Zifiri Sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar🪷Elsa&Emilie- Ocean🎧 (Şarkının sözleri ve ismi fazla uyumlu...)
🧜🏻♀️
Yattığım yerden hızla titreyerek doğrulduğumda nefes nefeseydim. İki gündür anlamlandıramadığım saçma sapan kesitler görüyordum ve bu gittikçe daha fazla sinir bozucu bir hal alıyordu. Bu kesitler, diğerleri gibi anlamlı değildi bile. Özellikle büyük ve sivri kayaların olduğu okyanustaki yüksek bir tepeyi görüyordum. Kayaların arasında demirler vardı ve her oraya doğru gitmek istediğimde birilerinin acı dolu çığlıkları ile uyanıyordum.
Sanki birileri bana bir şeyler anlatmak istiyor gibiydi.
Kafamda şekillenen parçaları daha sonra birleştirmek üzere ayırırken üstümdeki eşofmana benzeyen ince kumaş parçasını çıkarıp attım ve ahşap dolaptaki sade uzun elbiselerden birini üzerime geçirdim. Burada muhafızlar ve halkın bir kısmı büstiyer alt şeklinde giyinmeyi tercih etse de ben nedense bu elbiselere ısınmıştım. Bu seferki elbise siyah değil, koyu bir maviydi. Diğer ırkları temsil etmedikçe başka renkleri giyinmekte sorun olmadığını bildiğimden ince elbiseyi vücuduma geçirdim.
Ayaklarıma da görünmeyeceğimi bilsem de rahat olduklarını bildiğim bağlamalı bir sandalet geçirdim. Saçlarımı hiç ellemeden saldığımda artık dışarı çıkmak için hazırdım. İki gündür tüm okyanus anlaşmış gibi çok sessizdi. İki gün önce neredeyse birbirine giren ırklar, şimdi kendi işlerine geri dönmüş ve sanki fırtına öncesi sessizliğe gömülmüşlerdi.
Buna Aral da dahildi. Kendisi yaveri olduğunu öğrendiğim uzun boylu bir gri haricinde kimse ile konuşmamıştı ve bu bence baya şüphe ediciydi.
Odadan çıkıp bir şeyler yemek için taht odasının hemen karşısındaki büyük salona doğru adımlarken karşıdan bana doğru gelen kişiyi görmemle gülümsedim. Pembe saçlarını örmüş ve yanakları ile neredeyse aynı renk gözleri ışıldıyordu. "Günaydın Alin!" diye şakıdığımda kafasını eğerek gülümsedi. Çok utangaç biriydi ve onunla her konuşmayı denediğimde kafasını eğmesi beni başta sinirlendirse de şuan güldürüyordu.
"Günaydın safkanım." Dediğinde parmaklarımla yanağından bir makas aldım.
"Dağınık bile olmayan odamı toplamaya gitmene gerek yok. Bugüne kadar odamı hep kendim topladım, burada da halledebilirim."
Söylediğim şey ile gözlerini irileştirerek boş koridora baktı. Daha on sekizine yeni girmiş olan Coral hizmetkar gerçekten de sevimliydi. Kendisi ile iki gün önce odamı temizlemek için geldiğinde tanışmıştım ama şimdiden onunla uğraşacak kadar yakın görmüştüm. "Öyle söylemeyin safkanım, bu benim görevim."
"Aramızda kalacaksa bana Elis der misin lütfen? Zaten zar zor alışıyorum olanlara. En azından bir iki kişi bana normal davransın!"
"Elis Safkanım..." dediğinde tutamadığım bir kıkırdama dudaklarımdan döküldü.
"O ne kız, küfür gibi oldu bu da." Bir taraftan onu çekiştirerek aşağı indirirken diğer taraftan etrafıma bakınıyordum. "Gittikçe Behir'e benzemem şaka mı?" dediğimde Alin de gülümsemişti.
Merdivenlerden hızlı hızlı inerken kaza bu sefer geliyorum demişti gerçekten. Elbisemin eteklerine takılan ayaklarım ile çığlık atmaya bile fırsat bulamadan çekiştirdiğim Alin ile bir anda uçmaya başlamıştık. "Siktir!" Evet... Demeyeli bence de baya bir olmuştu gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİ
Fantasy"Arkanı dönme, daha değil." Sinirlerim iyice gerilirken gözlerimin kapalı olması elimi kolumu daha da bağlıyordu. "Bir insansın, değil mi?" diye sordum aklıma gelen ihtimalle. "Yani, sesin ve tenin insan gibi ama yüzün başka bir şeye mi benziyor?" K...