Multide Aras :) Keyifli okumalar biraz heyecalı bir bölüm oldu.^^
Mutfaktan sesler gelmesine rağmen uyanmadım evet uyanmıyacaktım. Uyumak istiyordum.
Bu Yağmur kiminle konuşuyordu ki. Aras, evet Aras' ın sesini duyuyordum.
Bir anda üstümde bir ağırlık hissettim. Yağmur üstüme atlamıştı ve beni gıdıklıyordu.
Kahkahalar atarken üstümden çarşafı attım ve ayağa kalktım.
Koşarak üst kata çıktım. Odama girip kapıyı kilitledikten sonra odanın içinde ki banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım.
Üstüme siyah askılı bir bluz altıma da turkuaz bir şort giyip belime kırmızı siyah kareli gömleği bağlayıp aşağıya indim.
Yağmur ve Aras bana hayırdır dercesine bakıyorlardı.
"Yürüyüşe gidiyorum gelen varmı" diye sordum.
Uyanabilmem için rüzgarın tenime çarpmasına ihtiyacım vardı.
"Ben kıçımı kaldırıp yürüyemem."dedi uyuşuk Yağmur
"Ben gelirim aslında."dedi Aras.
Senin gelmeni kim istiyor ben anlamadım ki?
"Peki."dedim.
"Yürüyüşden sonrada kahvaltımızı yaparız ordan da denize gireriz hava bugün güzele benziyor ne dersiniz?"dedi Aras.
"Bilmem."dedim Arasla başbaşa kalmak istemiyordum.
"Olur siz yürüdükten sonra sahilde buluşalım."dedi Yağmur.
En azından başbaşa kalmayacaktık.
Ayakkabı dolabından beyaz spor ayakkabılarımı çıkarttım ve giymeye başladım.
O sırada Aras ayakkabısını giymiş beni bekliyordu.Bir yandan da şarkı mırıldanıyordu.
Ayakkabımı daha yavaş bağlarken söylediği şarkıyı tahmin etmeye çalışıyordum.
Ayakkabımı bağladıktan sonra şarkıyı buldum "Arctic Monkeys 505"dedim ve gülümsedim.
"Küçükken Yağmur'la bu oyunu oynardık o şarkı mırıldanırdı bende bulmaya çalışırdım."dedim.
"Küçükken bende kız kardeşimle bu oyunu oynardım."dedi.
"Hadi devam ettirelim."dedim.
"Tamam."dedi.
Bir yandan şarkıları bulmaya çalışıyorduk bir yandan da yürüyorduk. Bu şarkı oyunu sayesinde Arasla pek konuşmamıştık.
Yürüyüş bitince cebimden telefonumuçıkardım ve Yağmuru aradım.
"Efendim Deniz."
"Biz yürüyüşümüzü bitirdik seni sahilde bekliyoruz."
"Herhangi bir restorana girmeyin piknik sepeti hazırlıyorum piknik yapmaya gidelim."
"Piknik alanları buraya çok uzak. Biz zaten çok yürüdük Arasla."
"Aras' ın arabasıyla geliyorum. Aras'a söylersin."dedi.
"Tamam."dedim ve telefonu kapatıp Arasa dönerek
"Yağmur senin arabanla gelicekmiş pikniğe gidelim diyor."dedim.
"Tamam o zaman bizde şuradan et alalım."dedi.
Yüzümü buruşturdum.
"Ne oldu?" dedi.
"Ben et yemem."dedim.
"Et yenilmez mi be."dedi gülerek.
"Yağmur piknik sepeti hazırlıyormuş yani öyle etli falan değil hem sen nasıl olurda sabahın köründe et yiyelim dersin mideye bak." dedim.
"Sabahın körü dediğin saat 1."dedi sırıtarak.
"Kahvaltı yaptığımızı zannetmiyorum."dedim meydan okurcasına.
"Sen nede çok konuşuyorsun öyle."dedi.
"Yapım böyle napalım."dedim.
Yola arkam dönük olduğu için Yağmurun gelip gelmediğini göremiyordum.
Birkaç dakika sonra Aras, Yağmur geldi hadi diyip kolumu tutu ve beni çekiştirdi.
Kolumu sıkıca tutmuştu. Kolumu çekince "Afedersin bir anda refleks oldu."dedi.
"Önemli değil."dedim.
Kolumu tutup çekmeye ne hakkı vardı anlamıyorum.
İçimden bir ses bugün kolunu tutan yarın elini tutar diyordu. İçimdeki sesi susturup yürümeye devam ettim.
Dalgın dalgın yürürken bir korna sesi geldi ve kafamı çevirmemle arabanın hızla bana doğru geldiğini görmem bir olmuştu. Tam yolun ortasındaydım. Evet beklediğim gün geliyordu ölecektim. Yaşasın.
Hızlı adımlarla hatta koşarcasına yanıma doğru birisi geliyordu. Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde başım dönüyordu ve etraf kararmaya başlamıştı. Araba çarptığını hissetmedim.
Bütün hayatım gözümün önüne geldi. Ne kadarda sefil bir hayat yaşamışım. Şimdi hayatımı renklendirecek, beni seven bir arkadaşım olduğu zaman, tam herşey düzelicekken mi ölücektim.
Belkide yaptıklarımın cezasıydı. Gitgide başım daha çok dönmeye ve midem bulunmaya başlamıştı olduğum yere çivilenip kalmıştım.
Hiçbir şekilde hareket edemiyordum etraftan bağırış sesleri geliyordu. Duyabiliyordum. Ama cevap veremiyordum imdat diyemiyordum.
Kader diyordum kendi kendime. Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin Deniz, diyordum.
Yağmur'un sesi geldi kulağıma, ağlıyordu.
Birisinin elimden tutup beni çekiştirdiğini hissettim fakat gözlerim kapalıydı. Daha sonra ise yumuşak birisinin üstüne düştüğümü hissetim.
Etraftan 'Helal olsun koçum.', 'Aferin kurtardın kızı.' diye garip sesler geliyordu yavaşça gözümü açtım ve ilk gördüğüm yüz üstünde yattığım Aras' ın yüzüydü.
Beni kurtarmıştı. Ölümden döndürmüştü.
"Bana hayatını borçlusun güzellik" dedi yavaşca kulağıma uzanarak.
"Ve bu ikinci aynı pozisyonumuz"dedi sırıtırken.
Gözlerini daha önce bu kadar yakından görmemiştim. Çok güzel gözüküyorlardı. İnsana huzur veriyorlardı. Düşüncelerimi sesi kesti.
"Artık kalksan diyorum üstümden çok ağırsın."
Yavaşça üstünden kalktım ve başımızda kollarını açmış bekleyen Yağmur'a doğru yürüdüm ve sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KATİL
Teen FictionKader önceden anlımıza yazılmış bir yazı mıdır yoksa insanlar kendi kaderlerini kendi mi belirler? Deniz simsiyah bir kız tek bir şeyi dışında gözleri o kadar mavi ki insanı büyülüyor, aynı zamanda o bir katil, o en yakın arkadaşının, babasının ve ç...