Bölüm 7 ~Mucize

47 13 4
                                    

"ulaç bey?"

Yanıma yaklaşıp arsız arsız gülümsemeye başladı.

"şu beyi hanımı iş dışında bıraksakmı?"

"bilemedim ki"

"sen bilirsin avukat zorlamıyorum"

"senin burda ne işin var?"

Omuz silkip "hiç kahvaltı yapmaya gelmiştim buraya" dedi.

"iyi tamam"

"sen?"

"ben müvekkilimle buluşacam"

"tamam" diyip üstünde cafe&restorant yazan binaya girdi. Bende tam girecektim ki birden cafenin yanına park edilen arabaya baktım içinden biri indi. Kapıyı sertçe kapatıp gözündeki gözlükleri yavaşça çıkarıp bana baktı. Yüzü çok tanıdık biri gibiydi.

"ben burda bir Avukat arıyordum da buluşacaktık." olamazdı değil mi? Pars!sesinden ve tavırlarından tanımıştım. Ne kadar da değişmiş değilmiii? Evet

"Pars!" elini havaya kaldırıp bana gülümsedi

"ben!" dedi. Hemen koşup ona sarıldım. Kollarını belime dolayıp sarılmama karşılık verdi. Saçlarımda hissettiğim dudaklar ile gülümsedim. Çok özlemiştim onu. Ortaokuldan sonra bir daha görüşememiştik. Benden ayrılıp yüzüme baktığında güldü.

"sen ne kadar güzelleşmişsin böyle"

"teveccünüz efendim" diyip kahkaha attım. O sırada bize doğru gelen batur ve yanındaki adama kaşlarımı çattım. Yanındaki adam müvekkiliydi muhtemelen. Onlarda mı burda buluşacaklardı?

Pars da onlara bakıp dişlerini sıkmaya başladı. Sinirlenmişti. Adamla ne alıp veremediği var dı?

"Aaa sizdemi burdaydınız?"diyen batura kafamı salladım. Birden önümde beliren elle kafamı kaldırıp o adama baktım.

"siz sanırım PARSın avukatısınız. Ben Gökalp"

Tam uzattığı elini tutacaktım ki pars sinirle konuştu.

"sana ne lan sanane benim avukatımdan. Uzatma git işine"

"memnun oldum bende Alara" diyip elini tuttum. Pars onu sevmiyor diye bu kadar sert davranmamalıydı bence. Ben parsla gökalp denen o adama bakarken pars ve batur tanışmışlardı.

"ee o zaman hadi girelim içeri. Bayanlar önden" diyen batura gülümseyip içeri girdim. Etrafa bakındım. Yanıma gelen garsona baktım.

"hoş geldiniz efendim boş masalarımız bulunmaktadır"

"hoşbulduk"diyip tekrardan etrafa baktım. Bi masada oturmuş kahvaltı yapan ulaçla kaşlarım çatıldı. Bu da burdaydı değilmi? Offf.

Kafasını kaldırıp bana bakınca hafiften gülümsediğini hissettim. Ben kapıda dikilmeyi bırakıp yürüyünce arkamdan sırayla pars batur ve gökalp girdi. Ulaç onları görünce kaşları çatıldı. Sanırım bir tek müvekkilimi bekliyordu.

Onu takmayıp bi masaya oturdum. Parsta karşıma oturdu. Batur ve müvekkili ise yanımızda ki masaya oturdular. Biz ve baturgil yan yana olan masalarda otururken tam karşımızda ki masada ulaç oturuyordu.

Parsa baktım. Ve kafamı 'sorun ne?' der gibi salladım.

"eee olay ne?"

"dosyayı okumuşsundur az çok anlatıyor orda... Bu gökalp denen herif alperi kaçırdı... Alper benim kardeşim-"

"şu yurt dışında okuyan kardeşin değil mi?" pars gülümseyip kafasını salladı.

"evet"

"ee"

ATEŞ VE BARUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin