10 temmuz
haftanın ilk günü, ikisi de okula geldiklerinde birbirlerini görmemişlerdi. sınavlara az kalmıştı, ikisi de çalışkan çocuklar olduklarından çoğu teneffüs sınıflarından çıkmadılar.
ilk beş ders sadece derslerini dinlediler ve test çözdüler, öğle arası ise yemek almak için kantine indiler.
minho, chan, seungmin, felix, ryujin ve jisu kantin sırasında beklerken sıranın en arkasındaki felix konuştu.
"şu kız yuna değil mi?" dediğinde hepsi gösterdiği yöne baktılar. evet, oydu.
minho, ryujin'e baktığında çoktan kızın gözlerinin dolduğunu görmüştü. yuna, onları görmeden direkt bahçeye adımlarken ryujin onu izledi.
"ne işi var bunun burada?" dedi chan.
ryujin, gözlerini silip kendine geldiğinde öfkeli görünüyordu. "bilmiyorum ama, bundan nefret ettim."
jisu, ryujin'in koluna girip çocuklara döndü, "bizim tostları siz alsanız olur mu?" dediğinde hepsi onayladı.
jisu, arkadaşını tuvalete götürürken çaktırmadan camdan bahçede oturan yuna'ya sinirli bir bakış atmıştı.
boş koridorlardan geçerken hyunjin ve arkadaş grubunu gördü, ufak bir gülüş attıktan sonra ryujin ile tuvalete girdiler.
ryujin önce yüzünü yıkadı, sonra lavaboya yaslandı ve jisu'ya baktı.
"neden geri gelmiş olabilir ki?" diye sordu.
jisu, iç çekip arkadaşının yanağını okşadı. "seni tekrardan üzmesine izin vermeyeceğim. biliyorsun değil mi?"
ryujin, arkadaşının desteği karşısında gülümseyip elini jisu'nun yanağındaki eline koydu.
"biliyorum. ama sanırım bu iyi olmadı. sadece onu görmezden gelmek istiyorum."dedi ryujin.
yuna'nın bölümü ryujin ve jisu'dan farklı olduğu için aynı sınıfa düşemezlerdi. en azından buna şükür ediyordu.
minho, chan, seungmin ve felix yemekleri alıp çardaklara geçerken, minho hyunjin'in kantine girdiğini gördü. dünün aksine, mutlu ve havalı görünüyordu.
ikinci çardakta tek başına oturan yuna'nın önünden geçtiler ve dördüncü çardağa geçtiler.
minho, yine çardağın demir kısmına oturup ayaklarını sandalyeye koyduğunda yuna'yı izlemeye başladı. bu kızın tekrardan bu okulda bulunuyor olması iyi değildi.
shin yuna, geçen sene ryujin ile sevgiliydi ve ilişkileri gayet güzel giderken bir anda ortadan kaybolmuştu. hem de ryujin'in doğum gününde.
ryujin ise, yuna'ya o günden sonra hep ulaşmaya çalışmıştı fakat başaramamıştı. olaydan bir ay sonra ise yuna'nın busan'da mükemmel bir hayat sürdüğü ve yeni bir sevgilisi olduğunu öğrenmişti.
ryujin ve yuna, ilk senelerinden beri okulun gözde çiftlerindendi, çoğu kişi onların bu mutlu ve sağlıklı ilişkilerini kıskanırdı.
hiç bir haber vermeden çekip giden yuna, arkasında onun yüzünden hastalanmış bir kız bırakmıştı. ryujin, o zamanlar babası ve arkadaşları için yaşamayı tercih etse de, yuna'yı düşünmeden edemiyordu.
minho, düşüncelerinden chan'ın çalan telefonu sayesinde kurtulmuştu. chan yemek yerken telefonu hoparlöre aldı ve masaya koydu.
"efendim?" dedi ağzına tostunu atarken.
"biz sınıftayız, ryujin dışarı çıkmak istemedi." lia'nın dediğinden sonra hepsi birbirine baktı. belliydi, bunun olacağı.
"tamam, yemek yiyip geliriz biz de." dedi chan ve telefonu kapattı.
YOU ARE READING
middle of somewhere, hyunho ✔️
FanfictionI wanna dive into your ocean, is it raining with you? hyunho ff.