3. Bölüm

12.5K 746 246
                                    

Gözlerimi bu sefer sabaha değilde canımı yakan anılarıma açmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi bu sefer sabaha değilde canımı yakan anılarıma açmıştım. Gördüğüm rüyayla o günlere geri dönmüş hissederken göğsümde bir ağrı ve kalbimde bir acı vardı. Babamın öldüğü o günleri rüyamda görmek tekrardan aynı acıları yaşamak gibiydi. Halbuki ben o günüde o günleride geride bırakmıştım.

Üzerimde ki örtüye sığındım, parmaklarımın sertçe örtüye tutunduğunu farkettiğimde örtüyü bıraktım. Eklemlerimde oluşan sızıdan anladığım kadarıyla gördüğüm kabustan dolayı örtüyü çok sıkmıştım.

Yatakta yan dönerek pencere tarafına baktım. Yaza girdiğimiz için hava erken aydınlanıyordu. Pencerenin dışında ki aydınlığa baktım, tekrar uyumaya çalıştım ama boşunaydı.

Yatakta öylece yattıktan sonra kahvaltı için hazırlanıp aşağı inmiştim. Sabahın erken saati olduğu için pek kimse yoktu. Tabağımı alıp boş masalardan birine geçtim, telefonum tabağın yan tarafında dururken kahvaltıma başladım.

Kahvaltımı bölen bildirim sesi olmuştu. Telefonumu aldığımda Barçın hocanın mesajıyla karşılaştım. Sabah ilk olarak Ayaz'ın odasına gitmemi söylüyordu. Kendiside yanımızda olucağı için hastayı tanımam gerektiğini düşünüyordu.

Kahvaltım bittiğinde binadan çıktım. Daha erken olduğu için hastane binasına gitmek yerine arka bahçeye ilerledim. İleride ki spor binasına daha gitmemiştim bu yüzden meraklı ayaklarım oraya ilerledi. Etrafta güvenlik dışında pek kimse yokken ortamda bir sessizlik vardı.

Çift kapıdan girdiğimde iki yana giden koridor vardı, karşımda ise bir merdiven, üst kata çıkan. Işıklar benim gelmemle yanmıştı. Koridorda hiç pencere olmadığı gibi eşyada hiç yoktu.

Sol tarafa ilerlediğimde köşeden dönüp biraz yürüdüm. Çift kapıdan vuran Işık koridoru aydınlatıyordu ilerleyip kapıdan girdim. Karşımda koltuklarla dolu seyirci bölümü vardı. Karşı duvara kadar ilerleyen koltukların yanı sıra bir kaç adım attığımda saha ile karşılaştım. Sahada sadece bir kişi vardı.

Sahanın iki tarafında basketbol potası varken yan taraflarda iki direk vardı voleybol filesi için kullanılıyor olmalıydı.

Elim beyaz önlüğün cebine giderken sahada ki kişi tanıdıktı. Nehrin kenarında gördüğüm aynı zamanda da mahkum hastaların olduğu katta üç kişiyle beraber oturan hastaydı. Bileğinde ki siyah bileklikten bildiğim üzere mahkum hastalardan biriydi.

Bu saatte çıkışları yasak olduğunu biliyordum. Üzerinde siyah sporcu atleti varken altında siyah bir eşofman vardı. Basketbol topuyla oynayıp potaya girdiriyordu, bunu hiç sıkılmadan tekrar tekrar yapıyordu. Yüzündeki ifadeye bakılırsa bunun onu rahatlattığı belliydi.

Sessiz kalıp koltukların arasında ilerledim. Ortada bir yere oturup onu izlemeye başladım. Atletin sıfır kolundan dolayı hemen omzunun yan tarafında Anka dövmesi göz önüne çıkmıştı.

GEÇMİŞİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin