0.6

340 34 208
                                    

Selam bebeklerim, nasılsınız?
İyi misiniz?
Umarım iyisinizdir.
İyi okumalar, bol yorumlar.

***

Ceylan Tufan

Oturduğumuz masada konuşulan konularda değildi kafam. Az önce yaşananlar yüzünden kafam dopdolu, dudaklarım ise bomboştu. Bana arada sorulan soruları bile başımı sallayarak cevaplıyor gibi bir şeydim.

"Doruk, birader sen de bizi iyice unuttun be."

Berkay'ın yanımdaki Doruk'a bakarak kurduğu cümlelerle benim de bakışlarım ona tarafa döndü, Doruk başını sallayarak güldü.

"Biraderim tamam da, artık ortamlarımız farklı hani sizin ortamı darlamıyım falan diye ya tek ya da takımdan birileriyle çıkıyorum."

"Ne diyon be oğlum sen, ne darlamasından bahsediyon. İyice delirdin sen."

Emirhan söylemişti bunu, onun bu söylediğiyle birbirimize bakıp gülmüştük kızlarla. Berkay, "Dorukhan önceden bizim takımdaydı, artık Trabzonsporda ondan öyle dedik." dediğinde başımı salladım.

"Evet evet biliyorum."

"Hayret, sen Fenerbahçede oynayanlar hariç futbolcu biliyor muydun kızım?"

Bunu Talha söylemişti, tam ona bir şey diyecekken Lorin gülerek, "Tam da onu dicektim valla bro, kızım sen nerden öğrendin Doruk'un hangi takımda olduğunu falan, sen bir Fenerbahçe kadrosunu bir de max abimi falan biliyorsun." Lorin diyince kıkırdamıştım.

Talha söyleseydi sadece atar yapacaktım çünkü. "Biliyorum tabii, tamam normalde bilmiyordum ama Dorukhanla tanıştık az önce. O anlattı, artık biliyorum." Doruk'a dönerek söylemiştim bunu.

Doruk bu dediğimle gülümsedi, "Evet artık biliyor, tam bir futbol gurmesi oldu Ceylan." Kızlarla buna gülmüştük, aslında erkekler de gülmüştü ama Cenk gülmemişti.

Onun bu söylediğine güldükten sonra, yetişemediğim bambaşka bir konuya geçiş yaptıklarında, duyduğum ses kaşlarımı havalandırdı.

"Çok komikmiş amk."

Bunu sesli söylememişti ama ben duymuştum. Bakışlarım ona döndüğünde, surat ifadesindeki öfke beni bir tık korkutsa da oralı olmamaya çalıştım.

"Sorun ne?"

"Doruk?"

"Biraz insan olur musun?"

"Hayvan mıyım ben Ceylan?"

"Öyle bir şey demedim ki."

Omuz silkerek bakışlarımı ondan tekrardan çekmiştim, fakat sinirli değil keyifliydim. Sanırım kıskanması bir tık hoşuma gitmişti, ne alaka hoşuma gitmesi diye düşünsem de, aldığım alkol yüzdesi, mantıklı düşünmekten beni uzaklaştırıyordu.

Masada biraz öne doğru dikelerek, biraz masaya yasladım dirseklerimi ve oturuşumu Doruk'a doğru çevirerek hafifçe gülümsedim, bir elimle de saçımla oynamaya başlamıştım.

"Cenk abi gelince konuşmamız bölünmüştü, sen kendinden bahsediyordun, bahsetsene biraz daha, merak ettim."

Bu tavrım Doruk'un da hoşuna gitmişti, dudaklarında oldukça çekici ve flörtöz bir gülüş ortaya çıkarken, ben de keyiflenmiştim. Bu adam cidden yakışıklıydı arkadaşlar, ayrıca oldukça da flörtözdü, bu çok belliydi.

"Bahsedeyim tabii, hatta şey de demiştik, numaralarımızı alalım, sonra da bahsederiz birbirimize bir şeyler?"

Kaşlarım havalandı, çok hızlısın dostum. Anlık duraksasam da o an hiç düşünmeden, gösterdiği telefonunu ellerinden aldım ve numaramı arama kısmına yazdım, ardından kendimi arayarak ona uzattım.

Gökyüzüm, Cenk TosunWhere stories live. Discover now