Kapıyı açarken bildiğim bütün küfürleri beni sıcacık kanepeden kaldıran kapının arkasındaki şahsiyete armağan ediyordum.
Umarım bütün bu küfürlere değen birisi gelmiştir.
Kapıyı açmamla karşımda Aras malını görmem bir oldu. Hayır anlamıyorum ki bir insan bu kadar mı yüzsüz olur telefonu suratına kapadım işte ne diye üstündeki garip pijamalarınla geliyosun ki?
Bomboş ve uykulu gözlerimle ona baktım.
"Umarım beni uyandırmanın geçerli bir açıklaması vardır."dedim sinirle.
"Hiçde yardıma ihtiyacın varmış gibi gözükmüyorsun. Seni özledim gel kahramanım demiyosunda garip garip bahaneler uyduruyosun."dedi.
Sinirlenmiştim kim oluyodu bu züppe. Kendini ne sanıyordu ben anlamıyorum.
"Çünkü kötü durumda olan ben değil Yağmurdu. Sadece nasıl teselli edeceğimi bilemediğim için seni aradım Bay Egolaman."
"Hadi ama şimdide egolaman mı olduk kibarcığa noldu güzellik" dedi.
"Güzellik, senin ebenin paçalı donudur. Ayrıca o kelimeyi kullandığın zaman havalı olduğunu falan mı zannediyorsun kibar egolaman."
Tamam havalı olabilirdi ama konumuz kesinlikle ve kesinlikle bu değildi.
İçeriye girdi ve kendini benim kalktığım kanepeye fırlattı.
"Sıcakmış burası yeni kalktın heralde. Ayrıca ebemin paçalı donu pek güzel değil."dedi ve laf sokmuş gibi sevindi.
"Haa ebenin paçalı donunu gördün demek. Başka nerelerine baktın kadının kim bilir?"dedim zafer kazanmışcasına gülümseyerek.
"Benim aklım almıyo sen nasıl herşeye cevap verebiliyorsun?"dediğinde sırıttım.
"Ben senin bildiğin kelime sayısının 4 katı kadar kitap okudum egolaman tartışmayalım istersen."
"Bu kadar üşengeç bir kız o kadar kitabı nasıl okudu acaba?"dedi.
"Herşeye üşenirim ben ama kitap okumaya üşenmem."diyip devam ettirdim.
"Hem senin gibi gıt beyinlilere laf çarpıp çarpıp duruyorum inan eğlenceli oluyor."dedim sırıtarak.
"Hadi canım ordan."dedi
Bu sırada Yağmur uyanıp şiş ve kıpkırmızı gözleriyle merdivenlerden aşağıya indi.
Gelip yanıma oturdu.
"Nasılsın daha iyimisin?"diye sordum.
"İyiyim desem çarpılırmıyım?"dedi.
Aras ortamı ısıtmak için"Zaten çarpılmışsın çarpılacağın kadar, tipe bak."dedi gülümserken.
"İnan seninle uğraşamayacak kadar halsiz hissediyorum kendimi"dedi Yağmur, Arası terslerken.
Hadi ama üzülme bu kadar içim burkuluyor be Yağmur.
"Kafeye gidip kapkek yemeye ne dersiniz?"diye sordu Aras.
"Hangi mal beleş kapkeklere hayır der ki?"dedim Arası yanıtlarken.
"Demi Yağmurcuk."dedim harfleri uzatarak. Ahh en nefret ettiğim şeydi harfleri uzatarak konuşmak.
"Evet kim hayır derki?"dedi. Yorgun ve ruhsuz çıkan sesiyle.
Evden çıktık ve kafeye gittik.
------------------------------------------------------------------------------------------
Kafeden döndükten sonra Yağmur yukarı çıkıp uyuyacağını söyledi.
Bu sırada Aras'da Yağmur düzelene kadar bizimle burada kalacağını söyledi ve evine birkaç parça eşyasını almaya gitti.Ne diye burda kalıyorsun hani sananeydi?
Yorulmuştum kendimi kanepeye attım ve uyudum.
Zil çaldığında lanet olsun Aras diyerek kapıyı açtım.
"Artık sana da bir anahtar yaptıralım da her seferinde beni uyandırma."dedim ve odama çıkmaya başladım.
Kolumdan tutup döndürdü ve"Hey ben nerede uyuyacağım?"diye sordu.
"Banane."dedim
O gün bana dediği gibi sesimle onu taklit etmiştim.
Bir Deniz Hazerle uğraşılmaması gerektiğini öğrenmeliydi bu ebesinin paçalı donunu görmüş egolaman.
--------------------------------------------------------
Multide egolaman ^,^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KATİL
Novela JuvenilKader önceden anlımıza yazılmış bir yazı mıdır yoksa insanlar kendi kaderlerini kendi mi belirler? Deniz simsiyah bir kız tek bir şeyi dışında gözleri o kadar mavi ki insanı büyülüyor, aynı zamanda o bir katil, o en yakın arkadaşının, babasının ve ç...