BAD BLOOD [KTH]

Episode 29

-Kraliyet meselesi-

Taehyung'un anlatımıyla

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtım, Ellie yanıma olmadığına göre öğlen olmuş olmalıydı. Telefonu elime alıp ekrana baktım, Lyna arıyordu, telefonu kulağıma götürdüm,

"Günaydın"

"Günaydın mı? Saat biri çeyrek geçiyor Taehyung. Ayrıca sen normalde erken kalkarsın, hasta falan mısın?"

"Hayır, dün hep birlikte kulübe gittik. O yüzden biraz geç uyudum"

"Anladım, sana iyi bir haberim var"

"Ellie ile evlenmemize izin mi veriyorsun?"

"Hayır sersem! Sana iş buldum"

"Ne işi?"

"Modellik"

"Olma-"

"Ne teklif etsem hepsini geri çevirdin Taehyung. Ama bu sefer hayır! Mükemmel bir yüzün var, boyun posun da gayet iyi. Ayrıca üç dil biliyorsun. Seni kesinlikle alırlar, hatta birçok markanın seni isteyeceğine eminim"

"Kabul edersem karşılığında ne yapacaksın?"

"Ellie ile evlenmenize izin vereceğim işte"

"Anlaştık"

"Senin gibi bir arkadaşım olduğuna hâla inanamıyorum"

"Neden? Kötü bir arkadaş mıyım?"

"Hayır. Sadece sorumsuzsun"

"Bu arada, modellik yapacağım fakat; Marinette'in markası için"

"TAEHYU-"

Telefonu kapattım, sence beni birsürü diyete, spora vesaireye sokacak modellik şirketleriyle anlaşma imzalar mıyım Lyna?! Rehberimden Marinette'in numarasını buldum ve aradım, kısa sürede açmıştı.

"Efendim Taehyung?"

"Kendi markamızı kurmaya ne dersin Marinette?"

"Bu nereden çıktı şimdi durup dururken?"

"Şimdi şöyle bir şey var ki Ellie'nin ailesi düzgün bir işim olmazsa Ellie ile evlenmeme izin vermezler. İkinci olarak gerçekten çalışmak istiyorum çok sıkıldım"

"Sıkılıpta çalışmak isteyeni ilk defa görüyorum. Neyse, anlaştık. Öğleden sonra iki-üç gibi bize gel ne yapacağımızı konuşalım"

"Tamam görüşürüz"

"Görüşürüz Taehyung"

Ciddi ciddi Marinette ile bir marka kurarsak ve patlarsa ne olacağını hayal bile edemiyorum. Öğleden sonraya kadar bende birşeyler yapsam iyi olacaktı. Minik sanat atölyemize gidip masadaki eskiz defterini, kalemi ve silgiyi kaptım hemen, fakat aklıma hiçbir fikir gelmiyordu.

"ENNİEE!"

Arkamı döndüğümde bana kapı eşiğinden 'Yine ne oldu Tae?' ifadesiyle bakan bornozlu bir Ellie görmeyi beklemiyordum açıkçası.