Vezirtepe Lisesi | 2 Sezon[Askıda]

10 Bölüm

10 Bölüm

Yeni Ev

    Naim kapının önüne geldiğinde kapıya eline uzattı.

‘’İşte burası senin evin yalnız dikkat et içeride adam olabilir’’

‘’Tam istediğim gibi harabe’’

‘’Çatısında ciddi problem var açık zor kış koşulları için uygun değil ama şu yönden bakarsan..’’

    Haluk Naim’in sözünü kesip

‘’Nerede beleş oraya yelleş hesabı’’

‘’Yelleş?’’

‘’Yerleş anlamında?’’

‘’Burada kaltak anlamında kullanılıyor’’

‘’Bölgeler arası böyle bir dil uçurumu olduğunu bilmiyordum’’

‘’Neyse, Ben gidiyorum burayı sana bıraktım. Bu kıyağın büyük bir bedeli olacak unutma!’’

‘’Emin ol üstesinden gelirim.’’

‘’İsmin ney?’’

‘’İsmimi borcumu ödedikten sonra söyleyeceğim’’

‘’Fark etmez nasıl olsa bir yerden öğrenirim’’

   Naim onu orada bıraktıktan sonra hızlı adımlarla uzaklaştı. Haluk açık kapıyı araladı içeriye girdi. Etraf oldukça dağınıklı uzun zamandır ev kimsesiz kalmıştı o sırada merdivenlerden birisi kafasına uzattı.

‘’Sende kimsin?’’

‘’Ben bu evin sahibiyim!’’

‘’Hey çocuklar evin sahibi gelmiş aşağıya inin’’

‘’Senden önce birisi de buraya sahiplenmeye çalışmıştı haddini bildirdik.’’

   Haluk bir adım ileriye attı. O sırada tavan çöküp tahtalarla birlikte birisi aşağıya düştü. Haluk önüne düşen adama baktı. Merdivende ki adam

‘’Senden önce haddini bildirdiğimiz adam sıra sende’’

‘’Hmm Vezirtepe Lisesi üniforması keşke Allahtan başka bir şey isteseymişim’’

     Haluk tahta yığınlarını adamın üzerinden atıp yüzünü çevirdi. Hala hayatta olduğunu hissediyordu. Haluk sinsi bir şekilde gülümseyerek parmaklarını çıtlatmaya başlamıştı.

‘’Gelin alayınızı döveceğim’’

     Merdivenler ayak sesleri duyulmaya başlamış kısa sürede tinerci çetesi aşağıya toplanmıştı. O sırada tahtaların arasından adam sıyrılıp Haluk’a baktı.

‘’Bunları ben hallederim’’

‘’Sen daha çocuksun’’

‘’13 yaşındayım sen kaç yaşındasın?’’

‘’Bugün benim doğum günüm her doğum günün de olduğu gibi yine bir kavganın içerisindeyim. Doğum günüm hediyemi bu ev belirledim ölene kadar buradayım. Adın ne?’’

‘’Sinsi Gedik senin ki?’’

‘’Benim ki Rüzgâr Adam Haluk’’

     Adamlardan birisi Haluk’a yumruğunu attı. Haluk hızlı bir şekilde gelen yumruktan sıyrılıp sağ yumruğunu adama vurdu.

‘’Adam güçlü hep birlikte dalın!’’

     Adamlar hep birlikte koşarak Haluk’un üzerine gelmeye başlamışlardı. Haluk yerde ki tahta parçasını alıp gelenlerin üzerine fırlattı. Gelenler yere yığılmıştı kısa sürede kendilerini toparlamak istediler üzerinden zıplayıp arkada ki kişiyi tek yumrukta yere indirdi.

‘’Yukarıya gel yabancı’’

     Üst kattan gelen bu ses Haluk’u harekete geçirmişti. Merdivenin başına geldi yukarıya bakıp;

‘’Hazırlan geliyorum!’’