"sevgilim olmanı"
Ne?
Ne diyordu bu?
Oooww beklemiyordum
Hızlıca ayağa kalkıp masanın üstündeki kağıtları yere attım.
"ne diyorsun sen! SUSTUM SUSTUM AMA BU KADARI YETER!!? ÇIK ODADAN"
"Alara-" halen konuşuyordu birde!
"ULAÇ SANA ÇIK DEDİM YOKSA BEN GİDİCEM BİRDAHA DA GELMİYCEM"
"ben yanlış anlattım alara dinle lütfen" dedi benim sessizliğimi onaylayarak konuşmaya devam etti. "sevgilim rolünü yapmanı istiyorum"
"nedenmiş o?"
"havaalanındaki çocuk, enes... Bizim mafyaların en büyüğünün oğlu."
"bir dakka bir dakka sen mafyayım derken ciddiydin yani"
"evet"
"Ne? Hayır ben böyle bir işe karışamam şimdi polise gidicem"
Ayağa kalkıp kapıya doğru gittim. Kapının açılması ve kapanması bir oldu. Arkamdaki ulaç sinirle konuştu.
"gitmiyeceksin"
"gidicem"
"gitmiyeceksin avukat!"
"gidicem!"
"avukaaaattt" diyen ulaçla göz devirdim.
"tamam peki diyelim ki ben kimseye bi şey söylemiyorum... Benim rol yapmam neden?"
"enes babasına söyliyince o da bizi sevgili sanıyor ve yarın akşam benim evime gelicek senide görecekmiş"
Dedikleri aklıma bir bir kazınıyordu resmen. Neden böyle saçma bir olayı bitirmemiş di? Hayır diyebilirdi!
"ne saçmalıyorsun sen ulaç! Hayır deseydin öyle bi şey yok deseydin! Neden denedin?"
"cevdet abi çok önemli bir insandır. Çok değerli biridir. Bizde onun lafının üstüne laf yoktur"
"ha? Bende de o yok napıcaz biz" dedim alayla ve sinirle.
"Alara lütfen bu akşama kadar düşün"
"düşünülecek bir şey yok!" deyip odadan çıktım. Şirketten de çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Arabam şirkette kalmışdı. Yürümek istiyordum.
Yolun yarısını yürümüştüm. Birden peşimden seslenip beni takip eden iki adamla korkmaya başladım.
"güzelim bizide bekle" dedi biri. Sarhoşlardı. Ve 40 50 yaşlarında varlardı tahminen.
"sana diyorum bebeğim bizi bekle" demesiyle yüzümü buruşturdum.
Birinin kolumdan tutup duvara doğru fırlatmasıyla acıyla inledim. Yavaş yavaş bana doğru geliyorlardı. Ben bağırıp. Çağırsamda beni duymamazlıktan geliyorlardı. Bir yandan gözlerimden yaşlar firar ediyordu.
Birisinin eliyle ağzımı kapatmasıyla susmak zorunda kaldım.
"şimdi susucaksın eğer bağırırsan öldürürüm seni!" diyip boynuma doğru yaklaşmaya başladı. Ben hızla bağırmaya başladım.
"YARDIM EDİİİİNNN! İMDAAAAAATTTT!!" ağlamaklı bağırmamla tekrar bana baktı.
"Bana bak! Bağırm-" diyeceği sırada her ikisininde yere serpilmesiyle ben de korkudan yere oturdum.
Karşımda bir adam vardı. Ayakkabılarını görebiliyordum sadece. Yüzüne bakamıyordum. Kafamı eğdiğim için beni göremiyordu.
"hanımefendi iyimisiniz?" bu ses?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BARUT
Romance"yapma... Yanacaksın" "Belki yanmak istiyorumdur" ... Yanağını yanağıma değdirince ürperdim. Nefesini kulağım ve boynumun arasında hissetmem ile zorla yutkundum. Kulağıma sessizce fısıldadı. "Asi Avukatım" ... Babası yüzünden istemediği şeyleri...