Episode 13

10 1 0
                                    

-Sonsuza kadar birlikteyiz-


Bugün ablam bana güçlerimi kullanmam için eğitim vermeye başlamıştı. İyileştirme, enerjiyi kontrol etme, ışık ve gölge manipülasyonu, telepati gibi birçok gücüm olduğunu öğrenmiştim. Hayatıma hiç sihir ya da büyü girmediği için ablam güçlerimin kendini göstermemesinin normal olduğunu söyledi. Güç konusunda hep Kevin'a özenirdim, kendisi maddeleri ya da dnayı özümseyip istediği gibi kullanabiliyor çünkü. Bu arada ablam New York'a taşınmış, Kevin ile ikisi yaşamaya başlamıştı.

Şuanda Reyna ile birlikte bizim evde video oyunu oynuyorduk. Kafam bu aralar biraz doluydu bu nedenle doğru düzgün oynayamıyordum. Reyna beni yenmişti,

"Ben kazandım!"

"Aferin sana, Reyna ben duşa gireceğim. Konsolu sen toplar mısın?"

"Tabii ki, rahatına bak"

"Teşekkürler"

Banyoya gidip küveti doldurmaya başladım, dolunca kıyafetlerimi çıkarıp içine girdim. Hafif sıcak su beni rahatlatmıştı, gözlerimi kapatıp başımı suya daldırdım. Nefesim tükenince başımı kaldırdım hızlıca, tüm olanlar gerçek miydi? Taehyung gerçek miydi? Ablam ve ailem hayatta mıydı? Hiçbiri rüya değil miydi? Bedenime rahatlama gelmişti, birden dış kapının sesini duymamla hemen küvetin tıpasını çekip içindeki su boşaldıktan sonra küvetten çıktıktan sonra bornozumu giydim ve banyodan çıktım. Üst kattaki koridordan yürüyüp merdivenlerin başından baktım kimin geldiğine. Taehyung olduğunu görünce hemen odama gidip giyinmeye başladım. Ben giyinmeye çalışırken odamın kapısının tıklanacağına yüzde yüz emindim. İç çamaşırlarımı hızlıca giydikten sonra üzerime giymek için birşey aramaya başladım. Dizlerime kadar uzanan beyaz, saten geceliğim geldi elime. Tam o sırada kapının tıklanma sesini duydum, tahminim doğruydu. Geceliği üzerime geçirip ıslak saçlarımı havluyla kurulamaya çalışarak kapıyı açtım, Taehyung karşımda dikiliyordu. İfadesiz bir şekilde beni baştan aşağı süzdü,

"Duş mu aldın?"

"Evet"

"Üç saattir duştaydın yani?"

O kadar zaman geçtiğini hiç fark etmemiştim. Odadaki duvar saatine baktığımda saatin 22.30 olduğunu görmüştüm. Gerçekten de üç saat geçmişti! Gözlerimi kaçırarak başımı aşağı yukarı salladım. Taehyung gülümseyip elimden tuttu, odadan içeri girip beni yatağın kenarına oturttuktan sonra makyaj masasından eline tarak alıp arkama geçti ve nemli saçlarımı taramaya başladı.

"İyi olduğuna eminsin değil mi?"

"Beni böyle sorgulamaya devam edersen birazdan hayır cevabını alacaksın"

Gülümseyip yanağımdan öptü,

"Peki"

"Cevabım seni tatmin etmedi, değil mi?"

"Evet"

"Mutlu olmak istemiyorum"

Şaşırmıştı, ben olsam bende şaşırırdım

"Neden peki?"

"Mutlu olmak bana göre değil"

"Seni üzmemi istediğini falan mı söylüyorsun?"

"Mutluluk duygusunu ne zaman gerçek anlamda hissetsem içimi bir korku kaplıyor. Sanki her an birşey olacakmış gibi"

"Seni üzecek birşey olmasına asla izin vermem güzelim. Rahatla"

BAD BLOOD [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin