DİLSİZ-Bxb|Yarı Texting|

-15-

Giray

Kulağımı çınlatan merminin sesi ile gaza bastım.

Bu yarıştan canlı çıkmak için bir stratejim vardı. Bazı zamanlarda attıkları engelleri fark edemiyorduk, ayrıca en önde olmak önemli değildi. Bu yüzden sıramı ikincilikte koruyacak, önden birini gönderecektim.

Böylece önümdeki engelleri benden önce birileri görmüş olacaktı. Ayrıca egomuda tatmin edip ikiniciliğimi koruyacaktım.

En önden Kaan adında bir adam gidiyordu. Hemen arkasında da ben vardım.

Neden bilmiyordum fakat dört tur olmuştu ve hiç bir engel atmamışlardı piste. Bileklerim yorulmaya başlamıştı.

Bir anda giden ışıklar ile yutkundum. Yekta piste sis satabileceklerini söylemişti. Ama onlar tesisteki bütün ışıkları kapatmış görüşümüzü engellemişlerdi.

Altıncı tura giriyorduk ve hala kimse birbirine çarpmamıştı. Ama çok yorulmuştuk. Duyduğum sıvı sesi ile piste bir şey döktüklerini anladım. Direksiyonu sağa kırıp orta bariyerin en kenarına yaklaştım. Bir önceki turlardan gözlemlediğimde göre dökülen hiç bir sıvı buraya kadar ulaşmıyordu.

Bir kaç saniye sonra duyulan büyük çarpışma sesi ile ellerim titremeye başladı. Fakat çarpışmanın hemen ardından gelen çığlık sesi daha kötüydü.

Yavaş bir şekilde kenardan ilerliyordum. Işıklar açıldı, bakışlarımı sesin geldiği tarafa çevirdim.

Biri bariyere çarpmamıştı, iki kişi birbirine girmişti. Pistte çok fazla kan vardı...

Şimdi sadece ben ve Kaan kalmıştık. O benden biraz daha önde gidiyordu.

Ön taraftan gelen patlama sesi ile gözlerim kocaman büyüdü. Piste torpil atmışlardı!

Kaan umursamadan biraz daha hızlandı. Ben ise hızımı korudum. Önüme çıkan her hangi bir şeyi görmem gerekiyordu. Çünkü bunun tek torpil olmadığına emindim.

Kaan tehlikenin geçtiğini düşünüyor olacak ki hava atmak için iyice hızlanmıştı. Resmen ölümüne sürüyordu.

Tabii bir kaç saniye sonra bütün havası söndü. Önüne bakmadığı için patlamak üzere olan bir torpilin üzerinden geçmişti. Torpil tam Kaan geçerken patlamıştı ve motor bir yana, Kaan bir yana savrulmuştu.

Yarış bitmişti.

Üç ceset ile birlikte canlı çıkmıştım.

Kaan'ın bedeni koruması olmayan sert, demir bariyerlere çarpmıştı. Birbirine giren ikili de erken müdahale edilmediği için kan kaybından ölmüşlerdi.

Yavaşladım ve motoru bıraktım. Kaskımı çıkartıp ellerim titrerken astım. Yarışmacıların yakınları ağlayarak ve koşarak piste girdi. Yekta da koşarak yanıma geldi.

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Başımı omzuna yaslayıp yutkundum. "Hepsi öldü..." diye fısıldadım sızlamaya başlayan burnum ile.

"Gidelim buradan." Dedi ve beni kendi odasına doğru ilerletti.

Odaya girdiğimizde aklımdaki görüntüler gitmiyordu. Bir kaç tane zengin adam eğlenecek diye. Üç can gitmişti.

Resmen Rus ruleti oynuyorduk ama bir tabancamız yoktu. Her şeyimizi ortaya koymak zorundaydık. Yoksa ölürdük.

Odaya girdiğimizde arkamızdan kapıyı kapattı. "Bir kaç tane züppe eğlenecek diye üç tane insan öldü orda!" Diye bağırdım kendimi tutamayıp.

Abim bir kumarda ölmüştü. Canını aynı pistteki adamlar gibi boşa harcamıştı. Bu kumarın bir parçası olmayacaktım.

"Özür dilerim Giray." Dedi Yekta üzgün ifadesi ile yanıma gelip. "Bu senin suçun değil. Ama suçu olanları bulacağım. Bulacağım ve bu işi daha insancıl bir şekile sokana kadar onları kovalayacağım." Dedim gözüm dönmüş gibi.

Yekta belki şu anda beni anlayamıyordu, ama kumar bana dört tane can borçluydu. En yakın arkadaşım, abim, annem ve babam. Kumar bana çok şey borçluydu.

"Duş almak ister misin?" Diye sordu banyoyu işaret edip.

"İyi olur." Dedim biraz daha sakin bir ses tonu ile.

Banyoya girdim ve tekrar yüzüne bakamadan kapıyı kapattım. Dediklerimde çok ciddiydim. Bu iş bitecekti.

***

Giray:Gizem.

Gizem:Allah bu sinirli. N'oldu?

Giray:Birini bulman gerekiyor ama sadece lakabını biliyorum.

Gizem:Hallederiz koçum at sen.

Giray:Büyük patron diyorlar. Belliki kumarbaz. Zengin ve Yekta'yı korkutmaya yetecek kadar yetkili.

Gizem:Bir saate ebesine kadar dosyalıyorum.

Giray:Saol.

Gizem:Her zaman ;)

***

Sıkılıp gitmeyin daha yeni başlıyoruz 😃👍🏿