Bölüm 4 ~İki Oldu

77 15 16
                                    

"NE!?"

Ne diyor bu adam? Ne gitmesi? Ne şirketi? Ne avukatı! Yeter artık benim adıma kararlar almasından bıktım.

"bi borçmuş gibi düşün kızım"

"NE BORCU YA NE BORCU! SEN BENİ BORÇ KARŞILIĞINDA ONLARIN ELİNE Mİ VERİYORSUN! NE BORCUNDAN BAHSEDİYOSUN SEN"

Hızlı hızlı nefes alıp verdim. Sinirden ne ara ayağa kalktığımı bile hatırlamıyorum. Başımı kısa bi saniyeliğine ona çevirdim. Arkaya yaslanmış çatık kaşlarıyla beni izliyordu. Göz göze gelince hemen gözümü babama çevirdim. O adam babama dönüp 'müsaadenizle mutfak nerde acaba' demişti. Babam ona tarif edince o da gitti. Göz devirip sofraya bakmaya başladım.

Onunla göz göze gelince sinirlerim bozulurken nasıl olurda onla çalışabilirdimki?

"kızım dinle beni... Zamanında ömer beyden büyük bi borç almıştım... Şimdi ise elimde o kadar olmadığı için mecburen böyle olması gere-"

"neden baba neden benle ilgili olan kararları benden habersiz söylüyorsun"

Susmuştu. Sussun da zaten. O susunca bende konuşmaya devam ettim.

"bana söyleseydin baba ben de sana yardım ederdim gerekirse ben öderdim. Bu evi satardık, ben-"

"ödeyemezdin!"

Sesin geldiği yöne baktım. Oydu. Ona neydi!

"evini de satsan arabanı da satsan veremezdin veremezsinde!"

"NEYMİŞ YA BU BORÇ Bİ TEK BEN SİZE ÇALIŞINCA ÖDENİYOR!"

Ofladı. Oflarsın tabi. Tekrar karşıma geçip oturdu. Yaslanıp bizi izlemeye başladı.

"kızım bi dinl-"

"dinliyorum zaten! Ama borçtan başka bi şey demiyorsun!"

"kızım lütfen kırma beni... Kırılıyorum bak?"

Yine yaptı işte! Küçüklükten beri ne zaman bi şey olsa bunu derdi. Bende affederdim. Sakın kızım sakın! Kabul edersen kaybedeceksin. Ama annem, annem babanı asla üzme kızım derdi. ama o seni üzdü alara. Evet o da beni üzmüştü. Farketmeden gözümden bir damla yaş düşüyordu hızlıca onu elimin tersiyle silip babama burukça gülümsedim

"ya ben baba? Ben kırılmadım mı?.... Peki... Tamam yarın gidiyorum kurtuluyorsun benden"

"öyle deme ama kızı-"

Onu dinlemeden tam karşımda bana gözlerini kısarak bakan çocuğa baktım. Onun bir adı var. adı ulaç. Banane!

"yarın öğlen gibi gideriz sabah işlerim var... Ha bu arada bir şartım var...sizin şirket haricinde kendim istediğim gibi çalışabilirim. İstediğim Duruşmalara katılırım! Ayrıyeten iki gün sonra istanbulda zaten duruşmaya katılmam gerekiyor bi avukatla beraber o da gelicek onla gidecem ben"

Söylediğim sözler üzerine dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldı. Ve başını 'tamam' der gibi salladı. Son kez babama baktım bana hüzünle bakıyordu. Hemen koltukdaki çantamı alıp sinirle evden çıktım.

Kapının önünde durup derin nefes almaya başladım. Neden ya? Neden Her şey istediğim gibi olmuyordu? Her şey istediğin gibi olmak zorunda değil alaracım...

Sonra birden aklıma gelen her şeyin istediğim gibi olunca hayatımın daha güzel olacağı fikri ile gözüm kapalı havaya doğru kafamı kaldırıp gülümsedim. Kısa süre sonra gözümü açıp gökyüzündeki aya ve yıldızlara baktım. Nasıl da parlıyorlar.

ATEŞ VE BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin