DİLSİZ-Bxb|Yarı Texting|

-29-

Kitap bir haftada +3k okunma aldı ve resmen Gurur'u bile geçti, hepinizine oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim ♡♡

Giray

"Giray senin Allah belanı vermesin, bu sıcakta çıkarttın bizi dışarı." Dedi Ali omuzundaki plaj çantasını şezlonga fırlatıp.

Evde canımız çok sıkılınca hepsini zorla plaja getirmiştim. Tabii yolu kısa sanıp yürümeye çalışmıştık fakat kısa falan değildi. Öğlen sıcağının altında bir saat kadar yürümüştük ve canımız çıkmıştı.

"Söylenme, söylenme. Fena mı oldu işte geldik, iki kulaç atarız." Dedim hala enerjikken. Hepsi. Yaşlı gibi hemencecik yoruluyordu.

"Ulan iki kulaç atacak güç mü bıraktın insanda?" Dedi Soner kendini şezlonga atarken. Ona gözlerimi devirdim, "haspam, iki adım attı bacakları koptu."

Yekta'nın yüzünün kızardığını görünce hemen çantamdan su çıkartıp ona uzattım. "Giray ben seraplar görmeye başlıyorum. Az önce unicorn a binen bir tavşan gördüm." Dedi suyu kafasına dikmeden hemen önce.

Başına güneş geçmişti.

"Valla birader aynısı burada da var, trafik lambasının eridiğini gördüm az önce." Dedi Caner nefes nefese.

"Yok kanka o gerçekti onu bende gördüm." Dedi Dilan gülerek.

"Abartmayın, hadi denize girelim hiç bir şeyiniz kalmaz." Dedim çantada güneş kremini ararken. "Allah enerji dağıtırken biz şemsiye tutmuşuz, bu gerizekalı da hepsini toplamış." Dedi ölü gibi yatan Seren.

Tişörtümü çıkarttım ve zar zor çantanın dibinden çıkarttığım güneş kremini sürmeye başladım. "Anam vallaha bayılacağım." Dedi ve şezlonga yaşlanacakken dengesini kaybedip geriye düştü Gizem.

"Arkadaşlar Show Tv'lik yapmayın, hadi soyunun da denize gidelim." Dedim yüzümü kremlediniz sırada.

Herkes homurdanarak üzerlerini çıkartmaya başlarken ben Yekta'ya döndüm. "Sırtıma sürer misin lütfen?" Diye sordum güneş kremini ona uzatıp.

"Dön arkanı." Dedi kremi benden alıp. Hemen arkamı döndüm ve sürmesini bekledim. Sırtıma gelen soğuk krem le belim gerildi. Hemen ardından kremi yaymaya başlayan kemikli eller ile dilimi ısırdım.

Kendimi bildim bileli ellere özel bir ilgim vardı ve Yekta'nın elleri kusursuzdu. Yavaş yavaş belime inen elleri ile nefesimi tuttum.

Duraksadı ve ellerini görebileceğim şekilde yaklaştı. "Ellerimi nefesini tutacak kadar çok mu seviyorsun?" Diye sordu sırıtırken.

Gözleri kimse bize bakıyor mu diye kontrol ederken nefesim sıklaşmıştı. "Hiçte bile." Dedim yakalanmanın verdiği utanç ile.

Kaşları havalandı ve yüzüne alaycı bir gülümseme yerleşti.

"Tabii, eminim öyledir."

Daha fazla dayanamayıp oturduğum yerden kalktım ve sıcak kuma aldırış etmeden denize ilerlemeye başladım.

"Ben diyim size bizden çok bunun kafasına güneş geçmiş." Dedi Cenk beni işaret edip. "Beni bekle!" Diye bağırdı Seren arkamdan koşarken. Stresli adımlarımı yavaşlatıp bana yetişmesini bekledim. Benden sonra en enerjik oydu.

"Anam su çok soğuk." Dedi Ali'den ona geçen şive ile. Kahkaha atıp ayağım ile ona su sıçrattım. "Giray!" Diye çığırdı geri kaçarken.

Arkamdan itilmem ile suya düşmem ve burnuma su kaçması bir oldu. Doğrulup gözlerimi yakacak olan tuzlu su ile birlikte açmamdan sonra beni iten Yekta'yı gördüm.