Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]

2 Bölüm

2 Bölüm

Trenin peşinde

     Haluk kimliğini alıp kontrol ettikten sonra deri ceketinin iç cebine koyar. Görevlinin yanına yaklaşıp

‘’Trenin gelmesine kaç dakika kaldı?’’

‘’Tren şuanda gelmiş olması gerek’’

‘’Ama bana görevli söylemişti ki’’ durdu ve devam etti ‘’Şurada görevliyi görüyor musun? Altta bir kadın o adamı okşuyor’’

‘’Ne dedin?’’

‘’Git bak vaktim yok o trene yetişmeliyim’’

    Haluk hızlıca merdivenlerden aşağıya inmeye başladı. Merdivenleri ikiye bölen demirin üzerine çıkıp hızlıca aşağıya kaydı. Demir bitince diğer demire atladı aynı hızda aşağıya indi. Yere yuvarlandıktan sonra ağaya kalktı. Tren sirenlerini çalmıştı. Bilet yerine baktı oldukça kalabalık bilet alacak vakti yoktu. Hızlıca koşmaya başladı. Görevliler insanların tek tek geçmesine izin veriyor üzerini arıyordu. Haluk hızlı bir şekilde duvara doğru koştu görevlilerden birisi onu fark etmişti.

‘’Dur! Kaçak duvardan atlayacak’’

     Haluk tellere zıplayıp bir çırpıda diğer tarafa geçmişti. Hızlı koşmaya devam etti, tren ikinci kez sirenlerini çalmıştı. Üçüncüsünde kapıları kapatacak ve harekete geçecekti. Eğer bu treni kaçırırsa bir gün daha burada beklemek zorunda kalacaktı. Görevliler peşinden koşmaya başlamıştı. Haluk onlardan daha hızlıydı. Üçüncü siren daha çabuk çalması ile onu endişelendirmişti. Çok az bir mesafe kalmıştı trenin kapıları kapanıyordu. Haluk bütün gücüyle hızlandı, kayarak trene doğru ilerlemeye başladı. Kısa bir sürüklenmeden sonra trenin içinde buldu kendini kapı birkaç saniye sonra kapanmıştı. Sırtını trenini diğer kapısına çarpmıştı. Herkes ona bakıyor iyi olup olmadığını soruyordu.

      Haluk iyi olduğunu söyleyip ayağa kalktı bileti yoktu. Etrafına baktı görevliler bu vagonda değildi hemen saklanacak bir yer bulmalıydı. Görevlilerden bir tanesi bu vagona girdiğini gördü. Etrafına baktı kimse ona yardımcı olmayacağını biliyordu. Girişteki kadın dikkatini çekmişti kadını hızlıca yerinden kaldırıp onun yerine oturdu. Kadının kucağına bavulu ayak dibine koydu. Cebinden çıkardığı çakısını kadının bağırsaklarına dokundurup

‘’Eğer bir açık verirsen bağırsaklarını dışarıya çıkartırım zaten içeride bunca yıldır sıkılmışlardır.’’

‘’Tamam, ama ne yapacağım?’’

‘’Biletçi geliyor ona biletini ver yeter o zamana kadar belli etme’’

‘’Senin üzerinde oturduğumu herkes gördü’’

‘’Gördü ise ne olmuş daha önce birisinin üzerinde oturmadın mı?’’

‘’Uzun zaman önceydi’’

‘’Nostalji yapmış olursun işte’’

     Kadın cevap vermedi daha biletçi hızla herkesin biletini kontrol ediyordu. Sıra onlara doğru yaklaşmıştı kadın oldukça tedirgindi. Haluk ise terlemeye başlamıştı.

‘’Amma da ağırsın üzerinde oturduğun adamları öbür dünyaya götürmüşsündür bu ağırlıkla’’

‘’Terbiyesiz yaşın kadar konuş’’

‘’Akıl yaşta değil baştadır bazıları aklın başta değil başka yerde olduğunu söylerler’’

‘’Sakın benden…’’

‘’Eh be yuh daha neler sende geldi mi adam?’’

‘’Geldi’’

     Biletçi kadına biletini sorduğunda biletini gösterdi. Kontrol ettikten sonra görevli teşekkür etti.

   Haluk kadını üzerinden atıp ayağa kalktı. Teşekkür edeceği sırada kadın ona tokat attı.

‘’Benim yaşında ki kadından faydalanmaktan çekinmiyorsun utanmaz’’

‘’Ah sen teyze miydin? Ben genç bir kadın zannetmiştim. Kusura bakma’’

‘’Polis yok mu?’’

‘’Teyze meyze demem deşerim valla ulan kucağımıza aldıkta kucak dansımı yaptırdık? Oranı buranı mı elledik? Otur oturduğun yerde teyzeliğin kıymetini bil çattık ya’’

    Haluk hızla oradan ayrıldı bir sonra ki durakta yeniden gelecekti biletçi o zamana kadar başka bir taktik bulmalıydı.