Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]

37 Bölüm

37 Bölüm

Operasyon Cam Kavanozu 3

     Burada adam yoktu, çalılıkları ve ağaçlardan faydalanarak bahçe kapısına iyice yaklaştı. Binada çeşitli sesler geliyordu. Parti verdiklerini düşündü. Etrafına iyice baktı, kimse olmadığını anlayınca başını kaldırdı. Ayağa doğrulup hızlı bir şekilde bahçe kapısına doğru koştu. Duvarı adımlayıp kendini bahçe kapısının üstüne attı. Oradan tutunup hızlıca kendini yukarıya çekti. Balkonun kapısı açık bırakılmıştı.

‘’İyi şans şimdi buradan içeriye giriyorum sola dönüyorum koridor boyunca ilerliyorum altıncı oda kavanoz odası’’

    Odanın içine atladıktan sonra kapının oraya geldi bir süre kapıyı dinledi koridordan ses gelmiyordu. Aşağıdan bir sürü müzik sesleri insanların konuşma seslerini duyabiliyordu. Kapıyı oldukça nazik bir şekilde açtı. Koridora çıktı uzun ve geniş bir koridordu, her iki tarafında süs eşyaları duruyordu.

‘’Vay be adamlar yaşıyorlar be’’

   Yerler damalı parkeler ile döşenmişti, tavandaki ışıklandırma elmas avizeler vardı. Hızlı adımlarla odaların yanından geçerken odaları sayıyordu. Her oda arası birkaç adımlık mesafe vardı. Altıncı odaya gelince durdu. Kapıyı dinledi içeriden en ufak bir ses dahi çıkmıyordu. Kapıyı yavaşça araladı içeriye girdi tekrar kapıyı kapattı.

‘’Yabancı misafirimiz var’’

    Haluk aniden arkasını döndü heyecanlanmıştı, elini cebine götürüp birkaç fındığı ağzına attı. Karşısında genç bir adam vardı beyaz takım elbisesi giymiş yakasında gül olan kulağında haç küpesi olduğunu fark etmişti.

‘’Sende kimsin?’’

‘’Bu soruyu benim sana sormam gerekmez mi?’’

‘’Doğruya senin bana sorman gerekiyor kapıyı dinledim fakat ses çıkmayınca içeriye girdim’’

‘’Ne işin var bu odada?’’

‘’Kusura bakmayın sizi rahatsız etmek istemezdim fakat bu odada bir cam kavanoz varmış içinde bir şey varmış ve benim onu almak gerekiyormuş vesaire vesaire’’

‘’Anladım ama buna izin veremem’’

     Genç adam meyvenin içine battığı bıçağı hızlıca çıkartıp Haluk’un yüzüne doğru fırlattı. Haluk zamanında eğilip kurtulmuştu.

‘’Bundan daha önce kurtulan olmamıştı’’

‘’Zorluk çıkarmayın sadece cam kavanozu alıp gideceğim size bir rahatsızlık vermeye niyetim yok’’

‘’Şurada ki kavanoz mu?’’

   Haluk cam kavanoz’a baktı içinde bir anahtar ve bir kağıt parçası vardı.

‘’Daha önceden görmedim ama sanırım bahsedilen cam kavanoz o’’

‘’Kimin için çalıştığını söylersen sana o kavanoz’u verebilirim’’

     Haluk hızlı bir şekilde ileriye atıldı. Genç adam kavanoza doğru yönelmeye başlamıştı. Haluk daha hızlı bir şekilde oraya varmış fakat beline sert bir yumruk yemişti. Genç adam dirseği ile Haluk’u savuşturdu. Geriye dönüp hızlı bir tekme attı. Haluk zamanında eğilmiş kendi tekmesi ile yerde olan ayağına çelme atıp adamı devirmişti. Genç adam yere düştüğünde ayağa kalkmaya çalıştı fakat beyaz gömleği kan olmuştu. Haluk kavanozu aldı.

‘’Eğer yaralı olduğunuzu söyleseydiniz sizinle dövüşmezdim.’’ Genç adam son bir hamle ile yumruk attı fakat Haluk yumruğunu yakalayıp büktü. Haluk odadan çıktıktan sonra hızlıca koridora koşmaya başladı atlayacağı odanın önüne geldikten sonra sesini biraz kalınlaştırıp

‘’Yardım edin yaralı var!’’ diye bağırdı.

   Odanın kapısının hızlıca açtı balkona çıktıktan sonra oradan aşağıya atladı. Hiç bir yere dönmeyen direk bir şekilde ilerledi. Duvarı adımladıktan sonra tek eli ile kendini yukarıya çekip malikânenin dışına çıktı. Ara sokaklarda izini kaybettirmek için bir o sokağa bir bu sokağa giriş yaptı.

‘’Bekle beni biletçi yarım kalan hesabı görmeye defterini dürmeye geliyorum’’