Selam bebeklerim!
Nasılsınız, iyi misiniz?
Umarım iyisinizdir ve de süpersinizdir!
Öpüyorum sizi🫡
İyi okumalar, bol yorumlar🥱Ceylan Tufan
Sema'yla olan ufak boğuşmamızın ardından, eğlenerek bir saatte hazırlanmış ve de çıkmıştık evden. Bizimkilere de yazmıştık, fakat hepsinin birer işi vardı.
Yengem abimleydi, Ceren Ferdi'yle film izliyordu, Lorin ise Berkan'larla çok işi olduğunu iddia ediyordu. Zaten Lorin harici hepsinin ertesi gün işi vardı.
Bu arada, futbolcular ne kadar çapkınlarsa, Lorin de bir o kadar çapkındı. Hatta belki de, hepsine bin basardı Lorin.
Sema'nın söylediklerine göre bu sıralar, can sıkıntısından Berkan'la takılıyordu. Onun eğlencesi de buydu. Bunun ben bile farkındaydım zaten, çünkü açıkçası Berat Ayberk gelse, Berkan'ı anında bırakacağını hepimiz biliyorduk.
Berat elbette öylesine bir örnekti.
Futbolcular, onun için birer oyuncak misaliydi. Onun en hoşuna giden kısım ise, Cenk abinin oldukça kıskanç ve mağara adamı oluşuydu. Çünkü, bu gönül eğlendirme işlerini hep ondan gizli yapardı.
Atraksiyon seviyor diyebilirdim.
Açıkçası, futbolcuların da Lorin'den kalır bir yanı olmadığı için, ona bir şey diyemezdim elbette?
Açıkçası üzülmüyordum da hiçbirine.
Zaten işleri fazla ilerletmiyordu. Flörtte bırakıyordu tamamen. Sonrasında sıkılıp, uzaklaşıyordu.
Benimse şimdiye dek pek bir ilişkim olmamıştı açıkçası. Altı ay önce Hollanda'dan geldiğimde tatil için, Altay'la aramızda bir şeyler olmuştu. Bunu göz ardı edemezdim, fakat abimden gizli olmuştu tüm bunlar.
Kızların haberi vardı yengemin bile, hatta Ceren etmediği laf bırakmamıştı Altay'a da bana da. Onun gözünde daha ufak bir bebektim, ama o zaman daha yeni 18ime girdiğim için büyük bir kozum vardı.
'Reşit oldum ben artık, bebek değilim.'
Ceren'inse klasik sözü geliyordu benim kozuma karşılık. 'Sen 40 yaşına da gelsen, minik bir bebek olucaksın gözümde. Sus bakayım!'
Benden ziyade, Altay'ın ağzına sıçmıştı gerçi. Koskoca adamın, benim gibi küçücük bir kıza göz dikmesini doğru bulmuyordu o. Başkası olsa umurunda olmazdı ama, dediğim gibi bana karşı çok hassastı.
Sonrasında ise, Altay başka bir kadınla kameralara yakalandığında o da aşk işleri de benim için uzun bir süreliğine kapanmıştı. Günlerce aramış, mesaj atmış, yalvarmıştı ama aldatmanın hiçbir açıklaması olamazdı benim gözümde.
Zaten yeterince güven problemleri olan biriyken, o daha da yıkmıştı güvenimi. O zaman çok üzülmüştüm, çünkü aramızda yaşadığım şeyler beni oldukça heyecanlandırmıştı o zamanlar.
Zaten ben öncesinde de Altay'ı beğenen biriydim. Onun da bana karşı hisleri olduğunu öğrenince de bu bir aylık süreçte, birçok şey yaşamış tonlarca anı biriktirmiştik.
Ama nafile. Hepsi çöp olmuştu.
Altay'ı severdim, iyi biriydi. Bu olaylara rağmen, hiçbir zaman arkasından konuşmadım. Umuyorum ki, hayatında her şey gönlüne göre olurdu.
Fakat bizim aramızda artık, ne arkadaşlık ne de başka bir şey olamazdı. Bana tersti çünkü. Altı aya yakındır da zaten, Altay'la hiç denk gelmemiştik.
Yani gelmiştik ama çok nadir, onlarda da yüzüne bakmamıştım.
Bu olay sonrası apar topar Hollanda'ya gitmiştim. Zaten gidecektim, fakat süreci hızlandırıp, tatilimi de yarıda keserek buralardan temelli bir uzaklaşma yaşamıştım.