Meyveli pasta çok güzeldi-" "Meyveler kendinden geçmişti, ne güzeli. Haram zıkkım olsun verdiğim para." Düşünceli hâlde önüne döndü. Keyif kaçırmaya gerek yok. Kolumu omzuna atıp kendime çektim onu. Başını bana çevirdiğinde gülümsedim. "Sen nasıl b...