"ulaç b bey" diye kekeliyen ahmete bakdı ulaç
"evet ulaç bey"
"h hoşgeldiniz" şu an Ahmetin yüzündeki o gülünç ifade onun dudaklarının yukarı doğru kıvrılmasına sebep oldu.
"hoş bulduk"
Ulaçı evine davet eden ahmet bey onun neden geldiğini çok merak ediyordu. Koltuğun üstüne rahat bi şekilde oturan ulaça bakmaya başladı.
"bakın direkt konuya giriyorum. Biliyorsunuzki zamanında babamın size büyük yardımı olmuş. Ve siz karşılığını vermeyince ben gelmek zorunda kaldım."
Ahmet beyin duydukları korkmasına neden oldu. Ama elinde o kadarı yoktu. Napıcaktı? Karşısındaki adamın yüzüne bakamayıp kafasını eğdi.
" ee şeyyy bende o kadar yok "
" nasıl yok!? "
" e evet yyok"
"offf" ulaç sinirlenmişdi. Neden alırken sorun yok da verirken var diye düşündü. Nasıl çözecekti bu durumu.
Ahmet beyin aklına kızı geldi
"ama isterseniz şöyle yapalım. Şeyy.... Benim çok başarılı bir avukat kızım var. Sizinde istanbuldaki şirketinizin avukatı sanırsam eksik""Eee"
"Ee si kızım size çalışabilir"
"ne"
"Evet"
Ulaç bunu hiç düşünememişti. Evet avukatları işden ayrılmıştı. Ama bu avukat nasıldı? İşinde iyi miydi? Bunları öğrenmesi lazımdı.
"kızının adı-"
"Alara Demir"
Ataş duyduğu isme pek takılmamıştı. 'şirket avukatlığı iyi fikir' diye düşündü.
"iyi tamam öyle olsun bakalım"
Bunu duyan Ahmet bey derin bir oh çekti. Ama kızına ne diycekti? Kızı ona küsmemeliydi. Karısının emaneti küserse karısıda ona küserdi. Karısını çok seviyordu.
GEÇMİŞ ZAMAN;
Güneş sahilin o güzel sularının üstünde yansımasını alırken adamla genç kız kumsalın üstünde yürüyolardı.
"biz hiç ayrılmıycaz demi"
"hayır"
"söz mü"
"Söz"
Ahmet ve Hatice birbirlerine verdikleri bu söze güvenip gülümsemişlerdi. Öyle sanıyorlardı. Ama öyle olmamıştı.
Hatice okumak için gittiği yerde evlenip gelmişdi. Bu ahmetin çok zoruna gitmişti. Bi çocukları vardı 2 yaşında. Bi kaç ay sonra Haticenin kocası vefat etmişti.
GÜNÜMÜZ...
O zamanlar aklına gelince bide şu an ki haline bakdı. Yine yokdu yanında. hiç olmamıştı zaten.
"Ahmet bey iyi misiniz?"
Ahmet kulağına gelen sesle kendisini silkeleyip Ataşa bakdı.
"hı? İyiyim iyi çok özür dilerim dalmışım öyle"
"peki"
"ben daha sonra size haber veririm"
"okey"
"iyi günler efendim"
Ataş kafasını sallamakla yetindi. Evin kapısında durup derin nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BARUT
Romance"yapma... Yanacaksın" "Belki yanmak istiyorumdur" ... Yanağını yanağıma değdirince ürperdim. Nefesini kulağım ve boynumun arasında hissetmem ile zorla yutkundum. Kulağıma sessizce fısıldadı. "Asi Avukatım" ... Babası yüzünden istemediği şeyleri...