body paint

192 29 14
                                    

whatsapp'tan bir yeni mesajınız var.

hyunjin, telefonuna gelen bildirime baktı ve yattığı yatakta doğruldu.

+82...
hyunjin, ben lee minho.

hwang hyunjin
merhaba minho

+82...
şey
sabah yanındaydım, jisung'u ben çağırdım.
şuan daha iyi misin?

hwang hyunjin
daha iyiyim
teşekkür ederim

lee minho
sevindim
özel değilse
neden o haldeydin?
yani şey
ben seni bulduğumda, her yerinde yara izleri vardı ve hareket dahi edemiyordun

hwang hyunjin
önemli bir şey değildi
ufak bir kavga gibi düşün

lee minho
ufak bir kavga mı? bir kavga seni bu hale getirmiş olamaz.
yine de seni zorlamayacağım
şuan neredesin? hastanede mi? yanına gelebilirim.

hwang hyunjin
hey
buna gerek yok
hem ben jisung'un evindeyim şu an

lee minho
anladım
çok oyalamadan bir şey söylemek istiyorum

hwang hyunjin
hayır oyalamıyorsun
söyleyebilirsin

lee minho
sonuçta dinlenmen gerek
şey
kendini kötü hissettiğin zamanlar
benimle konuşabilirsin
yani şey anlamında
jisung'a ve ya diğerlerine anlatamadığın bir şey olduğunda
ben buradayım
artık arkadaşımsın!!

hwang hyunjin
öyle mi??
pekala arkadaşım!!
dediğini yaparım
ve
ben de bir şey söylemek istiyorum

lee minho
tabii ki

hwang hyunjin
teşekkür ederim, çok.
bugün jisung ve jeongin gelene kadar yanımda beklemişsin.
bu benim için çok özel.
hakkını ödeyemem ☹️

lee minho
hayır
kim olsa aynısını yapardı
kendini öyle hissetme
ve dediğimi unutma
güzelce yat dinlen

hwang hyunjin
tamam!!
teşekkür ederim tekrardan
iyi akşamlar

lee minho
sana da 🙃

minho, saatler sonra hyunjinle olan yazışmalarını tekrar okuyordu. hoşuna gitmişti, hyunjin ile konuşmak.

'umarım hyunjin ile sadece o kötü olduğu zamanlar konuşmam.' diye düşündü. saatlerce konuşabilirdi hyunjinle, her şeyden.

okuldan sonra arkadaşlarıyla sahilde buluşmuştu. kayalıklarda otururken bir şeyler içiyorlardı.

"bunu her gün yapmalıyız. kendimi güvende hissediyorum." dedi jisu, arkadaşlarına bakıp gülümserken.

minho, kıza gülümsedi ve kolunun altına aldı. jisu, zengin bir aileden gelse de ailesi onu sevmezdi. yani sevmezdi değil de, ilgilenmezdi. jisu her zaman kendi başının çaresine bakmıştı, küçük yaşta savaşmayı öğrenmişti.

ailesi meşgul insanlardı, babası ceo annesi ise doktordu. genelde jisu evde hep tek başına olurdu.

"hadi bu gece, sadece içimizi dökelim." ryujin konuşunca herkes ona döndü.

middle of somewhere, hyunho ✔️Where stories live. Discover now