72 Bölüm 1 Sezon Finali

352 15 4
                                    

13 Aylık Yazma maratonunun sonuna geldim. Şimdi Vezirtepe tatile belkide geri dönüşü olmayan bir tatile giriyor. Bugüne kadar okuyan,yorumlayan ve voteleyen herkese teşekkür ederim. 72 Bölüm boyunca Vezirtepeyi bırakmadığınız için teşekkür ederim.

72 Bölüm

Köstence Bölgesi

      Uzun bir araba kuyruğuna gelince arabayı durdurmuştu. Köstence Bölgesine giriş oldukça kalabalıktı, ama sadece araba kuyruğu yoktu araba kuyruğunun yanında başka bir topluluk daha vardı. Sürücü yanında ki Haluk’a baktı, hali içler acısıydı, başındaki kan durmuştu, gömleği yırtılmış kolları kanlı bir vaziyetteydi.

Sürücü

‘’En azından yüzünü sil senin yüzünden içeriye giremeyebiliriz’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Bunun sorumlusu sensin biliyorsun değil mi?’’

Sürücü

‘’Torpidoda bez olacaktı, onunla sil’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Kanama zaten durdu daha niye sileyim ki?’’

Sürücü

‘’Nasıl içeriye gireceksin bu halde?’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Unutma! Beni bu hale getiren sendin’’

Sürücü

‘’Okulda ben dövüşmedim herhalde’’

      Haluk biraz durakladıktan sonra

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Sen benim okulda dövüştüğünü nasıl biliyorsun?’’

Sürücü

‘’Biz buna derin istihbarat ağı diyoruz zamanla bu işi yapacak arkadaş edinirsen seninle kulağın her şeyi duyar’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Anladım peki şurada ki insan topluluğu ney’’

Sürücü

‘’Onlar İmparatorun mallını dışarıya saçılmış onları alıp götürüyorlar’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Hazine mi?’’(heyecanlanarak)

Sürücü

‘’Bir bakıma öyle’’

     Haluk arabanın kapısını açıp dışarıya çıktı, hızlı adımlarla kalabalığa doğru yürümeye başlarken o sırada Sürücü ona durmasını söylemişti. Haluk onu umursamadan kalabalığa doğru ilerlerken o sırada bir erkek tarafından kadın sürükleniyordu, kalabalığa gitmekten vazgeçip sürüklenen kadının peşine düştü. Sürücü

Sürücü

‘’Haluk dur yapma o bizim meselemiz değil’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Bizim diye bir şey yok Sürücü benim diye bir şey var’’

       Haluk hafif tempolu bir şekilde koşarak erkeğin yanına vardı kolundan tutup yere attı.

Adam

‘’Ne istiyorsun be?’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Kadına böyle davranmayı utanmıyor musun?’’

     Haluk çömelip kadının yüzüne bakması ile birlikte kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi çarpmaya başlamıştı. Yüzü hırpalanmasına karşın hayatında bu kadar güzel bir kadın yüzü hiç görmemişti. Sürücü olayları dışarıdan izlerken Haluk’un etrafı sarılmıştı. Sürücü ellerini ağzında birleştirip

Sürücü

‘’Haluk oradan çıkmayı başarırsan Köstence’ye gitmeye hak kazanacaksın’’

     Haluk kadının omuzların tutup gülümsedi. Kadın ise onun neden güldüğünü anlayamamıştı.

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Ne pahasına olursa olsun seni buradan çıkartacağım’’ dedikten sonra Haluk ayağa kalkmıştı gücünün büyük bir kısmını Seyfettin için harcamıştı ama hala dövüşecek gücü vardı. Ağır yaralı ve zorlukla nefes alan adamın kavgaya başlamadan önceki son sözleriydi.

5 Yıl Sonra

      İşte abinin mezarı demişlerdi. Ortada mezar filan yoktu. Bir tahta parçasına ismini yazmışlar ağacın altına koymuştu. Mezar tepelerin en yüksek tepede bulunuyordu. Ağlayarak abisinin yattığı yere uzandı. Ağlamasına engel olabiliyor boğazı düğümleniyor, konuşamıyor. Onun mezarı görünce boğazı bir anda kurumuştu. Mezarın başında ki tahtaya dokunarak sanki abisini kucaklıyormuş gibi hissediyordu. Yattığı yerden doğruldu. Abisine kızarak toprağa yumruklamayı başladı.

‘’Hani beni bırakmayacaktın abi’’ dedi.  ‘’Beni bu acımasız dünyada neden yalnız bıraktın? Oradan kaçtığım son güne kadar her gün senin tarafından kurtarılma ümidiyle yaşamıştım. Çünkü sen beni hep korudun o gün senden zorla ayrıldığım güne kadar. Ben özgürlüğü aldığımda ise sen ölmüştün. Birbirimizi son kez bile göremeden gittin’’ dedi. Daha fazla dayanamayıp yüzünü toprağa vurmuş bağırarak ağlıyordu. Toprağı eskisi kadar yumruklayamıyordu.

‘’Seni bir gün bile göremedim abi kucaklayıp kokunu alamadım abi. ‘’ dedi. Gözleri şişiyorken burnunu çekiyordu. Cebinden çıkardığı bir avuç fındığı çıkartıp mezar tahtasına gösterip

‘’Bak abi sen seversin diye sana fındık getirdim’’ dedi. Ama karşıdan gelen bir tepki olmayınca boşta kalan eli ile toprağı eşeliyor fındıkları toprağın içine dolduruyordu. Onları tamamen toprağa gömdükten sonra ayağa kalktı.

‘’Zirveyi bulduğumda tekrar geleceğim. Kim bilir bakarsın temelli yanına gelirim. ‘’ dedi. Ve yükseldiği tepeden aşağıya inmeye başladı. Tepeler ve Zirvelerin hiç bitmeyeceği bir dünyada kaplumbağa hızında yürümeye devam ediyordu.

S.E.Z.O.N  F.İ.N.A.L.İ veya S.O.N

Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin