3.2

91 11 2
                                    

"Müdür Du, bu belgeyi başkan Shen'in imzalaması gerekiyor. "

"Mn." diye cevapladım, "Şuraya bırakın, ben bir dakikaya giderim."

Diyeceklerimi demiştim ama önümdeki omega hiçbir şey duymamış gibiydi ve ne dışarı çıkmıştı ne de belgeyi masama koymuştu.

Sabırla sordum, "Diyeceğiniz başka bir şey var mı?"

"Ben..." Küçük omeganın yüzü kırmızıydı. "Bu akşam boş musunuz? Sizi akşam yemeğine davet etmek isterim."

"Akşam yemeği?" Bunu duyunca şaşırdım, hayretle fark ettim ki bu küçük omega aslında bana çıkma teklifi etmeye çalışıyormuş.

Anlam verememiştim, bir aydan kısa süredir uyanık olan bu sebzeden ne kazanabilirdi ki?

Belki de çok uzun bir süre boyunca şaşırıp kalmıştım ki, bu omega tekrar sordu, "Müdür Du? "

"Kusura bakmayın." Kendime geldiğimde ağzımdan ilk çıkan şey bir reddediş olmuştu. "Teklifinizi kabul edemem. Bizim yalnızca iş arkadaşı ilişkimiz var."

Karşımdaki kişinin yüzü asıldı. Böylesine net bir şekilde reddedilmek utanç vericiydi ne de olsa.

Ne yazık ki ben acıma duygusuna sahip bir alfa değildim.

"Açıkçası, aylık gelirimin seninkinden çok az daha fazla olması haricinde seninle kıyaslayabilecek hiçbir şeyim yok.

Kötü bir kişiliğim var. Nazik ve düşünceli olamam. Diğerlerinin acılarını anlamasını ve takdir etmesini bilmem.

Gerçekten birlikte olsak bana ne kadar verirsen ver ben hep bunu zaten yapman gereken bir şey olarak algılarım.

Eğer ki bunları kaldırabilirsen bizim gerçekten de evlenme ihtimalimiz doğabilir.

Hep daha çok veren kişi sen olursun.
Bir gün çocuğumuz olacak olursa, onun eğitimi veya hayatı olsun hepsi senin sorumluluğun olur zira ben ideallerin adamıyım çoluk çocukla uğraşamam."

Açık bir şekilde bu ani davranan omega benim uzun konuşmamdan tırsmıştı ve yüz ifadesi gerçekten çok garipti.

"Ben... Ben sadece sizle bir denemek istiyorum."

"Otuzlarında, herhangi bir birikimi veya arabası olmayan ve muhtemelen kusurlarla dolu olan bir alfa denemeye değer mi?" güldüm ve ellerindeki belgeyi aldım.

"Hala çok gençsin. İyi bir işin, iyi bir görünüşün ve harikulade bir iş yapma yetin var. Üstün nitelikli bir omegasın.

İnan bana, sadece dışarıdan bakan bana göre bile, sen yakında seni benden çok seven ve el üstünde tutan bir alfa bulacaksın."

"Müdürüm..." Çok daha iyi görünüyordu ama biraz özür diler gibi bir hali vardı şu anda da. "Sizi böldüğüm için özür dilerim."

"Sıkıntı yok. İşinize dönün." Elimi salladım ve ona kaşlarımı kaldırdım."Örneğin, pazarlama bölümünden Yang Tezhi. Oralarda dolaşabilirsin."

Kapıyı kapattığında gülümsedim ve sandalyeme yaslandım. Daha yeni almış olduğum belgeye baktım ve kaşlarımı ovuşturdum.

Belgeyi aldım ve direk yukarı çıktım.

Shen Junshan'ın ofisi planlama bölümünün tam üstündeydi. Yine de, onu şirkete girdiğimden beri görmemiştim.

Bu ilk seferimdi.

"Planlama bölümünün bu belgelerinin başkan Shen tarafından imzalanması gerekiyor."

Shen Junshan'ın asistanı Shen Junshan'ın altında on senedir çalışmakta olan bir betaydı. Kişiliği oldukça katı ve disiplinliydi.

Benim planlama bölümünün müdürü olduğumu biliyordu ve bana saygılı ve canlı bir tonla başını salladı.

"Lütfen biraz bekleyin. Bay Shen şu anda başka meselelerle ilgileniyor."

Başka bir zaman mı gelsem, diye düşünüyorken Shen Junshan'ın ofisinden boğuk bir ses duydum.

Başkanın ofisinin ses yalıtımı kötü değildi. Normal hareket ve gürültüler dışarı çıkamazdı.

Şok olmuştum. Kuralları takmayarak kapı kolunu çevirdim ve içeri girdim.

"Shen Wenshu, bir kere daha soracağım. Öğrenecek misin öğrenmeyecek misin. "

Shen Junshan'ın yüzü mürekkepten kara bir haldeydi. Onun inanılmaz bir öfke içinde olduğunu biliyordum.

Önünde inatçı bir suratla dikilmekte olan küçük alfayı gördüğümde direk ağzımı açtım, "Shen Zong!"

Bundan sonra Shen Junshan beni fark edebilmişti.

Onun ağzını açmasını beklemeden direk ofise girdim ve belgeleri masasına koydum. "Bu planlama bölümü ile alakalı acil bir şey. Hemen imzalamanız gerekiyor."

Küçük alfa benim tarafımdan engellenmişti ama yine de kelimesi kelimesine babasına bağırdı, "Ben- öğrenmek- istemiyorum!"

Çocuk babasının ateşine benzin döküyordu. Arkamı döner dönmez Shen Wenshu'nun ofisten hızla çıktığını gördüm.

"Sen..." kapının girişine, ardından da Shen Junshan'ın kararmış yüzüne ve yerdeki parçalanmış çay fincanlarına baktım.

Sakindim. "Lütfen en kısa sürede imzalayın."

Bundan sonra Shen Junshan'ın beni öfkesini çıkarmak için bir fırsat olarak kullanmasına müsaade etmeden çıktım.

I am an AlphaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin