-Arkadaşlar ne içindir-
En sevdiğiniz renk ne?
Benimki mor, nedeni ise mor rengin hem melankoliyi, hemde romantizmi, duygusallığı ve tutkuyu temsil etmesi. Yani beni temsil etmesi. Ayrıca insanı zarif gösteren bir renk olduğunu düşünüyorum. İkinci olarak siyah, güç, korku, gizem, otorite ve zarafeti simgeliyor fakat ben manasından dolayı sevmiyorum bu rengi. Sevgilimin saç rengi olduğu için seviyorum. Simsiyah, dalgalı saçlarını çok seviyorum. Herşeyini çok seviyorum, fakat kendisi bunun farkına yeni varıyordu. Taehyung muhteşem biri, eşsiz biri, kapalı bir kutu gibi bazen ama nedenini anlıyorum. Yargılamıyorum onu bu yüzden, keşke diğer arkadaşlarımız da anlasa.
Anne, beni duyuyor musun bilmiyorum ama; ben Taehyung'u herşeyden çok seviyorum. Onu kaybedersem bende kaybolurum, boşlukta kalakalırım.
"Uyuyabilir miyiz?"
"Uykun mu geldi?"
"Uykum olmasa neden uyuyabilir miyiz diye sorayım Tae?"
"Tamam, uyuyalım" deyip beni belimden ve dizlerimin altından tutarak kucağına aldı. Refleks olarak bacaklarımı beline sardım,
"Napıyorsun Tae?!"
"Seni uyumaya götürüyorum uyuyan güzel"
"Bende de yüz yıl uyuma potansiyeli var söyleyeyim"
Güldü,
"Biliyorum"
Tae beni yukarı çıkarıp yatağa bırakır bırakmaz uyuya kaldım. Son zamanlarda fazla uykum geliyordu, üstelik normalde sabah 10 gibi kalkarım ama nedense bu 12-13'e kadar çıktı. Aynı saatte uyumama rağmen hemde, sadece kızlar pijama partisi yapmaya geldiklerinde geç yatmıştık. Fakat bir kere geç yatmak uyku düzenimi bu kadar bozamazdı herhalde? Rüya da görmüyordum son zamanlarda, eskiden annemin ninnilerini dinlerdim rüyalarımda, Tae ile kraliyet bahçesinde koşuşturmalarımızı görürdüm. Ama rüyalarım yok olmaya başlamıştı, boş bir karanlık vardı sadece. Neden ortada hiçbirşey yokken yaşıyordum bunları? Uyanır uyanmaz ablamı aradım, açmadı. İşi vardır deyip telefonu yerine bıraktım, arkamı döndüğümde bana bakan Taehyung ile karşılaşmayı beklemiyordum doğrusu.
"Ne zamandan beri yanımda uzanıyorsun?"
"Bilmem kaçıncı rüyanı gördüğünden beri"
"Keşke, rüya göremiyorum. Eskiden çocukluk anılarımı rüya olarak görürdüm hep ama artık karanlık görüyorum sadece"
"Bu garip"
"Nasıl yani?"
"Öncelikle Ütopyanlar rüya görmez güzelim, duygularının yansımalarını görürler. Mesela senin bu gördüğün rüyaların hepsi mutlu olduğun anıların. Ne demek istediğimi anladın mı?"
"Anladım, ama anlamadığım şey ben kalpsiz miyim şimdi? Rüya görmüyorum kaç gündür"
"Bunun başka bir sebebi olmalı, Lyna'ya sor istersen. Kız psikolog değil avukat ama benden daha fazla yardım edebileceğine eminim"
"Aradım ama açmadı"
"Çünkü saat sabah 5"
"Ne?!"
"Evet, güneş doğmadı bile"
"Peki sen neden uyanıksın?"
"Seni izliyorum"
"Salak, beni izleyeceğine uyu. Sağlığından önemli miyim?"
"Bir, uyurken çok güzelsin. Sana boşuna uyuyan güzel demiyorum. İki, evet sağlığımdan önemlisin. Benim için herşeyden daha önemlisin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BLOOD [KTH]
Teen Fiction"Ön yargı tehlikeli birşeydir; insanlarda aslında olmayan şeyler düşündürür bize, en kötüsü de bu önyargıyı aşmak o kadar kolay değildir" 16+ Tiktok: Badblood_edits Instagram: Badblood_watty