• Özürler, sorunlar ve öneriler •

570 45 11
                                    

"Bayan White, Bay Black; her ne kadar yönteminizin etikliği tartışılır olsa ve birkaç okul kuralını hiçe saymış olsanız bile başarınızı tebrik etmemek yanlış olur. Bir takım olup okulda öğrendiğiniz büyüleri kullanmanız, malzemeleri hatırlayıp iksirleri yapmanız başarılı öğrenciler olduğunuzu kanıtlar neticede. Bayan Jorkins ve Bayan McKinnon ile bizzat ilgileneceğim, ancak onlara tüm okulun önünde özür de diletmek istiyorum. Bu konunun da bir daha dillendirilmemesi gerektiğini öğrencilere bildirmek isterim. Sizin için bir sorun yok değil mi?" diye sordu Dumbledore yumuşak ses tonuyla. Cecilia onun bu sakinliğine ve duygularını saklayışına hayran olmadığını söylese, yalan söylemiş olurdu.

Memnuniyetle gülümsedi esmer cadı. "Teşekkür ederim profesör. Her şey için."

Dumbledore da gülümsedi. "Siz çıkabilirsiniz, Sirius seninle özel konuşmak istediğim bir mesele var."

Sirius kaşlarını çattı. Bakışları kendine merakla bakan kıza döndü. Başıyla ona onay verdi ve Cecilia odadan çıktı.

"Konu nedir profesör?" diye sordu oturduğu koltukta dikleşirken.

"Annen senin ile konuşmak istediğini söyledi. Aynı zamanda Regulus'un sürekli okuldan çıkması gerektiğini, hasta olduğunu söyledi. Ancak geçici veya bulaşıcı bir şey değilmiş. Bu durumla ilgili bir bilgin var mı?"

Sirius umursuzca gözlerini devirdi. "Yalan olması dışında mı? Hayır efendim, Regulus grip bile olmazdı, hiç alerjisi olan bir şey yok. Kronik bir rahatsızlığı da yoktu. Ve sevgili annem benimle niçin görüşmek istiyormuş?" diye sordu.

Dumbledore gülümsedi. "Merak etme Sirius, neler çevirmeye çalıştığını tahmin edebiliyorum. Regulus'u dahil etmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Annen seninle de bunun için konuşmak isteyecektir, seni de katabilmek için."

"Böyle bir şey mümkün değil. Ölürüm de katılmam onlara." dedi öfkeyle rengini belli ederek. "Regulus'u katmaya çalışıyorlar evet. Ancak Regulus benim kadar cesur düşünemiyor, istekli değil ancak korkuyor. Bir öneriniz var mı?" diye sordu çaresizce. Kardeşine yardım edememek onu içten içe mahvediyordu. Güçsüz ve korkak hissediyordu. Bir Slytherin gibi.

"Benimle konuşursa ona yardımcı olurum lakin iletişime açık olmadığı sürece ona yardım edemeyiz Sirius."

Oğlan saçlarını geriye ittirdi. Dumbledore'un hep haklı olmasından nefret ediyordu.

"Benimle paylaşmak istediğin bir şey varmış gibi hissediyorum."

Dumbledore'un şefkatli ses tonuna rağmen Sirius zihninin okunmasından ve hiç özeli olamaması yüzünden irkilmişti. Derin bir nefes verdi. Geçen gece gördüğü rüyayı anlattı, en ufak detaylarıyla. Tabi Aylak'ın olduğu kısımdan bahsetmemişti.

"Tanıdık bir ses tonu olduğunu söylüyorsun. Baban veya aklında Voldemort'a bahşettiğin ses olabilir. Yine de korkman gereken bir şey yok. Tabi temkinli olmaya devam edeceğiz. Regulus konusunda, onunla konuş. Bana güveneceğini sanmıyorum, o kimseye güvenmez. Ama sen onun ağabeyisin, en çok sana güvenir."

Sirius sıkıntıyla başını salladı. Bu muhabbet düşündüğünden daha da can sıkıcı oluyordu.

...

"Evet, bu dedikoduyu ben çıkardım. Çok pişmanım, yapmamalıydım. İnsanların özel hayatları beni ilgilendirmiyor, özellikle travmalarını bu şekilde malzeme yapmak çok yanlış. Özür dilerim Cecilia, gerçekten çok pişmanım." Bertha Jorkins içten içe bu konuşma yüzünden hem kendinden hem Dumbledore'dan hem de hırsından nefret ediyordu.

The Bet | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin