...
"biz 3 tane bilet almak için gelmiştikde"
"maalesef beyfendi erken gelmeniz gerekiyordu. Ama bi dahaki kalkacak uçak için alabilirsiniz."
"nasıl maalesef beyfendi uçak daha kalkmamış ve üstüne üstlük uçak kocaman illaki 3 tane boş yer vardır."
"üzgünüm ama olmaz" diyen görevli adama baktı ulaç.
İzmire gideceklerdi. Fakat görevli adam ile oğulcan arasında geçen küçük kavga ile zaman kaybediyorlardı. Barın hemen oğulcanın kolunu tuttu ve
"oğulcan dur! Şimdi dırası değil!"
"off tamam"
"beyfendi isterseniz şurda bilet alabilirsiniz diğer uçağa"
Oğulcan tam yavaş yavaş sakinleşirken duyduğu bu cümle onu sinirlendirmişti. Neden bu denli sinirlendiğini bile bilmiyordu. Adama ne zaman silah doğrulttuğunu bile bilmiyordu.
"Abi tamam t tamam abi dur lütfen alın girebilirsiniz"
"heh şöyle illa kaba kuvvetmi göstercez" diyip giden oğulcanın arkasından barın gitti ulaç ise oğulcanın yaptığı saçmalığa sinirlenmiş, arkalarından uçağa doğru gitti.
Şimdi binecekleri uçak 3-4 saat belkide daha çok sürebilirdi. Ulaç İlk başta bi otel bulurlar sonra şirketi kontrol ederler diye düşünürken uçak kalkmaya başlamıştı bile...
...
Genç kız gece yarısı deniz kenarına gelmiş kulağındaki kulaklıkla şarkı dinleyip denizi izliyordu. Hem de düşünüyordu. Karanlıkdı ama etrafta az da olsa insanlar vardı ve sokak lambaları etrafı aydınlatıyordu.
Genç kız başarılı bir Avukattı. Bi yanı mutluyken diğer yanı üzgündü.
Bi yandan 'ne kadar güzel bi şeymiş avukat olmak' diyip gülümsüyordu.
Bi yandan da 'Avukat olmamı en çok annem isterdi.şimdi burda olsaydı mutluluktan ağlardı keşke o da görebilseydi.' diyip üzülüyor, gözlerinden yaşlar akıyordu.
Evet annesi çok isterdi onun avukat olmasını. Sürekli onu 'benim kızım avukat olacak' diyip seviyordu. Annesinin bu kelimelerini hatırlayınca burukça gülümsedi.
Annesi onun kırmızı çizgisiydi. Ama o da gitmişti. Babası zaten onu yanında bile istemiyordu.
"oldum anne bak oldum avukat oldum. Senin kızın avukat oldu! Hem de çok başarılı bir avukat! "
Diye bağırıp sustu. Gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle sildi. Bağırmasını önemsemiyodu. Etrafta birileri var mı yok mu hiç umrunda değildi. Zaten kimse dönüpte ona bakmamıştı.
Üç kişi hariç...
Kimsenin dönüp bakmaması bu üçlünün garipsemesini sağlamıştı. Neden? Diye sordular kendilerince.
Ataş nedensizce oraya doğru, kızın yanına gitmek istiyordu. Nedenini o da bilmiyordu. İlk defa garip bi şeymiş gibi baktı bi yere.
Sanki... Sanki onu oraya çeken bi şey vardı.
Belki de bi mıknatıstı... Bir bela mıknatısıydı. Belki de başka bi şey...
Ulaçtan;
Kimdi bu? Gece gece neden böyle bi delilik yapıyordu. Aptal mıydı? Neyi vardı? Kim olduğunu da göremiyorum ki arkası dönük.
"barın kim bu kız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BARUT
Romance"yapma... Yanacaksın" "Belki yanmak istiyorumdur" ... Yanağını yanağıma değdirince ürperdim. Nefesini kulağım ve boynumun arasında hissetmem ile zorla yutkundum. Kulağıma sessizce fısıldadı. "Asi Avukatım" ... Babası yüzünden istemediği şeyleri...