Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]

39 Bölüm

39 Bölüm

Bilet böyle kesilir Biletçi!

     Araba sokağın başında durmuştu. Haluk taksiciye parasını uzatıp arabasından çıktı. Aradığı adam hemen sokağın başındaki ikinci evde oturuyordu. Baktığına göre ikinci katta oturuyordu. Dış kapı açık bırakılmıştı, içeriye girdi. Merdivenleri sakince çıkmış, ikinci kata ulaşmıştı. Kapının önünde gözetleme yerinin olmadığını fark etmişti. Kapıyı sertçe tıklatıp beklemeye başladı. Bir süre sonra;

‘’Kim o?’’

‘’Yeni taşındığınız için annem size yemek yapmış onu getirdim.’’

       Haluk adamın bekâr yaşadığını biliyordu, kapıyı açacağına son derece emindi. Hemen kapı aralandı. Haluk ayağını aralığa koyup kapıyı sert bir şekilde omuz atıp kapının ardına kadar açılmasını sağlamıştı. Kapıdan içeriye girdiğinde adam çabucak ayağa kalkmış bir yumruk savurmuştu. Haluk basit bir hareketle yumruktan kurtuldu.

‘’Kaç kilosun?’’

‘’Sana ne!’’

      Adamın yumruğu havada kalkmış Haluk boşta kalan sağ eli ile karnına yumruğunu geçirmişti. Adam geriye doğru sendeledi fakat hızlı bir şekilde doğrulup ikinci yumruğunu attı. Bu seferde vuramamıştı, tekrar yakalanmıştı. Yüzüne yediği sert bir yumruk ile duvara çarpmış yere düşmüştü. Haluk onu gülümseyerek yaklaşmaya başlamıştı. Adam etrafına baktı, duvarda asılı balık kavanozunun yerde olduğunu gördü. Hızlı bir şekilde eline alıp yüzüne fırlattı. Haluk kısa sürede yüzünü kapatmış kavanoz yüzünü korumaya çalışan ellerini kesmişti. Haluk etrafında ki cam parçacıklarında kurtulurken adam onu ittirip mutfağa atmıştı. Adam hızlıca odasına girip yastığın altında ki silahını almış koridora adım atmıştı.

       Yavaşça yürümeye başladı, her şey bıraktığı gibiydi, sadece Haluk yoktu ortada. Onu en son mutfağa doğru ittirmişti. Mutfağa doğru ilerlerken sağ tarafta oturma odası bulunuyordu. Sırtını duvara yaslayıp silahını ileriye doğrultup devam etti. Oturma odasının önüne geldiğinde yarım adım ileriye attığı sırada mutfaktan Haluk aniden fırlayıvermişti. Hızlı bir şekilde silahı ona doğru çevirmesine rağmen onun bacağına bıçak fırlatması ile sendelemişti. Haluk üzerine atlayıp silahı geriye doğru düşmüştü.

‘’Biletçi şimdi biletini kestim bakalım şimdi ne yapacaksın?’’

‘’Hata ettim para veririm sana’’

‘’Bu saatten sonra Karun olsan ne yazar? Kaç kilosun onu söyle’’

‘’Eee yeter be!’’

     Adam Haluk’u üzerinden atıp kalkmaya çalıştı fakat başaramadı. Haluk birkaç tane ardı ardına yumruk geçirdikten sonra

‘’Kaç kilosun?’’

‘’Ne yapacaksın?’’

‘’Halat getirdim de seni dışarıdaki lambaya asacağım kaldırıp kaldıramayacağımı düşünüyorum’’

    Adam yüzüne tükürüp var gücü ile onu üzerinden attı. Hızlıca ayağa kalkmaya çalışırken Haluk tarafından tekrar yere düşürüldü. Bütün kuvveti ile silahına uzanmaya çalışırken Haluk eline bastı.

‘’Ölümüm bu kadar kolay olmayacak emin ol’’

     Haluk saçından tutup yüzünü kaldırdı, sert bir şekilde başını yandaki duvara vurdurdu. Yüzüne yumruk attı bir yere daha üçüncü kez atmaya çalışacakken adamın kendinden geçtiğini fark etti. Kapının önündeki halat’ı eline aldı tekrar içeriye girdi. Adamı sırtlayıp yürümeye başladı. Merdivenlerden inerken son derece temkinli davranıyordu. Duvara dayanarak yan ayak atma şeklinde aşağıya iniyordu. Kapının önüne geldi, dışarıya çıktı, derin bir nefes aldı, lamba direğine doğru devam etti. Diğerin önüne geldiğinde adamı yavaşça yere bıraktı. Elindeki halatı iyice açtı. Halatın bir ucunu lambanın diğer tarafına geçirdi. Diğer ucunu adamın ayağına bağladı. Cebindeki eldivenleri giydikten sonra boşta kalan ucu ile adamı yukarıya çekmeye başladı. Yeterince yukarıya çektikten sonra boşta ucunu ilk katın demir penceresine başladı. Adamın önüne geldi, sağ yumruğunu gerdirip yumruk attı. Adam geriye doğru gidip tekrar ileriye gelmeye başladı.

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Bilet böyle kesilir biletçi!’’

      Haluk adam ile vedalaştıktan sonra cep telefonunu çıkardı.453’ü aradı.

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Alo ben bir ihbarda bulunacaktım sokak ortasında bir adamı asmışlar acilen buraya gelmeniz gerekiyor yoksa bir facia yaşanabilir’’

Polis Merkezi

‘’Adresi verin lütfen’’

Rüzgâr Adam Haluk

‘’Tamam, veriyorum o halde’’