36 Bölüm
Operasyon Cam Kavanozu 2
Piko ve Ninja arabanın ön tarafına geçtiler Haluk ise kamyonet’in kasasından aşağıya atladı. Ninja haritayı Haluk’a uzattı. Haluk haritayı alıp güzelce katladı.
Katan Piko
‘’Bol şans’’
Piko arabayı çalıştırıp oradan uzaklaşmaya başladı. Ninja yeterince uzaklaştıktan sonra
Ninja
‘’Neden onu bu görevde görevlendirdin? Eğer başarısız olursa sonumuz olur’’
Piko Ninja’nın yüzüne bakım gülümsedi.
Katan Piko
‘’Endişelenmene gerek yok onun adı Rüzgâr Adam Haluk başaramaz ise gerçek Rüzgâr Adam değildir’’
Ninja
‘’Anlamadım lakabının ne alakası var?’’
Katan Piko
‘’Bunun için henüz çok erken sadece şunu bil elimizde tükenmeyen bir altın madeni var’’
Ninja
‘’Yoksa!’’
Katan Piko
‘’O onun geleceği yıllar önce söylemişti eğer gerçekten bahsedilen kişi bu çocuksa Vezirtepe Lisesinde ki bütün dengeler değişecek’’
Haluk arabanın uzaklaşmasını izledi, tamamen gözünden kaybedince kaldırımın kenarına oturup haritayı açtı. Harita çok fazla karışık çizilmemişti fakat her şeyi usulüne göre yapmak zorundaydı. İstediği bir noktadan içeriye sızamayacaktı. Kaldırımın kenarına dönüp haritayı iyice önüne serdi. Haritada işaretlenmiş yere baktı, başını kaldırıp nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Etraftaki yapılara göz gezdirdi fakat fikir sahibi olamadı. Arabanın gittiği istikametten ters yöne dönüp yürümeye başladı. Kısa sürede başka bir sokağa ulaşmıştı, burası dört yol’un birleştiği bir kavşaktı. Sokaklarda pek bir insan dolaşmıyordu. Haritasını tekrar eline alıp sağ tarafa yöneldi. Sokağın sonuna kadar yürüdü sağ tarafa baktığında büyük duvarı görmüştü. İçinden haritada ki yerin burası olduğuna kanaat getirmişti. Haritayı tekrar açtı atlayacağı noktanın burası olmadığını anlamıştı fakat orayı aramaya çalışmayacaktı. Etrafına bakınarak ağır adımlarla yürümeye başladı. Kafasından basit bir plan kurmuştu duvarı atlayıp haritayı tekrar açacaktı içeriye girilmesi gereken kapıdan içeriye girecekti. Sokağın sonuna geldi sağına soluna baktı kimse olmadığını anlayınca hızlanıp duvara iki adım atıp en üstüne tutundu. Kafasını yukarıya kaldırıp aşağıya baktı. Etrafta ağaçlar çiçekler görüyordu, oldukça iyi yeşillendirilmişti. İlerde şatoya benzer bir yapı tüm ihtişamıyla duruyordu.
‘’Vay be kralların evleri gibi’’
Tek elini aşağıya salıp cebinden birkaç fındık tanesini ağzına attı. Elinde kalan son fındık tanesine baktı.
‘’Ne dersin Fındık bizde böyle evden ülkeyi yönetebilecek miyiz?’’
İstediği cevabı duyamayınca fındığı ağzına attı kollarını biraz daha yüklenerek bahçeye atladı.
‘’İnşallah köpek yoktur. Varsa Baş aşağıya dikiliriz’’
İyice etrafına baktı kimse yoktu çömelerek çalılıkların arasına girdi. Bedenini biraz dışarıya çıkartıp haritaya baktı. Anladığı kadarı ile arka kapısından girecekti. İkinci kattan giriş yapması yazılmıştı.
‘’Hmm o zaman ben nerdeyim? Buradan çıkınca sol tarafa yöneleceğim’’
Çalılıklardan tamamen çıktıktan sonra en yakın ağaca omzunu dayadı. İleride iki adam olduğunu gördü, kendi aralarında konuşuyorlardı. Ayağının dibindeki çam kozalağını eline aldı çömelerek yürümeye devam etti. Giderken bazen çalılıkları bazen de ağaçları kullanıyordu. İleride bir yol olduğunu fark etmişti. Dışarıda ki kapı olduğunu fark etmişti fakat kapı kapatılmıştı. Adamlara bakarak ilerlemeye devam etti. Yolun kenarında ki çalılıklara kadar ilerlemişti. Önünce yol var iki adam yolun başında duruyordu. Elini havaya kaldırıp kozalağı adamların sağ tarafına doğru attı. Adamlar kozalağın düştüğü yöne baktı, tekrar konuşmaya devam etmişlerdi.
‘’Genelde filmlerde sesin geldiği yöne giderlerdi, kozalak yanlış yere mi düştü? Yok ya bir şeyler daha atmam lazım.’’
Etrafına bakarken ufak bir taş buldu tekrar elini yukarıya kaldırdı. Kozalağı attığı yere taşı gönderdi. Adamlar yeniden kendi aralarında konuşmayı kesmişlerdi bu sefer o yöne doğru yürümeyi başlamışlardı. Yolun kenarına geldiğinde denize atlar gibi yola atlayıp yuvarlanıp karşı tarafa geçmişti. Yaptığı olay saniyelik işti görünmediğine emin olduktan sonra bahçenin etrafında dolaşmaya başlamıştı. Bir elinde harita nereden gideceğine bakıyordu. Doğru yönde ilerliyor binanın arkasına gidiyordu. Yüzünü kaldırıp etrafa baktığında arka kapıya yakın olduğunu fark etmişti. Burası bir arka kapı değil bahçeye açılan ufak bir kapıydı. Kapının üzerine tırmanıp oradan ikinci katın penceresinden içeriye girecekti.
‘’Operasyonun birinci kısmını bitirdik.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]
JugendliteraturGörülmemiş,duyulmamış ve yazılmamış lise hikayesi. Dövüş,komedi ve aşk üçgeninin açıları toplayıp cevaba ulaştığımız bir kitap.Haluk ve diğerlerinin sıradışı hayatları ve o hayatlara yön veren çökmüş bir dünya. Ana Konu ile alakası olmayan hikayeler...