Selam bebeklerim!
Yeni bölümle karşınızdayım.
Umarım beğenirsiniz!
Keyifli okumalar bol bol yorumlar!Ceylan Tufan
Sonunda tüm evin işi bitmişti ve açıkçası biz de bitmiştik. Yunus, bir iki saat önce Kerem'ler çağırdığı için gitmişti. Onun öncesinde de Emre ve Arga gelmişti.
Şu an hepimiz salonun bir tarafında, yayılmış bir şekilde oturuyorduk. Abim, "Ne zaman gelicek bu kodumun kuryesi?" elini saçlarından geçirerek mızmızlandı, Esra ona sarılarak "Çocuk musun sen acaba?" yanağına öpücükler bırakmaya başladığında gülerek başımı kızlara ve yanımda oturan Emre'yle Arga'ya çevirdim.
Emre sırtını koltuğa yaslamış, Arga ise ona yaslanmıştı. Çok yakışıyorlardı. Her biri gibi. Onların bu haline gülümserken, ben de sırtımı koltuğa yasladım.
Ferdi ve Ceren de abimle yengem gibi sarılarak oturuyorlardı. Ceren, "Ama cidden, Ozan abi haklı! Bir pizza bu kadar yavaş gelmemeli ya!" diyip dudak büzdüğünde, Ferdi büzdüğü dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp "Bebeğim, benim mızmız bebeğimm."
Emre, elini gözlerime koyarak "Hocam aile var, küçük çocuk var burda kurban olayım ya!" dalga geçer bir tonda söylediğinde, Emre'nin elini iterek güldüm "Çek be elini." O bana "Terbiyesiz seni, abinim ben senin." derken Arga, gülerek Emre'ye "Uğraşma kızla." demişti.
Ben de Arga'ya öpücükler fırlatıp, Emre'ye de dil çıkartmıştım. Lorin de "Ya olan var olmayan var, kıskanırlar?" diye ekledi hemen. "Kıskanırız!" diyen Sema'ya kahkaha attım.
"Hayat bazen böyledir Semoş? Onlar öpüşür bizse öylece bakarız." Efkarlı bir tonda konuştuğumda, abim "Hayırdır küçük hanım, başka bir dileğiniz mi vardı?" dediğinde, yengem "Mağara adamına dönüşme Ozi ya!" diye sızlandı.
Lorin, "Evet Ceyluş dur, en küçüğümüz sensin. Önce sıra bizde" diyip kıkırdadı. "Ya Lorin! İkimizin arasında sadece üç yaş var! Üç yaş büyüksün benden!"
Ama evet, aralarındaki en küçük bendim. Lorin ve Sema ile üç yaş vardı aramda. Ben 18, Sema ve Lorin 20, Ceren, Ferdi, Arga ve Emre 25, abim ve Esra ise 28 yaşındalardı.
"Nedir yani, bu işler sırayla mı?"
"Yok canım, sen daha küçüksün. Ayrıca sırayla da yok, başka türlü de."
"Ya abla, kocana bir şey desene. Arkadaşımı kısıtlayacak mı hep böyle!"
Emre bunu tüm saykoluğuyla söylemişti. Arga "Evet ya, bu kız da bizim gibi mutlu olmasın mı Ozan abi?" dedi, Abim o ikisine ters ters bakarken Sema, "Ya bu abilerin kıroluğu nolucak? Dimi Ceren ya! İrfan abi de böyle, Yunus abim de böyle, Ozan abi de böyle. Çok can sıkıcı!" oflayıp pufladı.
Lorin, "Ay hiç sormayın kızım, sen bir de benim abimi gör. Çok korkunç bir insana dönüşüyor, ama tabii ben gene yapacağımı yapıyorum." sırıtmıştı.
"Ders ver üstadım! Cenk abiden bile gizli iş çevirebiliyorsun ya, helal olsun!"
Cenk abi cidden oldukça kıskanç biriydi, yani kızların anlattığı kadarıyla öyleydi.
Sema'nın dediğiyle biz kahkaha atmıştık, Emre ve Ferdi de dahil. Ceren "Ay abim, Ferdi'yi kabullenene kadar canımız çıkmıştı şakasız ya!" diye söylendi, "Gerçi sağ olsun, İrfan abi yine uğraşıyor benimle ama, buna da şükür." dedi Ferdi yakınarak.
Emre "İrfan abi gene iyi kabullendi, bir Mert abi iki İrfan abi biliyorsunuz. Ya Mert abinin kardeşi olsaydınız, düşünsenize!" dedi.
Lorin, Sema, Ceren ve ben senkronize olarak aynı anda uzanıp kulağımızı çekip, ortadaki sehpamı tıklatmıştık. "Allah korusun be!"