3 Bölüm
Beklenmedik İstasyon
Trenin yavaşlamasına ve istasyonda durmasına bekleye başladı. Makinist frene asıldı ve tren yavaşlamaya başladı. Kapının önüne geçip bekleyeme başladı. Bekleyen yolcuları görebiliyordu tren yavaş bir şekilde yavaşlıyor bir süre sonra duracağını biliyordu. Planını tren durup yeniden yolcu almaya başladığında uygulayacaktı.
Tren çok geçmeden durmuş makinist kapıları açmaya başlamıştı. Kapıların açılmasını bekleyen yolcular hızlı bir şekilde içeriye dolmaya başlamışlardı. İçerde kilerde aynı hızda dışarıya çıkıyorlardı. Haluk kenara çekilmiş yolculara yol veriyordu.
Kendi kapının önünden çıkanlar çıkmıştı. Girecek olanlar daha çıkan olmadığını anlayınca içeriye girmeye başlamıştı. Haluk iyi takip ediyordu son giren bir adamı. İlk adımını içeriye attığı an Haluk karşısına çıkmıştı.
‘’Biletini kestim’’
Adam ne olduğunu anlamadan Haluk yüzüne yumruk atmıştı. Adam geriye doğru düşerken Haluk elinde ki bileti aldı. Tren sirenlerini çalıp kapılarını kapattı. Adam hala ayağa kalkamamıştı. Haluk yüzünde sinsi bir sırıtış vardı.
‘’Tam istediğim gibi oldu’’
Arkasına dönüp trende biraz ilerledi. Sırtını cama dayadı. Görevli bulunduğu vagon’a giriş yapmıştı. Hızlı bir şekilde yeni yüzleri tanıyor biletlerini istiyordu.
Kısa sürede Haluk’un yanına geldi
‘’Biletini alayım’’
‘’Al bakalım babalık hayrını gör’’
‘’Bunu kabul edemem’’
‘’Niye?’’
Adam bileti yukarıya kaldırıp Haluk’un gözüne sokarcasına gösterip
‘’Bu biletin yarısı nerede?’’
Haluk bilete bakınca yarısının olmadığını fark edip. Gülümseyip;
‘’Yırtılmış’’
‘’Bu trende daha fazla kalamazsın’’
Haluk yüzünü değiştirmiş parmağının ucu ile adamın göğsüne dokunmuştu.
‘’Bu trene binmek için cebimdeki son arayı harcadım.’’
Adam onu dinlememişti bile ittirmiş yanına gelip sürüklemeye başlamıştı. Tren yavaşlamış ve durmuştu.
‘’Çık dışarı beni kandıramazsın çocuk’’
Haluk trenin kapısının önüne geldi arkasını döndü.
‘’Benim adım Rüzgâr Adam Haluk bu ismi unutma zamanı gelince kaçacak delik arayacaksın ama ben bütün fare deliklerini kapatmış olacağım. Yüzünü beynime kazıdım.’’
‘’Küçücük çocuktan mı korkacağım?’’
‘’Korkunun ecele bir faydası olsaydı korku filmlerinde korkan insanlar ölümsüz olurdu.’’
Trenin kapısı açıldığında adam Haluk’u itekledi. Sadece iki durak gidebilmişti hedefinden çok uzaktı. Her kes onun kaçak olduğunu biliyordu. Günün son treni böylece kaçırmıştı. Çıkışa doğru yürürken danışma olduğunu görünce oraya yöneldi.
Aşağıya eğilip adama doğru baktı. Adam somurtarak
‘’Ne var?’’
‘’Liseye kaydolmak istiyorum en yakın ve parasız lise nerede?’’
‘’Burası Metro lise başvuru merkezi değil’’
‘’Danışma değil misin sen?’’
‘’Evet, ama bu tür şeyler için danışmaya sorulmaz’’
‘’Hangi liseye hangi yeraltı treni durağına yakındır desem cevap vermeyecek misin?’’
‘’Vereceğim’’
‘’Daha ne uğraştırıyorsun beni? Öyle ise bu istasyona en yakın okulun ismini istiyorum senden’’
‘’Vezirtepe Lisesi’’
‘’Parasız mı?’’
‘’Bana böyle sorular sorma’’
‘’Adamı deli etme sana ne soracağım futbol maçı yorumu falan mı? Danışma değil misin sen?’’
‘’Evet, ama genelde buraya gelenler hayat kadınları ile ilgili sorular soruyorlar.’’
‘’Benim de mi sormamı bekliyorsun?’’
‘’Açıkçası beklemiştim ama beni yanılttın’’
‘’Eğer bir insan onları gerçekten aramak istiyorsa ihtiyaçlarından ötürü sana sormaz arar ve bulur.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]
Teen FictionGörülmemiş,duyulmamış ve yazılmamış lise hikayesi. Dövüş,komedi ve aşk üçgeninin açıları toplayıp cevaba ulaştığımız bir kitap.Haluk ve diğerlerinin sıradışı hayatları ve o hayatlara yön veren çökmüş bir dünya. Ana Konu ile alakası olmayan hikayeler...