Selam Deniz kızlarım💓Zifiri Sulara iyi yolculuklar, keyifli okumalar 🪷
Sweet Burning Melancholia- Silent Whale Becomes a Dream🎧
🧜🏻♀️
( Karadaki zamana göre, 21 yıl önce)
"Söyle!" diye bağırdı adam kaçıncı kez olduğunu bilmeden. Öfke ve nefret birbirine girmişti o gün. Tıpkı, son zamanlarda sürekli olduğu gibi. Belki de okyanus bile yastaydı. Kaybettiği şeylerin yasıydı, kaybettiklerinin yasıydı. "Söyle artık, söyle!"
Elinde tuttuğu, okyanusun en zehirli canlılarından elde ettiği zehre buladığı hançeri genç adamın çıplak göğsünde yeniden gezdirdi. Genç adam sıkmaktan belki de kırdığı dişlerini yeniden birbirine bastırdı. Zehrin temas ettiği cildi artık renk değiştirmiş ve erimeye başlamıştı. Tutamadığı bir isyan, acı bir inleme olarak dudaklarından firar etti.
Gri saçlı adam, "Nereye götürdünüz kızı, söyle!" diye bağırdığında genç muhafızın başı yorgunlukla önüne düşmüştü. "Umman nerede, neden bir anda Sirena ile beraber ortadan kayboldular?" diye yeniledi sorusunu bu sefer de. Dişlerini birbirine bastıran muhafız ona cevap vermek için kafasını kaldırmadı. İçinde kaynayan ateşler, tüm okyanusu yok etmeye yetecek kadar harlanmıştı.
"Bu son şansın Hazer." Diye devam etti adam bıçağı kenara bırakıp siyah saçlarından tutup kafasını kaldırdığı adama bakarak. "Cevap vermezsen şansımı muhafızlarında deneyeceğim. Ülfer belki dayanabilir ama diğerleri için emin olamam. Bence ilk çözülen Kulta kardeşlerden biri olacak, ne dersin?"
Siyah gözlerini karşısındaki adama diken muhafız gülümsedi. Alnından akan kanlar kısa bir an beyaz dişlerine bulaştı ama o bunu fark etmemişti bile. Bariyerin içinde bazı yerlerden hala dumanlar yükseliyordu. Halkın çoğu kendini evlerine kapatmış ve ne olacağını bekliyordu. Griler, buldukları her Zifiriyi bir yere toplamaya devam ediyordu.
Bunu yapabilmelerini sağlayan tek şey ise Sirena'nın varlığıydı. Çünkü bir deniz kızının gücü, okyanustaki herkese yetebilirdi.
"Muhafızlarımı küçümsemeye devam et." Dedi baş muhafız kafasını zorlukla sallayarak. "Seni öldürdüğümde leşini onlara hediye edeceğim."
"Zifirilerin egemenliği artık bitti Hazer, bunu sen de biliyorsun." Adam kendinden emin bir şekilde konuşurken ellerini tepeden zincirlediği baş muhafıza küçümseyici bir bakış daha attı. "Daha fazla zorlaştırmadan Umman'ın ve kızın yerini söyle."
"Kız öldü." Dedi baş muhafız tek düze bir sesle. "Mühür ters tepti, bedeni kaldıramadı." O çok güzel bir bebek ve artık güvende, dedi içinden. Bir gün hakkı olan için gelecek, büyünce...
"Ölüsü nerede?" dedi adam pes etmeden. Çünkü o da biliyordu ki safkan bir Zifirinin var olması bile onların tüm umutlarını tüketmek demekti. Üstelik zaten en önemli üç safkan Zifiri çoktan kayıplara karışmışken...
Yine de biliyordu ki, Umman ve kızını bulduktan sonra Kayan ve Erin onlara bir tehlike oluşturamazdı. Çünkü okyanusta tehlikeli olan safkanlar her zaman kadınlardı. Safkan ve Zifiri kadınların her an deniz kızı olma ihtimalleri vardı. O yüzden okyanusta safkan kadınlar, erkeklerden daha güçlü olurdu.
"Okyanusa bıraktık, bulamazsınız." Dedi baş muhafız tıpkı kraliçesiyle anlaştığı gibi.
Adam bir süre karşısında, vücudunun yarısı kanlar içinde kalmış muhafızı süzdü. Doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalışırken zehirli bıçağı eline yeniden almıştı. "Kim olacağını bile bilemediğin bir bebek mi, yoksa ellerinle eğittiğin ve en umut vaat eden muhafızın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ SULAR ÇİÇEĞİ
Fantasy"Arkanı dönme, daha değil." Sinirlerim iyice gerilirken gözlerimin kapalı olması elimi kolumu daha da bağlıyordu. "Bir insansın, değil mi?" diye sordum aklıma gelen ihtimalle. "Yani, sesin ve tenin insan gibi ama yüzün başka bir şeye mi benziyor?" K...