-31-

2K 132 11
                                    

Bölüm şarkısı:Ezhel-Ben.

---

Giray

"Tamam bu el bende işte!" Diye bağırdı Soner kartları masaya vurup. "Vallaha yeter ya on kere dağıttım kartları bir daha dağıtmayacağım." Diyip arkasına yaslandı Caner.

Kart oyunu oynamaya çalışıyorduk ama Soner sürekli götünden kural uyduruyordu.

"Ne mal adamsın ya sen. Yürü git başka bir şey yap." Diyerek kovaladı Dilan Soner'i.

"Döverim kızım seni." Diyip iddialaştıklarında tepinip ev sahibini eve getirtecekleri belli olmuştu. Dilan ve Soner birbirine girdiği sırada ben de yerden kalkıp koltuğa oturdum.

Bizimkiler bu gün Yekta ile görüşmeme izin vermiyorlardı. Neymiş sürekli onunlaymışım, onları unutmuşum.

Telefonuma gelen bildirim ile ekranım parladı. Elime alıp baktığımda mesajın Berk'ten olduğunu fark ettim. Onu da iyice salmıştım. Hiç konuşmuyorduk.

***

Berk:Hiç Yazmıyorsun kırılıyorum.

Giray:Özür dilerim ya bu aralar biraz fazla gezip tozdum.

Giray:Birde maçlar vs vardı.

Giray:Zaman bulamadım analayacağın.

Berk:Yok sorun değil. Napıyorsun?

Giray:Hiç, arkadaşlarım ile toplandık, kart oyunu oynamaya çalışıyoruz.

Giray:Sen?

Berk:Bende bir şey yapmıyorum işte.

Berk:Motorumu temizlemem lazım üşeniyorum adbcskjbdbk

Giray:ashqvdwcqjlhw bende nefret ederim motor temizlemekten.

Berk:Neyse ben seni tutmayayım.

Berk:Şimdilik görüşürüz ama yaz arada.

Giray:Tamamdırrr

***

Aramızdaki soğukluk Everest'ten bile hissedilebilirdi ve bu beni üzmüştü.

"Lan Yekta'ya konuşmak yok dedik yazışıyor musun?" Diye çıkışıp üzerime atladı Seren. "Ya ayı! Berk bu Yekta değil." Dediğimde 'haa' gibi bir ses çıkartıp kalktı.

Seke seke mutfağa, Soner'in yanına ilerlediği sırada benim de bakışlarım Gizem'i buldu.

Bir yere dalmış bakıyordu.

Baktığı yere kafamı çevirince Soner ve Seren'in gülüşerek konuşmalarını izlediğini gördüm.

Yüzü kırgındı, ve acı çekiyordu. Çenesi kasıldı ve bir anda ayağa fırlayıp sert adımlar ile balkona ilerledi.

Soner'i mi kıskanıyordu yoksa?

Bu büyük bir sorun olabilirdi, arkadaş grubunun içerisinde yaşanan aşklar çok büyük sorun çıkartabilirdi...

Bende hemen yerimden kalkıp Gizem'in peşinden ilerledim. Herkes kendi işine o kadar dalmıştı ki eminim yokluğumuzu bile fark etmezlerdi.

Balkon kapısını açtığımda çıkan ses ile birlikte Gizem arkasını döndü. Balkon terliklerimi ayağıma geçirip kapıyı kapattım ve yanına adımladım. Üflediği duman ile birlikte sigara içtiğini fark ettim.

Çok sevmezdi ama arada sırada içerdi.

Balkon demirlerine yaslanmış sessizce duruyordu. "Gizem?" Diye seslendim ve ilerleyip yanına yaslandım.

"İyi misin?" Diye sordum yüzüne bakıp. karanlıkta çok seçemiyorum ama gözleri kırmızıydı. "Sen ağladın mı?" Diye sordum panikle önüne geçip.

Sigaradan derin bir nefes çekti ve bir kaç saniye bekleyip dışarı saldı. "Gizem bana bak." Dedim bileğini tutup. Elindeki sigarayı alıp aşağı fırlattım ve neşesi solmuş yüzüne baktım.

Bir kaç saniye durduktan sonra dudakları büzüldü ve daha fazla tutamıyormuş gibi boynuma sarıldı.

Ben şok olmuşken o sanki çok uzun süredir tutuyormuş gibi ağlıyordu. Kollarımı beline sardım ve saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalıştım.

Bir kaç dakika içini dökmesini bekledikten sonra ayrılıp koltuğa oturduk. Dalgalı, karışık saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı, dizlerini kendine çekip oturuşunu değiştirdi.

"Soner'i mi seviyorsun?" Diye sordum ona. Anında çatık kaşları ve sinirli ifadesi beni buldu. "Soner'i sevmiyorum." Dedi huysuzca. Sinirli ve üzgündü. Laf da etmek istemiyordum...

"Soner benim tipim değil. Benim akıllanmaz kalbim; Uzun, siyah saç, ince kıvrımlı bir vücud, koyu kahve gözler ve sakin ama eğlenceli bir kişilik seviyor." Ses tonu kendine kızar gibiydi.

"Seren..." Çıktı sadece dudaklarımın arasından. Öfkeyle gülümseyip dilini dişleri üzerinde gezdirdi.

"Seren ya... Seren..."

---

Bir alıntı gördüm aklıma direkt bu geldi. Dedim neden yazmayayım?

Geçiş bölümü yani o yüzden kısa ajhvdsjhv

DİLSİZ-Bxb|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin